o zamanlar cemaatte takıldığım dönemlerde hocamın söylediği abdest alın buna örnektir.
hiç unutmuyorum abim ile birbirimize girecek derecede şiddetli bir tartışma yaşamıştık. ama gerçekten hani o beni kardeşlikten ben onu abilikten ret edecek kadar kötü kelimeler söyledik birbirimize. o an sinirle eve geldiğim de ablam eniştem ve bir sürü kiş arayıp gidip özür dilememi her ne olursa olsun abim olduğunu söylemişlerdi.
ve bu laflar beni daha da sinirlendirmişti. sinirden elim ayağım titrer bir vaziyetteydim eğer ablam ve eniştem olmasa birbirimize girecek kadar köpürmüştük ikimizde.
o sıra hocamın söylediği aklıma geldi ve gidip abdest aldım. çok aşırı derecede bir rahatlama olmadı fakat öncekine oranlar biraz daha rahattım. ben bunu abdeste siz bunu sakinleşmek için kendimi abdest ile telkin etmeme bağlayabilirsiniz.
ve çıkıp abimden özür diledim. ve yaklaşık bir saat boyunca durmaksızın sinirimden ağlamıştım.
bu olay olmasa belki şu an abim ile görüşmüyorduk ki ben inanılmaz kinci bir adamım ve gerçekten bir daha suratına bakmazdım.
neyse bu da başımdan geçen bir olay işte.
sinir sadece sizi yıpratır boş verin sinirli olmayı falan.
Çok sinirli bir insan olduğum söylenemez fakat bazen insanlar damarıma basıyor ve benim gözüm Dönüyor. Bu gibi durumlarda kendimi en kısa sürede sakinleştirmeye çalışıyorum. Bu çoğu Zaman ağlamak oluyo. Ağlamak her ne kadar insanı Güçsüz gösterse de benim için en iyi sakinleşme yolu bu.
Sinirlenme dereceme göre değişir.
Az değişirse mesaj ile bağlantı kurup karşımdakine patlarım sakinlesinceancak sebebini sorayım.
Orta derecede ise karşımdakine ilk sorayı sonra bağırıyım.
Fazla ise daha o dereceye çıkmadım fakat o dereceye gelmemek için o durumdan uzaklaşmısımdır. Gelirsem vay haline. Büyük ihtimal gözüm karardığındanda neyaptığımı hatırlamam.
genelde yumruğumu sıkar ağlarım, korkutucu bakışlar atarım. eğer sevdiğim biri beni sinirlendirirse, elim ayağım titrer. nefret ettiğim biri sinirlendirirse küfür ederim, bir şeyleri kırar parçalarım.
Kesin ya merdivenlerden düşerim, ya yürürken takılır düşerim ya kafama bir şey düşer ya ayağımı çarparım ya da kafamı çarparım. Kesin ama kesin böyle bir talihsizlik başıma geliyor sonra yığıldığım yerde hem ağlıyorum hem gülüyorum. *
