bugün ilk kez osuruktan futbolunu 90 dakika izlemeye katlanmak zorunda kaldığım takım. zaten ne kadar itici bir kulüp ve futbol seyircisi olduklarını söylemeye gerek yok. her zaman anadolu takımlarının başarısını isteyen biri olarak beni bile tiksindirmişlerse varın gerisini siz düşünün.
kendi sahanda oynadığın bir maçta erken gol bulmuşsun, rakibin ikinci yarıda darmadağan olmuş bir ankaraspor. buna rağmen pozitif futbol oynamaya çalışmak yerine her türlü sertlikle, çirkeflikle rakibi sindirmeye çalışıyorsun. maç öyle ya da böyle bitiyor. futboldan zerre anlamayan seyircin haftalardır eyyama alışmış olacaklar ki maçı sivas lehine katleden hakemi sevgi sözcükleriyle uğurluyor. yetmiyor, iki maç alınca kendini mourinho zanneden teknik direktör bozması sahaya girip hakemin üzerine yürüyor. o da yetmiyor, binbir türlü çirkefliğe rağmen staddan ''şampiyon olmamız engellenemez'' sesleri yükseliyor. çok afedersiniz ama bi s.ktirip gider misiniz?
türk futbolunda devrim böyle olacaksa sıçayım böyle devrime. her sene üç büyükler şampiyon olmaya devam etsin. sivasspor'un geçen sene olduğu gibi babayı almasını can-ı gönülden diliyorum.
bülent uygun'un neredeyse her röportaj sırasında söylediği ve gına getiren 'futbolun güzelliklerini yansıtmaya çalışıyoruz' lafını nedense ortaya koyamayan takım. bu adam sivasspor'dan bahsediyor di mi?
ilginç yorumlar yapılan takım. sivasspor bu kadar kötüydü kardeşim buna he diyelim geçelim. peki, diğer üç büyük takım ne b.k yedi şu güne kadar? çok iyilerdi de mi bu hale geldiler? o da merak konusu yani.
ilk yarısı henüz biten ankaragücü deplasmanında seyir zevki vermeyen bir futbolla taraftarlarına eski günlerini aratmaktadır. murat erdoğan'ın ne kadar boş bir transfer olduğu birkez daha gözler önündedir. kamanan ise neden oynamamakta bilinmemekte.
seyir zevki vermeyen futbol oynayan takim oldugu gercegi yadsinamayacak takimdir. ayriyeten sivasli oldugum halde sampiyonlar ligine gitmesini su haliyle ben de istemem. (bu arada hatirlatayim sivasspor'un uefa'da elendigi rakibi portekizli braga su an galatasaray'la birlikte son 16'da ve paris saint germain ile deplasmanda berabere kaldi. isimsiz takima elendi diye 3 buyuklerin taraftari sivas'i cok elestirdi ama isimsiz metalist bunlari opunce giklari cikmadi. bu da boyle bir animdir.)
bazen basari once kurumsallasma sonra gelir. sivas bildigi oyun yontemi ile basarili olsun da futbol seyir zevki sonraya kalsin ben raziyim. hem 3 buyukleriniz size yeteri kadar zevk veriyordur bu sene(!)
yunanistan da boyle sampiyon olmadi mi 2004'de? bildigi bir seyi cok uyguladi ve bilegini buken cikmasi. iste meydan iste saha. bukun bilegini, her karsilastiginizda yenin ve de o da gerilesin alt siralara. konusmakla olmuyor.
sözlügün bir cok yazari tarafindan hakki yenen takimdir. bir galatasaray taraftari olarak " lan bir kezde anadolu takimi sampiyon olsun " demekteyimdir. galatasaray sampiyon olmayacaksa ki olmayacak, sivas sampiyon olsun efem.
geçen sene büyük takım taraftarlarının "helal olsun adamlara ya sivas şampiyon olsun valla abi" tarzındaki yorumlarının bu sene iş ciddiye binince yerini "abi kasap gibi oynuyorlar ya top falan oynamıyor bunlar valla şu bülent uygun da çok antipatik şerefsizim" şeklindeki yorumlara bıraktığı güzide takım.
