yaz aylarının başladığı bu dönemde, vızzz diye bizi rahatsız edecek ve dişilerinin bizi ısıracağı, rahat bırakmayacağı uçan haşeredir. Biz erkeklerin bu dişilerden çektiği nedir ya? Halbuki bak erkeklere hiç ısırıyor mu?
Orospu çocuğu hiçbir işe Ayaramayan kendi dünyasını kurmuş mazoşist uçan memesizler. Yaklaşık 60 yerimden ısrıldımve 2 gündür jelle jelle bi boka yaramıyor. Kezzap dökse daha iyiydi uyku düzenimi bozdu şerefsiz adi hayvanlar gidin onun bunun götünden kan alın ben ne yaptım sizede hücum ettiniz.
10 gündür odamda olan ibne kanatlı vampir. öldürmezseniz beslenip güçleniyor gitgide camış gibi oluyorlar. ayrıca 1 dakika önce 10 günün acısını çıkartmanın verdiği zafer nağralarıyla yazılıyor bu entry.
Onların gözünde 2 mil kadar uzaktaydı. Avını; gözüne çarpan ışık parçacıkları sayesinde daha iyi çözebiliyordu. Işık onun için bir kaynaktı. Işık sayesinde 2 mil kadar yolu 30 saniyede rahatça gidebilir ve havada manevralar yaparak avını sokabilirdi. Avına odaklandı ve hızlı bir şekilde kanatlarını çırparak kafasında çizdiği yoldan ayrılmadan avına doğru ilerlemeye başladı. Avı bilgisayar başındaydı, gergin gibiydi, yeni bir haber almış, heyecanlıydı sanki. Ama yine de bunu çözmek oldukça zordu. Tehlikeye karşı korunmak şarttı. Bu yüzden ava yaklaşırken rotasını değiştrip ani manevralarla sol kolunun en sağlıklı yerini tespit etmek gerekirdi sonra sokmayı düşünebilirdi. Sol kola doğru kanat çırpmaya yemin etmiş bu sviri sinek; bilgisayarın ekranını görünce gözü döndü ve önce anlamsız hareketler sergileyerek bir iki defa ekrana çarptı. Bunu farkeden av; önce bir kaç küfür sonra da iki el hareketiyle sivri sineği uzaklaştırmaya çalışsa da sinek kola odaklanmış, yeminimi bozacağıma ölürüm, edasındaki kanat çırpışları avı iyice sinrilendirmişti. Av, elini klavyeden çekip; alkış sanılacak derecede görüntüsü olan hareketiyle sivri sineği parmakları arasında sıkıştırıp öldürmüştü. Eline kanı bulaşan av şahsiyeti, dudağını büküp yüzünü ekşiterek; ıyyyy iğrenç, şeklindeki görüntüsünü fazla uzun sürdürmedi. Parmaklarını ve elini hemen yanındaki beze benzeyen şeye sürerek temizledi ve klavyesine tekrar sarılarak heycanına ver gerginliğine devam etti....
hep taktir ettiğim, amacı ne biliyim hayatta bi vizyonu olan hayvandır. Kanını emmeyi hedef görmüştür kendine ve işine müthiş saygılıdır bu hayvan. Yani koluna konup at sineği gibi ellerini ovuşturup durmaz. Sokacaksa sokar amk net hayvan vallaha.
Defalarca etrafında patlayan iki ele rağmen, ölümü göze alarak o sapıkça dürtüsünün esiri olmaya devam eden inatçı bir hayvan. Keçi yanında bok yesindir.
Ingilizce hocamı andıran sinektir.
Ne bileyim burunları galiba. Dalga geçmek filan değil, pek severim kendisini, ama ne zaman sivrisinek görsem aklıma o adam gelir. Sembolik oldu nerdeyse artık...
Ama insanlık maymundan geldiyse eğer, ingilizce hocam sivrisinekten gelmiştir, o kesin.
