hayır anadolu takımı sonuna kadar desteklenir. yenilir, kızılır fakat desteklenmeye devam edilir. ama çıkıp da böyle teknik direktöre, böyle saftirik oyunculara sahip, şampiyonluk yoluna oturunca işi bozan bir takımı kimse çıkıp da şampiyon yapmaya çalışmaz. yani olmasını istemez diyelim, bizim elimizde değil ne de olsa.
barcelona'yı rüyanızda getirirsiniz sivas'a. ama uslu bir çocuk olup vfl wolfsburg'u izleyebilirsiniz.
transfer dönemini epey hareketli geçiren ve bu yıl ülkemizi şampiyonlar liginde temsil edecek olan anadolu kulübü. kulüp yetkililerin söylediklerine göre yapılan transferler şu şekilde:
ligde tüm takımlar arasında teknik direktörü ve başkanı açık ara en çok konuşan takımdır. işin garibi ise bu kadar çok konuşmalarına rağmen ne dediklerinin anlaşılmamasıdır.
blica'nın satılmasıyla önemli bir kan kaybına uğradığını düşündüğüm takım. adam tek başına defans yapıyordu adeta.
sezon başlamadan bir kehanette bulunayım, sivasspor bu sene ilk beşe giremeyecek.
dün heerenveen'den 5 yiyen anadolu kulübümüz.
bugün 5 yemesi, daha ciddi hazırlanmasına sebep olacaktır. ilk maçta böyle bir şey olması, sivassporun hazırlanması açısından iyi bir durum. yoksa mazallah gider, 8 yer şampiyonlar ligi rekoru kırardık.
edit: pardon ya, 8 yiyip de rekoru kıran varmış zaten, 9 yememiz gerekiyormuş rekor için.
tarihlerindeki en büyük başarı intertoto kupası bilmem kaçıncı turu olmasına rağmen beşiktaş'ın şampiyonlar ligi'nde yediği gollerle dalga geçen taraftara sahip takım. son olarak heerenven'den 5 yiyeceğime liverpool'dan 8 yerim.
beşiktaş'a laf atan ibibiklere selam etmemize neden olan takım.
türbülent ne dedi adamım? "çok iyi takımız, arsenal sivas'ta, sivasspor'a 3 gol atsın, arsene wenger dünyanın en büyük teknik adamıdır derim" demedi mi? arsene wenger'e kendince gider yapmadı mı? e şimdi arsenal gibi bir takımın sana 3 atamayacağını iddia edip, avrupa'nın orta sınıf bir takımından hazırlık maçı da olsa 5 yiyorsan bir otur soluklan yeğenim deriz bülent'e.
kendisiyle aynı güçte olan takımdan 5 yiyen güzide türkiye süper lig takımı gönderdikleri ve gelen oyunculara bakılırsa bu sene onlar için çok zor geçecek.
ligdeki 18 takım içerisinde en sevmediğim 2 takımdan biri kendileri olsa da bir hazırlık maçının sonucuyla yerin dibine sokulmaları ne derece mantıklıdır? 2002 yazında ertesi sezon ligde malatyaspor ve gaziantepspor ile tatlı bir çekişmeye girecek olan fenerbahçe'nin o dönem bundesliga'da dişli bir ekip olan kaiserslautern'e 6 tane attığını da gördük hazırlık maçlarında, eeee efendime söyleyeyim sonra ağustos 1995'te superdeporbayern münchen'i 7-0 yenmişti falan, olur öyle şeyler.
ben bu sezon bülent uygun'un imanlı topçularının avrupa'da gene pek bir varlık gösterebileceklerini sanmıyorum da hazırlık maçları genelde abuk sabuk skorlarla biter, o da ayrı gerçek.
hazırlık maçlarını amatör takımlarla yapıp 1-0 yenen yenilen ya da gol atamayan 4 büyük klübün taraftarının, sivasspor'un holllanda'nın 1.lig takımlarından birinden 5 gol yemesi üzerine verdikleri abeste iştigal tavırlardır.
son hazırlık maçında olympiakos'a 3-1 yenilmişlerdir. hazırlık maçları ölçü değil dedikçe adamlar avrupa için kara kara sinyaller vermeye devam ediyor.