siyaset

entry482 galeri13
    80.
  1. insanları sevk ve idare etme sanatıdır.
    0 ...
  2. 79.
  3. temeli olmadığından yozlaşan çirkinleşen konuşma, yönetme bilimi.

    en büyük sıkıntısı, zaten iletişim sorunlarıyla, ki burda iletişim günlük konuşmalar kasıtlı kullanılmıştır, baş eden bir ülke de, bu sıkıntıyı es geçip siyaset tartışmaya kalkışırsanız elbette aynı döngü içinde dönüp durulması.. siyaseti, sağlı sollu düz çizgi gibi görüp, bu bundan daha sağ, öteki daha sol, diye sayı doğrusu yapan zihniyet bugün gelinen "iç boşalmış" tartışmaların sorumlusudur. bu yüzden, "muhalefeti güçlendirmek yerine, güçlü gibi duran muhalifi desteklemek" gibi bir ülkeye en hızlı bataklığa sürükleyebilecek yol nerdeyse her tartışmada gözlenmektedir.

    çok örnek verilebilir elbette ama ilk önce en güncellerinden ve de edebiyat ilgili olmasından ötürü konunun genellemeye yapmaya müsait olmasından bugün sol kesimde yükselen "islami burjuvazinin edebiyattaki sembol isimlerden rahatsızlığı"nı diyelim.. elif şafak diye mırıldananları alkışlıyorum.. bundan on yıl evvel apolitik gençlik populist kitaplara yönleniyorken, bugün koltukaltında elif şafakla gezmesi, sadece elif şafak'ın yazarlık başarısı mıdır sorusundan yola çıkan bu eleştiriler, nihayetinde "dinciler-çok aydınlar" gibi aptallıktan daha öte bir yerde duran bölünmeyle son buluyor.. sol entelijansın "tasavvuf edebiyatını" tartışamıyor, dolayasıyla kelimelerine bu kadar hakim bir yazarın burdan okuyucu vuruyor olmasına karşı tarafa anlatmıyor, dolayısla yapılan savunamda aynı sığlıkta kalıyor.. siyaset bu kadar temelsiz, ayakları yere basmayan bir konudan dahi dallanıp çirkinleşebiliyor.. şimdi yapılan genellemeyi uyarlarsak, bu konunun çözümü ülkenin en üzücü sorunlarından birinin çözümü oluyor.. bir kez daha kürt meselesi diye mırıldanan yazarlarımızın gözlerinden öpüyorum.. yasını paylaşamayan, ortak aclarda buluşamayan aynı toprağın insanlarına, daha merhaba deyip dükkanından alış eriş yapamıyorken "yaşasın halkların kardeşliği" de, "hepsini sürmek gerek bu topraklardan" demek de sadece patlayan bombalara ve küçük yaşta ne olduğunu bilmeden inandığı bir terör örgütü ile çalışan daha fazla çocuğa neden oluyor. nedeni çok basit, bir fikrin ulaşamadığına başkası ulaşır.. düz basit iletişimini kurmadan siyasi olarak hiç bir zaman çözülemeyen kana bulanan bir konu olur.. "içindeki devrim ateşini sönmeyenleri" ağustos ayında doğu ya, hakkariye eğitim kampına çağırıyorum, üstelik ateşlerini büyük kentlerdeki bilgisayar başınd bırakmalarını isteyerek... ya da "halka inmek" gibi üstten bakan tavırlarını ofislerindeki dönen sandalyelerde bırakanlardan düz doğuya doğru, insanı tam karşıya alan anlayışla yardım bekliyoruz.. bir köprü olabilmek için.. edebiyattından sinemasına iletişimde bir temel yaratmak için.. hangi dilde olduğunu bi kenara bırakıp, karşılıklı anlaşabilmek için... ondan sonra, köprünün altında sular geçtikten sonra, oturup siyasetini de tartışabilmek için..
    gelmiyorsanız bir yerinden tutup da destek olmuyorsanız, yozlaşmadan bahsetmemek gerek.. samimi değil inandığınız hiç bir ideoloji..
    5 ...
  4. 78.
  5. insanları aldatma yoluyla yönetme sanatıdır. *
    1 ...
  6. 77.
  7. belli bir amacı gerçekleştirmek için izlenecek yoldur. bir devlet te hükümetin kendine göre uygun bulduğu hedeflere ulaşmak için kullandığı yöntemler, ve izledikleri yollardır.
    1 ...
  8. 76.
  9. kazı ürkütmeden yolma sanatıdır. ya da sinekten yağ çıkarmaktır.
    0 ...
  10. 75.
  11. beşiktaş, hakemin tarafsız olmasını ister maçı yönetebilmesi için. fenerbahçe öyle, galatasaray öyle... eğer hakem tarafsızsa maç güzel olur. ama siyasette bu yoktur. mutlaka bir taraf olur. ve bu taraf diğerinin kaybetmesi için, diğerinin destekçilerini ezer. maç çığırından çıkar. iktidar kazanır.
    0 ...
  12. 74.
  13. tavizkar,dönek,yalancı,riyakar ve din istismarcısı olmayanların başarısız oldukları zanaat.
    0 ...
  14. 73.
  15. 72.
  16. dünyanın istisnasız her bölgesinde kirli olan, türkiye'de ise daha da kirli olan kavramdır.
    0 ...
  17. 71.
  18. --spoiler--
    Ali 3. sınıfa giden zeki bir çocuktur. Bir gün öğretmeni Ali'ye 'Siyaset' nedir diye sorar. Ali düşünür ama o çocuk aklıyla cevap veremez. Eve gider kitaplara bakar ama hiçbir şey anlayamaz. O da babasına sormaya karar verir.
    -Baba, Siyaset nedir? Baba düşünür.
    Ali'ye uygun bir yolla anlatmak ister.
    -Bu evde parayı getiren kim oğlum?
    *Sen...
    -Ben kapitalist rejimim.
    -Peki, parayı alıp bizim yiyecek içecek ve giyecek gibi ihtiyaçlarımızı karşılayan kim?-Annem...
    *O da hükümet.
    -Peki, küçük kardeşinle kim ilgileniyor?
    *Dadım...
    -Dadın işçi, kardeşin gelecek, sen de halksın o zaman.
    Ali her şeyi not alır ve uyur.
    Gece garip seslerle uyanır. Bir de bakar ki kardeşi ağlıyor. Yanına gidince altına pislediğini anlar. Hemen annesini kaldırmaya gider. Ama ne yaparsa yapsın anne kalkmaz. Bu arada salondan gelen sesleri merak eder ve salona gider. Babasıyla dadısını uygunsuz yakalayan Âlinin ağzından aynen şu kelimeler dökülür:
    -Kapitalist rejim işçiyi sömürüyor, hükümet uyuyor, gelecek bok içinde, halk ne yapsın.
    --spoiler--