Tanım: dişileri uyuşturup kan emiyor. (bkz: 'oyş')
yaptığım gözlemler neticesinde şunu kesin olarak söyleyebilirim ki; insanoğlu için dünya üzerinde bundan daha zararlısı yok. bir canlı düşünün ki gelip gelip kanınızı emsin. insanlık yüzyıllardır neyi bekliyor şaşırıyorum. atom bombası, zart - zurt bombası, görünmez hava aracı vay efendim mars' a seyahat... geçiniz efendim! şunlara harcayacağımız enerjiyi bu cibiliyetsiz sivrisinek mahlukatının kökünü kazımak için harcasaydık ya, ne iyi olurdu. hem hiçbir faydan yok, hem de zararlısın. lan bok! adam mı oldun karşımda. her gece her gece vız vız da vız vız. bugünden tezi yok tüm insanlık sivrisineklere cihad ilan etmelidir. kökünü kazımalıyız bunların. Laboratuvarlarda sivrisinekleri yiyen kurbağalar üretmeli efendim bu karbağaları yiyen yılanlar, bu yılanları da yiyen fareler üretilmeli mesela. en sonunda da bu fareleri mideye indirecek kediler olmalı. kediler çoğalsınlar onlar bizim dostlarımız, zararları yok.
şimdi birkaç hayvan hakları savunucusu mesaj butonunu yakacak biliyorum. efendim zaten raid, detan vb. marifetiyle öldürülüyolar diyecekler. yetmiyor oğlum, yetmez. biz sadece katliam yapıyoruz. bu ibneler daha da çoğalarak yine üzerimize hücum ediyolar. ben istiyorum ki soykırım olsun. bunların feriştahını zikelim. bitsinler, bir tane bile kalmamacasına. evet, bilimadamları eften püften meselelere kafa patlatacaklarına bu insanlığın en büyük düşmanı olan dürzüleri yer yüzünden silmenin yollarını arayıp derhal bulsunlar. yetti amk!
bazı yazar arkadaşlarımca "orospu çocuğu", "ibne evladı", "sıçtığım bok", "amını dizine indirdiğim", "eşek kafalı salak yhhaaa"(bu çok naif bi arkadaş) gibi sıfatlarla nitelendirilse de ben daha çok onu "uykusiken" olarak tanımlıyorum.
gece ansızın gelip vıızzzz vızzz deyu taciz eder, kaşındıra kaşındıra dirlik vermez.
işte bu noktada bazen riske girmek gerekiyor ondan kurtulmak için. "şimdi toynağını siktim senin" deyip celallenen arkadaşlarım var elbet. hemen kapıları kapatıp, ışıkları açıp duvarlarda kelle avına çıkan ve nihayetinde başarıya ulaşan..
ben hiçbir zaman "o adamlar"dan olamadım. riskli ama tembel işi bir yöntemim var. nedir?
çarşafı, pikeyi boynuma kadar çekiyorum. ve bir tarafa yatıyorum. sadece başımın bir tarafı ve doğal olarak o taraftaki kulağım açıkta kalıyor. sivrisinek ısıracak yer bulamıynca başlıyor kafa üzerinde alçak uçuşlara. sabırlolmalı, uykusikenin yüzünüze konması için beklemelisiniz. konduğu yeri hissetmeye çalışmak da yine olmazsa olmazı bu yöntemin.
uykusikenin konduğu lokasyonu kafanızda belirledikten sonra "çoootaanaakkk" diye tokadı yüzünüze yapıştırıyorsunuz. yöntemin handibaaappları:
1) uykuya dalarsanız, uykusiken yüzünüzün bir tarafını tarlaya çeviriyor. (denendi, % 100 çalışıyor)
2) yok yere kendi kendinizi 4-5 kez tokatlama ihtimaliniz çok yüksek. (denendi, % 100 çalışıyor)
2 rekat derde derman olabildiysem ne mutlu bana. façalıyla hayat kurtaran detaylar devam edecek. keh keh!
