bana kalırsa olay ekonomi ile başlamaktadır. memleketteki cari açık -araştırmalarıma göre- azerbaycan, gürcistan, ermenistan gibi küçük ülkelerinin ekonomisinin toplamından fazladır. amerika ve avrupa ülkelerinin ekonomilerini sarsan krizlerin bizi nasıl teğet geçtiği aşikar. tabii bu sözde bir teğet. ekonomimizin -sözde- sarsılmama sebebi ülkeye avrupa'dan giren sıcak para. ve zannımca babalarının hayrına sokmuyorlar ülkeye bu sıcak parayı.
yarın bir gün genel seçimlerde başa herhangi bir x parti geçmesi halinde, ülkeyi ekonomik krize sokmamak için avrupa'dan gelen sıcak paraya yine muhtaç olacaktır.savaş ve terör; ingiltere, rusya, amerika, almanya gibi dünyanın önde gelen silah tüccarlarının işine gelmektedir her zaman. anlaşma da bariz zaten.
biz sıcak parayı ülkenize sokup cari açık yüzünden batmanızı engelleyelim, siz de terörü bitirmeyin. Böylece size silah satıp para kazanalım. bu yüzdendir ki başa gelecek hiçbir parti terörü bitiremez, bitiremeyecek.
68 ve 80 kuşağındaki sosyalist devrimcilerin mücadelesinin devrim yapma ihtimaline karşı her seferinde demokrasinin darbe yemesinin sebebi de böylece aşikar duruma gelmekte. ülkenin sosyalizmle yönetilmesi demek, emperyalizme ve silah tüccarlarına karşı savaşmaları, mücadele etmeleri demekti. Dışa bağlı olmamak demekti.
tezimi alttaki bkz ile bitirir, tezime karşıt görüş belirtecek tüm arkadaşlarıma şimdiden saygılarımı sunarım.
daha da ilerisi, sistem partilerinin sadece şiddeti değil,
yoksulluğu ve adaletsizliği bitirecek, demokrasiyi getirecek
durumda olmamasıdır.
çözüm bu halkın öz gücünde. örgütlülüğünde.
artı değer yani kar etme üzerine kurulu bir sistem olan kapitalizm ve onun ahmak siyaset insanları ne terörü ne işsizliği ne de kaosu elbetteki bitiremez.nedeni; üzerinden kar elde etmeleridir,sistemin devamını sağlamaktır.onlara göre emekçilerin alınterleri kanları altın yumurtlayan tavuktur ve tabi ki altın yumurtlayan tavuk kesilmez.fakat önünde sonunda isyan kaçınılmaz.