neymiş malum dolaplar dönmeye başlamışmış. şampiyon olmaları çok zormuş.
başkan başkaaan; eskişehir maçını unuttun galiba. denizli maçını da unuttun. beşiktaş maçının nesine bok attığını da anlamış değilim. o maçlarda dönenler dolap değil de rüzgar gülümüydü gülüm?
ha varsa bildiğin bir şey adam gibi çıkar söylersin. taze gelin edalarıyla beyanat verip olmadık şeyler ima etmek yiğitlik değil. öyle kendine yiğido demekle yiğit olunmuyor.
başarısının sırrı başında bulunan hocaefendisi tarafından şöyle beyan edilmiştir: istanbul'da laila var, sivas'ta la ilahe illallah...
din devlet işlerini birbirine o kadar karıştırdık ki, artık bazı aklı evvel topçular dini spor işlerine alet ediyorlar, şampiyonluk için dinci iktidara buradan şahane bir pas atıyorlar. vallahi bravo. sırf bu nedenle iğrendiğim birinci lig takımıdır. yani bunca senedir diğer anadolu kulüpleri niçin böyle bir söylem kullanmadılar acaba? mesela bursa da türbeler şehridir ama kimse kakıp bunu başarı sırrı olarak göstermedi. gösterseydi iktidar tarafından şampiyon ilan edilirdi herhalde. aslında sivasspor hocaefendisinin bu uygun'suz beyanatı dinci iktidarın başının daha önce sarfettiği "gavur izmir" tamlamasının bir başka tezahürü değildir de nedir?
bir de şu var: istanbul'da laila, sivas'ta la ilahe illallah varken niçin sivasspor uzun yıllar ikinci ligde mücadele etmiştir de istanbul takımları veya diğer pek çok anadolu kulübü (trabzon, bursa, gençlerbirliği, ankaragücü) uzun yıllardır süper ligdedirler? ya da sivas daha yeni mi müslümanlığı kabul etmiştir de la ilahe illallah der demez birinci lige çıkmıştır? kastedilen nedir kelime-i tevhid'den?
ama eminim ki nasıl iktidarın başı "gavur izmir"in cevabını sandıkta aldıysa, bülent uygun hocaefendi ve dini bütün takımı da benzer bir cevabı sezon sonunda alacaktır.
türk aklının "amanin sivas şampiyon olursa şampiyonlar ligi gruplarına direkt kalacak, amanin bunlar bizi rezil edecek, amanin olmasınlar" mantığıyla şampiyonluklarını engelleyeceklerini düşündüğüm, ama şampiyon olmasını gönülden istediğim sempatik takım.
tabi galatasaray, fenerbahçe ve beşiktaş bizi çok iyi temsil ettiler ya, sivas'a ne gerek var canıııım...
1969'da eskişehirspor'un ve 2003'te gençlerbirliği'nin şampiyon olması engellendiği dikkate alındığında olası dolapları önceden söylemesi gayet mantıklı olan takım. ayrıca 3 büyüklerin bu sezon avrupa'da döküldükleri dikkate alındığında artık var olan ve 3 büyükere dayanan paradigmaların değişmesi gerekmektedir.
bu takımın şampiyon olması demek naklen yayın gelirlerinden daha fazla pay alması demektir. bütçesinde önemli bir kalem olan naklen yayın gelirlerinin düşmemesi için bir galatasaray taraftarı olarak elbette ki beşiktaş'ın şampiyon olmasını isterim. galatasaray bu sene şampiyon olamasa da fikstüre göre şampiyonu belirleyecek takım olacaktır. gerek bu naklen yayın geliri konusu, gerek de sezonun ilk yarısındaki hakem kepazeliğiyle biten maç gibi nedenlerle galatasaray'ın ligin son maçında sivas maçına büyük bir ciddiyetle hazırlanacağına ve sivas'ın bu sezon şampiyon olamayacağına eminim.
türkiye futbol liginin en itici takımıdır. bu seneye kadar ise bunun tam tersi bir durum söz konusuydu. ancak oynadıkları çağdışı futbol, her fırsatta ağlamaları ve en önemlisi bülent uygun denilen duygusal, milliyetçi, komünist şair yüzünden her geçen gün iticileşen hatta nefret edilen bir takım oldular.
