arada geçen "said i've been crying" kısmını her seferinde "selahattin crying" olarak anlamamdan dolayı duygusallığını yitiren, fakat enfes olan, page'iyle plant'iyle bonham'iyle mükemmel olan parçadır.
solosu mükemmel olmakla birlikte ondan evveli ve sonrasıdaki akor çeşitlendirmesi ve rifflerinin jimmy page'in ne kadar iyi bir müzik dehasını olduğunu gösteren, harika led zeppelin şarkısı.
dream theater versiyonunda petrucci'yede aşık olunabilir.
"i've been working from seven, seven, seven, to eleven every night and.." kısmında insanın kafasını duvarlara vurası gelir. monotonluk daha iyi anlatılamaz çünkü. ama yapamaz. hem de sırf şarkının kalan o son bir buçuk dakikasına saygısızlık olmasın diye. öyle de bir kutsaldır.
aşık olun ya da olmayın, acı çekiyor ya da çekmiyor olun: önemli değil. bu şarkı size acının alasını tattıracaktır. kanaatimce bu şarkı dünyaya fazla gelmektedir.
doğaçlama yapıldığını öğrendikten sonra şaşkınlıktan yerlere düşen çenemi toplamamın hayli zaman almasına neden olmuştur.lan bu nasıl bir yetenektir ki stüdyoya girip bu şarkıyı doğaçlama yapabiliyosun? robert plant ve jimmy reisin uzaylı olduğuna kanaat getirip replay'a tecavüz ediyorum her dinleyişte.
sözlükten doğaçlama olduğunu öğrenince ağzımın bir karış açık kalmasına sebep olan parça. doğaçlama olamayacak kadar muhteşemdir, hatta millet götünü yırtar böyle parçanın yarısını yazmak için, günlerce haftalarca uğraşır, adamlar tek seferde yapıvermiş, vay babayın anayın ulan ne adamlarmışsınız vesselam. neresini anlatsam bilemiyorum, ne kadar göğe çıkarılsa müstehaktır mübarek.
şarkı tamamen bonhamın sade davul partisyonları üzerine doğaçlanmış bir eserdir. gitar solosunda oturmayan pasajlar vardır, vokalde prozodi hataları vardır. enteresan ataklar vardır. pürüzlüdür. ama kusursuzdur. bir anda olması gerektiğinden böyle olmuştur. inanılmazdır. nasıl böyle doğaçlama yapılır aga? cidden? ne yediniz? ne içtiniz be allahsızlar!!!
yaklaşık son 3 saatten beridir loop'a alıp aralıksız dinlediğim led zeppelin'in şahaseri!!! bir elimde viskim bir elimde purom ve kulağımda kulaklık salonda trans halinde sallanıp dansediyorum. hayır aslında elimde viski ve puro yerine elma suyu ve sigara var fakat nedense bu şarkıyı dinlediğimde metaformoza mı uğruyor bu sigara ve elma suyu bilemedim arkadaş!?
her enstrümanın ayrı ayrı coştuğu, robert plant emminin çığlıklarının yürek parçaladığı, jimmy page'in dünyanın en güzel, en acıklı solosunu attığı, şarkı olarak tanımlanması ayıp olan, şaheser niteliğinde bir garip şey.
şarkıda söylediği gibi her gün sabah 7-8 işe başlardım 11 12 ye kadar çalışır askere gideceğim için para biriktirir sadece net üzerinden konuşurduk bir zamanlar sevdiğim kızla yine bir gün çalıştığım yerde çay demlerdik sık sık ve çay kalmamıştı bir parktan geçip bime çay almaya gidiyordum parkta sevdiğim kız ve yanında esmer kara kuru bi herif sarılmışlar bankta gittim karşılarına dikildim dışarıdan nasıl bir bakış attım bilmiyorum ama içimde fırtınalar kopuyordu sonra sorarlar led zeppelin'i neden bu kadar seviyorsun sadece bu şarkı için bile hayatımda hep olacak bir gruptur.
güzel bir led zeppelin şarkısıdır diğer tüm led zeppelin şarkıları gibi. tek seferde stüdyoya girilmiş ve tek seferde çalınmıştır. enstrümanlar arasındaki müthiş uyum ve robert plant'in çığlıklarıyla süslediği büyülü bir şarkıdır.