yiğidoların kentidir. aleviler pek sevmez kangal köpeği meşhurdur. karalama programlarına alet edilmek istenmiştir ama yemezler sivasta öyle birşey yapanlar sivas kurallarına göre iğneli fıçıya atılır.
bir ucundan bir ucuna iki saatte yürünerek gidilebilen güzel memleketim.
(sivas'lı olunup bu sene üniversite için ilk defa istanbul'dan sivas'a gelinmiştir)
öncelikle belirtelim, sivas ilimizde yokuş denen kavram yok gibi birşeydir. yani varsa bile hissedilmez.
gezmek için atatürk ve istasyon caddeleri hariç pek yer yok, bu ikisi yetiyor bile.
öğrenci için yemek işini ise, istasyon caddesinde'ki ilk dört yol ağzından sola dönünce "by kumru" adlı lokanta'da halledebilirsiniz, bahçeli, kocaman tavuk dürüm 2.5 tl. ayran ikram ve yemekten sonra da çay ikramları var, hizmet ise on numara.
mevsim geçişleri çok kısa sürüyor. (sonbahar ve yaz) kış tam kış, yaz ise ilk bahar tadında geçiyor.
merkeze yakınsanız üniversite için bir otobüs yeter. o da 1.10 tl, günde 2.20 ye halledersiniz.
kuru hava dudaklarınızı kurutacaktır. (alışkın olmayanlar için)
insanları ya çok kaba, ya çok kibardır. ortası yok efendim. ya da ben denk gelmedim.
öğrenci iseniz, kümbet ve karşıyaka, gülyurt, kılavuz semtlerinden ev tutmayın sakın. iki otobüs değiştirirsiniz. sakin bir yer istiyorsanız, "yeni şehir" tarafındaki siteler uygundur. hem çarşı'ya, hem üniversite'ye yakındır. Toki tarafı ise çarşıya uzaktır, üniversite'ye yakındır.
eğer yurt tercih edecekseniz, kılavuz tarafında "halis gülle erkek öğrenci yurdu" vardır. cemaat yurdudur fakat, yurtta kalan arkadaşlarımın anlattığına göre, öğlene kadar uyuyabilir, odada sigara içebilir, yılbaşı partisi (kola, çerez) verebilirsiniz. üniversite'den saat başı yurda ulaşım hizmeti vardır. ve üniversiteden çarşıya gitmek isterseniz şoför sizi bir yerde indirir ve 15 dakika yürüme mesafesi ile çarşıya ulaşabilirsiniz.
kız yurdu ise "merkez pansiyon" ve "ekenler kız yurdu" çarşıya çok yakındır. ulaşım hizmetleri yoktur.
kişisel görüşüm:
kışları her ne kadar soğuk ve kapalı bir hava ile geçse de, sivas, gerek cana yakın insanı, gerek yapısı itibariyle insanı büyülemekte. o "canığı yirim gardaş" lafını duymak paha biçilemez.
ve son uyarım şudur. "güneş var lan ehuhuhuhu diyip, yanınıza anahtar almadan kendinizi dışarıya atarsanız, kendinizi -5 derece gibi bir soğukta tişört ile bulabilirsiniz. istanbul'da en fazla -7 görüp, sivas'ta -21 görünce insan şaşırıyor tabi.
eski zamanlardı dostlar.. her sokağın başında bir çeşme vardı ve her çeşmenin başında ellerinde 1 büyük rakı, mevsimine göre 1 kilo portakal yada erik olan abiler. en güzel sohbetler bu çeşme başlarında, fidanlık'ta alibaba'da yapılırdı. Şimdi ne çeşmeler kaldı ne de çeşme başındaki o abiler.
bilinenin aksine yobaz değildir. atatürk'ü 108 gün ağarlayıp sonunda ''cumhruriyetin temellerini burada attık'' dediği, türkçeyi güzel kullanan bildiğim kadarıylada bu alanda 10. il konumunda olan, siyasi düşünce olarak atatürk milliyetçiliği, milliyetçilik, muhafazakar kesim ve sosyalist kesim iç içe yaşar. ama bunu dışardan kimseye anlatamazsın için yanar. alevi-sünni kardeştir bu şehirde. sunni birisi olarak çok kez alevi arkadaşlarımın sazı eşliğinde piknik yaparken oruç açmışımdır. ama sen anlamamazlıktan gelmeye devam edebilirsin. burası yiğitler diyarıdır. sen osun sen busun sen şucusun yoktur. insan vardır önce insan ! yemekleri güzeldir. çokça türküleri vardır. kalabalıklardır. cana yakınlardır. hemen sohbete dalabilirsin bu şehirde. üniversitesine çok değer verir. çünkü büyük bir ekonomi kaynağıdır. herhangi bir alışveriş anında öğrenciyim derseniz sizi kutsallaştırabilirler.