    kaynak: mail kutusu.
    3 ...
  19. 70.
  20. kabul etsekte etmesekte kitabına uygun yapamadığımız sanat.
    0 ...
  21. 69.
  22. her seferinde "bulaşmak istemiyorum" diyerek, hakkında entry girmediğim olgu. çünkü, sadece bu ülkede de değil, tüm dünyada siyaset düzelemez bir vaziyete gelmiş bulunmakta bana göre. herkesin tuttuğu düşünce de kendine arkadaş. ben doğarım, büyürüm, ölürüm. çünkü isteğim sadece huzur. ve huzuru verebilecek bir tek parti ya da siyasetçi tanımıyorum.
    0 ...
  23. 68.
  24. Siyaset hizmet üretmek için yapılır. Türkiye'de siyaset profesyonellerin para kazandığı bir meslek haline gelmiştir. Meslek bir uğraşın karşılığında para kazanmaktır. Hizmetse karşılıksız emek harcayarak kamuya, halka yararlı olmaktır. Günümüz siyasetçilerinden nefreeeeett ediyorum. Kendileri ile ilgili birçok tabir ve kelime kullanılabilir fakat hiçbiri bu cümlenin içini dolduramıycak kadar aciz.

    Bir varmış bir yokmuş; burda çoook uzaklarda değil yine bu topraklarda yaşayan ekmeği bileğinden çıkan, alnından düşen her damla terde şükür halimize diyen. Varlığı yokluğu bilen ve kendisi değil milletin, vatanının önceliğine inanan, aklı selim geçine insanların KARA CAHiL diye tanımlayıp çağırdıkları varmış, onlar ki bilmemenin külfeti altında çok ezilirlermiş ama bir şeyi iyi bilirlermiş; Bilmediğini ve boynunu büküp ben bilmem, beyim bana toprak ver ben işleyeyim onu ekeyim biçeyim yaz sıcağında oturayım çınarın gölgesine bir yudum ayran içip içimi ferahlatayım. Benim bilmediklerimi sen bil ben tarlayı mahsülü yazın harman yapmayı bileyim. sen; ben ol beni, memleketimi yönet sen bildiğin ben bildiğimi eyleyim. Dermiş....

    ...Dermiş işte şimdi onlar gitti bilmedikleriyle beraber sevdiği toprağa, günümüzde o yüce insanların yerine Kara Cahil diye tanımlananların yirine artık okumuş cahiller var. Yazık yazzııkkk...

    Kime yazık, Bu millete? Bu vatana? insanlğa? Geleceğimize? Bana? Sana? Geçmişimizdeki Kara Cahillere? Mustafa Kamal Atatürke? Bu vatan için birçok şeyi gözünü kırpmadan yapan bütün vatandaşlarımıza, yaşadağımız bu vatanı bırakıcağımız gelecek nesillere.

