ligin geçtiğimiz 30 haftası itibarı ile 20 maçını söke söke kazanan, 4 maçı berabere biten, ve 3 maçta malup olan, şampiyonluğa son yıllardır en çok yaklaşmış anadolu takımı. şansı beşitaştan bile yüksek olarak gösterilmekte, ki öyledir de zaten. bir anadolu takımının bir istanbul takımından daha çok favori gösterilmesine uzun yıllardır şahit olamıyorduk ki, bu türk futbolu adına çok büyük ve umut verici bir gelişme.
tabi akıllarda soru işaretleri yok değil ''ulan nolcak hadi şampiyonlar ligine gittiler 1. veya 2. olup, trabzon da gitmişti, gkry den dandik bir rum takımını yenilmişti'' vb. ama sivassporun trabzonspordan daha başarılı olacağına da eminim, en azından bu sezon için.
paramız yok, üç büyüklerle rekabete giremeyiz vs. söylemlerle demagoji yapıp gayet sinsi bir şekilde ligin son dört haftasına ciddi bir biçimde şampiyonluk iddiasıyla giren takım.
2007-2008 sezonunda gösterdiği performansı ayakta alkışlanması gereken takımdır. ulen bide 3 büyüklere kendi sahanızda 3 er puanları ikram etmeseydiniz, uzak ara şampiyondunuz dedirten takımdır.
bir sezonluk performansla hemen 5. büyük ilan edilmiş balon ekip. 3 büyüklere karşı şu ana kadar puan alabildiği tek maç, inönü'deki beşiktaş galibiyeti ki bu da tamamen beşiktaş'ın hediyesi kıvamında bir galibiyettir. kendi evlerinde, hem de alışık oldukları o buz gibi havada oynadıkları en kritik maçta fenerbahçe'den 4 gol yemişlerdir. ayrıca zirveye yakın bir anadolu takımı konumuna gelmesiyle beraber burnuma pis kokular da gelmektedir. şöyle ki; galatasaray'a karşı ali sami yen'de çılgın gibi top oynamış ve galip gelmiş kasımpaşa'nın geçen hafta kendi evindeki sivasspor maçında sahada ruh gibi gezinip cvetkov ne öyle bir heriften 4 gol birden yemesi, "acaba?" dedirtmiştir. velhasıl 5. büyük saçmalığına gelirsek, eskişehirspor efsanesine bile bu ünvan verilmediyse, sivaslı arkadaşlarımız hiç atıp tutmasın. 1992-1993'ün kocaelispor'u, 2002-2003'ün gençlerbirliği, 1999-2000 ve 2000-2001'in gaziantespor'unu düşününce, 5. büyük denilerek bu takımın oldukça şişirildiği kanısındayım.
transfere milyonlarca dolar harcayan üç büyüklerin arasından sıyrılıp şampiyon olacağını zanneden güzide anadou kulübümüz. haftaya ilk sırada girip kendini dördüncü sırada bulan takımların * olduğu bu ligde olmayacak iş değil. lakin üç büyükler iş ciddiye bindiğinden el atarlar mı, atmazlar mı, orasını bilemem...
manisa deplasmanında çok değerli bir puan olmış takımdır. yenilseydi v.manisa ligde kalma konusunda çok büyük bir adım atacaktı. neyse ki mehmet yıldız maçı kurtardı. ç.rizesporumuz'un ligde kalması için bir ışık oldu vestel'in kazanamaması.
acil olarak iyi bir kaleci transfer etmesi gereken takım. kaleye direk dikseniz, üstüne gelen topları direk de çıkarır, kaleci üstüne gelmeyen topları da çıkarabilen vasıftaki bir sporcudur. sivasspor kalecisi akın'ın da direkten bir farkı yoktur.
süper lige çıktığından beri; fran sergio, hakkı hocaoğlu, murat duman, kalla ve daha birçok stoperi eskitmesine rağmen, her zaman alternatiflerini bulan - ki bu alternatifler gidenin yerini fazlasıyla doldurmuştur.- ve ligin en az gol yiyen takımı olan; yasir gibi takımın banko oynayan orta saha oyuncusundan yoksun olmasına rağmen hala güçlü bir orta sahaya sahip olan; as kalecisi haftalardır oynamayan; balili gibi takımın en önemli 2 oyuncusundan biri olan bir futbolcudan yoksun olmasına karşın her maçtan alnının akıyla çıkan ligin lideri.
bu şartlarda bu başarıyı yakalayan takım, saha dışı müdaheleler olmadığı takdirde, ligi ilk
ikide tamamlamaya yetecek kadar güce sahiptir.
zamaninda manisali bir arkadasa "haftalarca lider kalmak ve sampiyonluktan bahsetmek kendi sehrinin takimi icin nasil bir duygu?" diye sorduktan bikac yil sonra merak ettigim tarifsiz duygulari bana yasatan takimimdir sivasspor.