şampiyon olması çok zor olan takım. zira futbol oynamıyorlar. iki senedir galatasaray, fenerahçe ve beşiktaş'ın aşırı kötü futbolları sayesinde yükselen normalde 4 sene öncesinin kayseri'sinden bile daha alt düzeyde futbol oynayan takım. bir 4-5 sene öncesinin fenerbahçesi, beşiktaşı veya hadi 9 yıl öncesinin demiyelim o zamanlar farklı dönemlerdi de basitce adam gibi normmal bir galatasaray şu ligde olsa bu potaya girmesi çok zor olacak olan takım. zira gideceği avrupa kupasında da başarısız olacaklardır *.
taraftarı olmayanların bile şampiyon olmasını istemesi gereken takım. ufak bir bütçeye rağmen işi bilene devredip, egoyu geride bırakabilecek insanlarla yakalanacak bu başarı üç büyüklerin yöneticilerinin elindeki bütün kozu alır.
geçti artık her mağlubiyet sonrası yok "tezgah var.", yok "temiz lig istiyoruz.", yok "federasyon akıllı ol." demek. sivas ın şampiyonluğu bu yöneticilerin kökünü kazıyacak en büyük araç olacaktır.
başlarında bülent uygun isimli türk futbolunun en antipatik adamı olduğu sürece * şampiyon olması bir anlam ifade etmeyecek takımdır. yıllardır 4 büyükler dışında bir takımın şampiyon olmasını isteyenleri, bekleyenleri bile tatmin etmeyen bir takımdır.
başlarında bülent uygun'un olmasının bülent uygun'la alakalı olduğuna inandığım takım. sivasspor'la değil.
ayrıca dört büyük takımdan galatasaray taraftarı olmama rağmen çok sempatik bulduğum ve süper lige çıktıklarından beri her zaman arkalarında olduğum takım.
kısıtlı bütçe, sınırlı şehir kaynakları, türkiye'ye futbol ve futbolcu arzetme konusundaki muhteşem çabalarını görmemek için metin şentürk olmak gerek..
4 senedir izlediğim hiç bir maçı yarıda bırakmamış, yensin veya yenilsin her maçı 90 dakika pes etmeden oynamış takım. bu kısım çok önemli, vazcaymayan takım!
şehrine sağladığı katkılar, türk futboluna sağladığı artılar, anadolu kulüplerine verdiği "korkmayın ulen" mesajı takdire şayan..
şampiyon olmasalar bile herkesin erdem gereği, en azından ufak bir teşekkür borcu yok mudur bu yiğidolara?
Bir takim düsünün ki, Anadolu takimi ragmen bu kadar antipati toplasin.
Yillardir ligdeki 3 büyükler hegemonyasina karsi direnecek, sampiyon olacak bir Anadolu takimi ariyorduk. Bir takim ciksin da, sunlari durdursun diyorduk. Süper lig 3 büyüklerden olusmasin sadece diyorduk. Trabzonspor bir ara bu istegi gerceklestirdi, ama onlar da son sampiyon olduklari 1984 senesinden beridir ortalar da yoklar. Bu sene yeniden ataga gectiler ama nefesleri cabuk tükendi ve sampiyonluk yarisindan koptular.
Sivasspor Süper Lig'de bu soruna ilac olacak takim olarak görünüldü ilk baslarda. Ama Bülent Uygun ne zaman basa gecti, ideolojisini bütün kulübe yaydi, iste o zaman Sivasspor antipatik bir takim oldu. Takimi Mehter Marsiyla hazirlayan bir Bülent Uygun var karsimiza. Yaptigi aciklamalarla Sivasspor'u günden güne kücük düsüren, nefret edilen takim hale getiren Bülent Uygun var.
Böyle bir sehrin bu hale gelmesi cok üzücü. Bülent Uygun bütün Sivas'i etkisi altina aldi, kontrolüne gecirdi. Simdi bütün düsüncelerini rahatca söyleyebiliyor. Birakin tepkiyi, büyük övgüler aliyor taraftarlardan. Sivasspor iyice fasist bir takim haline geldi.
Sadece Bülent Uygun da degil, baskan ve yönetim kurulu da Sivasspor'un bu kadar antipati toplamasinda büyük bir etken. Her seferinde yaptiklari simarikca davranislar, sacma demecler yüzünden nefret topladilar.