bu sene şiir(!) gibi top oynayan büyük takım taraftarları tarafından "top oynamıyorlar" diye eleştirilen güzide takım. bıyık altından gülümseyerek takip ediyoruz gelişmeleri.
ligin bitimine 7 hafta kala mücadele etmek zorunda olduğu tek rakip beşiktaş olan, kim ne derse desin şampiyonluğu hak eden, en azından bileğinin gücüyle efendi gibi futbolunu oynayarak şampiyonluk isteyen kulüptür.
ligde beşiktaş'tan sonra en yakın rakibiyle arasında 6 puan fark bulunuyor olması da bu takımın şampiyon olacağının en büyük kanıtıdır. hele ki derbiden bir beraberlik çıkarsa, bütün iş beşiktaş'ın puan kaybetmesine bakacaktır. üstelik şu dakikadan itibaren, sivasspor puan kaybetmediği her hafta rakibinin daha fazla tutuşmasına sebep olacaktır. haftalar azaldıkça, kaybedilecek puanlar da azalıyor. yani ligin bitimine 3 maç kala 5 puan farkla önde olursun. rakibin maçı kazanır, ama sen berabere kalırsın; 2 maç kala 3 puan farkla lider olmaya devam edersin. hafta azaldıkça kaybetme şansın da azalır.
profesyonel takımsa eğer, bu saatten sonra sivas liderliği vermez.
futbol ile zerre alakası olmayan bir bünye olarak, galatasaray fenerbahçe maçının çıkardığı gürültüden meraklanıp bir lig durumuna baktım. vay be 27. haftada lidermiş kendileri. helal olsun. inşallah şampiyon olurlar da şu istanbul takımı taraftarları biraz sakinleşirler. biraz kafa dinleriz.
oturarak maç izleyen bir taraftar kitlesine sahip futbol takımıdır bu sebeple olası bir uefa veya şampiyonlar ligi maçında bu çoktan avrupa birliği ne girmiş kitle ülkemiz futbolunu avrupa da güzel bir şekilde temsil edecektir. istanbul da görmeye alışkın olduğumuz fanatizmin yerini sinema izlermişcesine futbol izleyen medeni tavra dönüştürecek olması ülkemiz açısından oldukça önemli bir gelişmedir ayrıca unutulmamalıdır ki bu medeni tavır bugün itibariyle 343 gündür bu takımın kendi seyircisi önünde yenilmediğini kanıtlamaktadır aynen manchester united gibi.
sivas da ki oteller aralarında anlaşarak trabzonla oynanacak maç için diger takımlardan 125 bin konaklama parası isterken trabzondan ise 375 bin istemişler bunun yanında sivas yönetimi de trabzonspor taraftarı için % 5 kota uygulayacagını açıklamıs. nooldu lan istanbul gelince bütün stadı onlara veriyosunuz biz gelince % 5? zaten biliyoruz sivasın 2. takımınız oldugunu belki de hepiniz ilk takımlarınız olan istanbul takımlarının şampiyonlugunu daha çok istiyosunuz. eyyamı dalaverayı seversiniz biliriz.
bülent uygunun katkısının ve futbolcularının azimlerinin yanı sıra fenerbahce-galatasaray ve trabzonsporun mallıklarıyla ligin sonunda zorla şampiyon yaptırılacak olan kulüp.
futbolun sadece para işi olmadığını aynı zamanda yürek işi olduğunu gösteren futbol takımı. milyon dolarları alıp sahaya yüreğini koymayan futbolcular yerine, onlara göre çok daha cüzi tutarlar alıp herşeylerini ortaya koyan ve takım olmayı başarmış futbolculardan oluşan futbol takımı.
birbirlerinin orasını burasını ısırmayan, taşşaklarını elleyip milletle taşşak geçmeye çalışmayan, tek dertleri aldıkları paranın hakkını vermek olan futbolculardan oluşan futbol takımı. gönüllerin futbol takımı.