    Ankarada Migrosun yanında Emniyet Müdürlüğünün önünden geçerken hep dikkatimi çeken bir yazı vardır çoğuzda bilirsiniz.

    "Herkesin polisi kendi, Vicdanıdır."
    0 ...
  25. 67.
  26. türkiye'de yalanın içine gömülmüş kavramdır. bugün halkın büyük bir kısmı siyasetçilere güvenmiyorsa bu izlenilen yolun hatalı olmasından dolayıdır. ne yazık ki ne geçmişte ne şimdi hiçbir politikacı çıkıp bu hatayı düzeltme yanlısı değildir. sadece karşı tarafa yüklenip kendini temiz gösterme peşindedir. olan halka oluyor.
    0 ...
  27. 66.
  28. ülke gençliğinin hakim olduğu kadarını hemen her olayda karşımıza çıkaran düşünceler ve uygulamalar bütünü. bilhassa o gün itibariyle popülerlik kazanmış her siyasi olayın akabinde, içi boş, dayanağı/temeli olmayan, mantığa oturmayan yorumlar çıkıyor ülkenin hemen her genç kafasından. bu olumsuz olgunun tek nedeni de malumu üzere bilgi eksikliği aslında. sebebi üzerine ciddi araştırmalar yapılması gerektiğini şahsen düşünmüyorum. bilgi olmadan yorum yapmaya kalkmak sadece... sorun bu! çok somut ve basit bir örnekle; "sahip olduğumu çalışma masam nasıl bir şeydir sence?" desem bunlardan birine, o biri dut gibi kalır önümde haliyle. bilgi yok çünkü, herhangi bir veri ya da tecrübe yok öncesinden. en kötü ihtimal sallayacak şimdi... aynı şekilde bu siyasi gelişmeler üzerine de, günlük hayatı direkt etkileyen unsurlar içermesi sebebiyle, her ne kadar bir bilgi olmasa da, kendi mantığınca, yorduğu kadarıyla yorumlarda bulunuyor yarının emanet edileceği bu kişiler. anlaması ve müteakiben kaale alıp almaması zor değil tabii, gözünü kitap okurken bozmuş, kütüphanelerde yorulmuş, masa başında kalem tutmuş adamlar için...('direkt' olarak kendi adıma bir şeyler söylüyorum manası çıkmasın) zor olmasına zor değil de, insan istiyor be; ülkedeki her türlü sivil ya da kamusal faaliyetin hangi minvalde olursa olsun bilgi üzerine dönmesini, esastan ayrılmamasını filan... git gide kopuyoruz zira.

    (bkz: siyasi tarih)

    (bkz: uluslararası ilişkiler)

    (bkz: dış politika) ...

    ve daha pek çoğu...

    (gün itibariyle davos'ta yaşanan gelişmeler üzerine aklıma gelen birkaç şey bunlar, not edeyim dedim)
    0 ...
  29. 65.
  30. Başlangıçta iyi amaçlarla oluşturulmuş fakat gittikçe anlamını yitirerek sadece bir boks ringini andıran bir hal almıştır. Tek dert kupayı alıp belli bir şan şöhret ve hükümranlık sahibi olmaktır. Haaa unutmadan bir rivayete göre bu kadar hengame ve itiş kakışın sebebinin bir "koltuk" olduğu söylenir *
    1 ...
  31. 64.
  32. ''Siyaset mi? Siyaset aynı kadınlar gibidir; onlara ciddi bir biçimde dalarsan balıkçı çizmesinin altında kalmış solucana dönersin.''

    (bkz: charles bukowski)
    0 ...
  33. 63.
  34. eski dilde idamın yerine de kullanılan kelime:

    hızır paşa bizi berdar etmeden
    açılın kapılar şaha gidelim
    siyaset günleri gelip çatmadan
    açılın kapılar şaha gidelim
    (pir sultan abdal)
    0 ...
  35. 62.
  36. belli bir toplumda çatışma halinde olan çıkarların uzlaştırılması, ülkemizde ise siyaset idare etme sanatıdır.
    0 ...
  37. 61.
  38. Nizamülmülk'e danışmak da bir fayda var.
    0 ...
  39. 60.
  40. devletlerin, iki savaş arasında geçen sürede yaptıkları şey.
    0 ...
  41. 59.
  42. solcuların artık başı çekemeyeceği olgudur.
    0 ...
  43. 58.
  44. gecenin bir yarısı tekrar peydah olan olgu.
    0 ...
  45. 57.
  46. turk insaninin bos zaman doldurma araci. bir tur oyun.
    1 ...
  47. 56.
  48. beraberinde düşünceye saygısızlığı da getiriyor. en azından buralarda böyle.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük