fm*'de hep sivasspor'u seçer, şampiyon olmaya çalışırdım. derbi kazanınca överdi taraftarlar beni. zevkliydi be tanınmamış bi takımı şampiyon yapmak. şimdiyse gerçek oluyor. çok garip vallahi. seneye de everton şampiyon olursa bilin ki keramet bendedir.
o değil de merak ediyorum açıkçası; bakalım sivasspor taraftarları hocalarının heykelinin dikilmesi gerektiğini söyleyecekler mi.
tarbzonspor'u 3-0 yendiği maçta attıkları 2. gol özellikle dikkat edilesi takımdır. tamam, belki pozisyonda stoperler ** kademelerini kaybetmiştir, ama o nasıl süratli taç kullanma, topu ışık hızıyla oyuna sokma, golle burun buruna oyuncunun * vurmayarak final pasıyla golü attırmasıdır kardeşim?!
kesinlikle sıradan bir taç atışı değil bu. daha önce çalışılmış gibi geliyor. hatta, bülent uygun'un topun hemen oyuna sokulmasında çok büyük etkisi olan top toplayıcı çocuğu da antrenmana dahil edip golün provasını çalıştıklarından şüpheleniyorum. *
eskiden antrenmanlarda jog atılır, beşe iki filan çalışılırdı, şimdi değişti galiba. *
oynadiği sert futbol ile beğenimi kazanmiş profesionel futbol takimi.
takim halinde belli bir yildizi veya öne çıkan pek oyuncusu olmamasına rağmen mücadele ve isteklerini sahaya yansitmışlardır.
Kanımca kalan 5 maçta şike veya hakem hataları ön plana çıkmazsa lig bitiminden önce sampiyonluğunu ilan edebilicek gibi gözüküyor tabi bu sene sampiyonluğa oynayan takimlarin arasinda fenerbahçe ve galatasaray'in düşük formlarida bir nevi sivasspor'a sampiyonluk için bir sans doguruyor.
26 nisan 2009 galatasaray ankaraspor maçı'ndan sonra lige havlu atan galatasaray'lı arkadaşlarımızın varlığını hatırladığı takımdır. kimse inkar edemez ki bu senenin performans / maliyet oranı en yüksek takımıdır. bu sebepten hiç hazzetmesem de bülent uygun ve ekibini tebrik etmek gerekir. beşiktaş'ın bugün oynadığı futbol ile sivasspor'un dün oynadığı futbolu yan yana koyuyorum da bu sene için şampiyon olsalar haklarıdır. ama bir yandan da lan sivasspor mu gidecek sampiyonlar ligi'ne aq diyorum. düşünmuyorum degil mantıksız geliyor ama bu fikstur ve bu mücadele ile öyle duruyor.
aktif taraftarlık yapan beşiktaşlıların hiçbir şekilde takdirini toplamayan hatta bülent uygun gibi ne dediğini kestiremeyen bir adam yüzünden nefret edilen takım.. ama farkı iyi anlayın takımdan nefret ediyoruz sivaslılardan değil!
Bir takim düsünün ki, Anadolu takimi ragmen bu kadar antipati toplasin.
Yillardir ligdeki 3 büyükler hegemonyasina karsi direnecek, sampiyon olacak bir Anadolu takimi ariyorduk. Bir takim ciksin da, sunlari durdursun diyorduk. Süper lig 3 büyüklerden olusmasin sadece diyorduk. Trabzonspor bir ara bu istegi gerceklestirdi, ama onlar da son sampiyon olduklari 1984 senesinden beridir ortalar da yoklar. Bu sene yeniden ataga gectiler ama nefesleri cabuk tükendi ve sampiyonluk yarisindan koptular.
Sivasspor Süper Lig'de bu soruna ilac olacak takim olarak görünüldü ilk baslarda. Ama Bülent Uygun ne zaman basa gecti, ideolojisini bütün kulübe yaydi, iste o zaman Sivasspor antipatik bir takim oldu. Takimi Mehter Marsiyla hazirlayan bir Bülent Uygun var karsimiza. Yaptigi aciklamalarla Sivasspor'u günden güne kücük düsüren, nefret edilen takim hale getiren Bülent Uygun var.
Böyle bir sehrin bu hale gelmesi cok üzücü. Bülent Uygun bütün Sivas'i etkisi altina aldi, kontrolüne gecirdi. Simdi bütün düsüncelerini rahatca söyleyebiliyor. Birakin tepkiyi, büyük övgüler aliyor taraftarlardan. Sivasspor iyice fasist bir takim haline geldi.
Sadece Bülent Uygun da degil, baskan ve yönetim kurulu da Sivasspor'un bu kadar antipati toplamasinda büyük bir etken. Her seferinde yaptiklari simarikca davranislar, sacma demecler yüzünden nefret topladilar.
başlarında bülent uygun'un olmasının bülent uygun'la alakalı olduğuna inandığım takım. sivasspor'la değil.
ayrıca dört büyük takımdan galatasaray taraftarı olmama rağmen çok sempatik bulduğum ve süper lige çıktıklarından beri her zaman arkalarında olduğum takım.
kısıtlı bütçe, sınırlı şehir kaynakları, türkiye'ye futbol ve futbolcu arzetme konusundaki muhteşem çabalarını görmemek için metin şentürk olmak gerek..
4 senedir izlediğim hiç bir maçı yarıda bırakmamış, yensin veya yenilsin her maçı 90 dakika pes etmeden oynamış takım. bu kısım çok önemli, vazcaymayan takım!
şehrine sağladığı katkılar, türk futboluna sağladığı artılar, anadolu kulüplerine verdiği "korkmayın ulen" mesajı takdire şayan..
şampiyon olmasalar bile herkesin erdem gereği, en azından ufak bir teşekkür borcu yok mudur bu yiğidolara?
başlarında bülent uygun isimli türk futbolunun en antipatik adamı olduğu sürece * şampiyon olması bir anlam ifade etmeyecek takımdır. yıllardır 4 büyükler dışında bir takımın şampiyon olmasını isteyenleri, bekleyenleri bile tatmin etmeyen bir takımdır.
taraftarı olmayanların bile şampiyon olmasını istemesi gereken takım. ufak bir bütçeye rağmen işi bilene devredip, egoyu geride bırakabilecek insanlarla yakalanacak bu başarı üç büyüklerin yöneticilerinin elindeki bütün kozu alır.
geçti artık her mağlubiyet sonrası yok "tezgah var.", yok "temiz lig istiyoruz.", yok "federasyon akıllı ol." demek. sivas ın şampiyonluğu bu yöneticilerin kökünü kazıyacak en büyük araç olacaktır.