Bazılarımızın küçüklük deneyimidir.Ama bunu yapacak kadar sinirlenmeniz için 1 ay boyunca bir sivrisineğin sizi hergece yemesi gerekmektedir.1 ayın altındaki kişilerden kendimle akrabalık olabiliceğinden şüphe ederim.Öncelikle en asitlisinden bir cocacola alınır.cocacola'nın o kapağı açıldığında dahi yılan gibi tıssslaması birazdan yapacaklarınızın habercisidir.Tam yazın başından sonuna kadar hiç bir raidin öldüremediği o sivrisineği o gece yakalamıştım.Ve annemin yüzüğünün kutusuna atmıştım.Orada ona müebbet vermeyi düşünmüştüm başta ama vicdan mahkememden ölüm kararı çıkmıştı birkere.O yüzden aklıma belki de şeytanın üflediği bu fikri uygulayacaktım.Sivrisinekler sıcağı çok iyi hissederler zaten bizi de herzaman bu sayede bulurlar.Ben de cocacolayı o yüzden çok kısa bir süre ısıttım.Ve ardından sivrisineğin derimmiş gibi hissetmesi için kolayı şırıngayla bir naylon baloncuğa enjekte ettim.Ve ardından yüzük kutusunu açtım.Sinek oracıkta gözlerimin önünde duruyordu.Baloncuğu yanı başına koydum.Ve avuçlarımla kutunun her yerini kapattım bir gözümle de olan biteni izliyordum.Kan emdiği pipetini yavaşça baloncuğa soktu.Ben o esnada "her sakallıyı deden sanma" sözünü içimden tekrarladım.Ardından sinek ters dönü.Sonra biraz havalandı yere düştü.Uçamıyordu.Bacakları titriyordu.Kanatlarını sürekli çırpıyordu.Bir ters bir düz dönüyordu.Bu esnadaysa nedensiz bir pişmanlık duydum.Ve bir an sineğin açısından baktım.Sinek çırpınırken pişmanlığım arttı.Çünkü tam 2 aydır bu sineği besliyordum!Sineğin çırpınışları sona erince onu yerden aldım ve cam kenarındaki kaktüsün saksısına bir mezar kazarak onu oraya gömdüm.Ve mezar taşı niyetine de bir kibrit çöpü kullanmıştım...