tutuklamasına sevinenler de üzülenlerde şimdilik tutuklanmasının haklı bir gerekçeye dayandırılıp dayandırılmadığını bilememektedirler. herşeye rağmen statüko taraftarı birisinin başka bir statukocu zihniyetce tutuklanması hoşuma gitmiştir. (bkz: al birini vur ötekine)
neden suçlandığı sorulduğunda " atatürk'ü sevmekle suçlanıyorum. " gibi acıte ve populist bir cevap vermiş itici adam. görüşleri itibariyle sağ muhafazakar kesime yakınlığı bilinen bu zatın akp yönetimi sürecinde tutuklanması da ayrı bir muamma.
dindarlar türbanı kullanıyor diyorsanız, böyle insanlar da atatürk ün adını kullanıyorlar... sinan aygün de atatürk ün adını kullanan insanlardan biri.
göz altına alınan polisin büyük cesaretle(!) paraların üstünde atatürk resmi yok ama dediği insandır. iyidir, hoşdur da aynı polis kardeşten mısır satıcılarını, yumurtacıları, gemicileri, fuarcıları, futbol takımı kuran belediyecileri vs. araştırmasını da beklerdik. ahh neler neler bekliyoruz!
ankara ticaret odası başkanının, (ulan adamın titrinde ticaret var bi kere) 2,5 milyon euro gibi komik bir rakamı nereden kazandığını sorgulayacağına. Meclise girer girmez trilyoner olan, 100'lerce milletvekilini. Başbakanı, maliye bakanını, başbakanın oğlunu sorgula.
2,5 milyon euro'yu nereden çaldığı umrumda olmayan adam, boşuna prim yapmıştır. olmayan bir örgütün varlığına kitleleri inandırmak için ortaya çıkartılmıştır . hadi bu adam ticaret yaparak/çalarak diyelim para kazanıyor, peki siyasetçilerin ticaret yapması yasakken nasıl para kazanıyor, ilginç vesselam ?
mailbuyukerman çok iyi bir noktaya temas ettiğinden, kendisinin müsadesi ile azcık, birazcık ekleme yapmakta beis görmüyorum.
kendisi gazi üniversitesi mezunudur. yamulmuyorsam 1960 doğumludur(+/- 1). ankara rüzgarlı sokaktaki bürosu ellerinde pompalı tüfekler olan kişiler tarafından basılıp, üç kişi öldürüldüğünde bu olayların müsebbibi, sinan aygün ün faizle para satıyor olmasıydı. şark kurnazlığını hayat felsefesi haline getirmiş, kendisine prim yaptıracak her türlü her türlü konuyu, ulusal kanallar karşısında hayasızca kullanan, ermeni meselesi, orhan pamuk, kuş gribi, temerrüt faizleri, avrupa ve dünya çapındaki spor organizasyonları vs. gibi her konuda -boş-fikir sahibi bir adamdır.
gözü hep siyasettedir fakat ankara da herkes kendisini bildiğinden kimse yaklaştırmaz. aynı anda üç partiyle birden kırıştıracak kadar da enteresan bir siyasi görüşe sahiptir kendisi.
aslında buraya yazılması gereken tonlarca şey var ama, kasasından çıkan 2,5 milyon euro, kilolarca altın, bulunan silahlar,
islamın arkasına saklananlardan, dini siyasete alet edenlerden, müslümamın deyip amerikada jet sosyete gibi yaşayanlardan, 25 milyar dolara hükmettiği abd tarafından bile kabul edilenlerden, her konuma geldikleri halde hala mazlumuz, bizi hor görüyorlar, bir mağduruz diyenlerden çok daha namuslu, çok daha şerefli, çok daha ahlaklı olan insandır.
amacı konusunda 'kendisiyle bile anlaşamayan' izlenimi uyandırmış kişi. yer yer her ortamda bulunma potansiyeli vardır. şartlar koşullar neyi emrederse oraya doğru akar bu abimiz.
uzun zamandan beri abbas güçlü ile takılan yeni dönem ekonomi ve siyaset şovmenimizdir.
her çıktığı programda kendisinin müteahhit olmasında mütevellit toki şöyle toki böyle diye bas bas bağırmaktadır. doğrudur, toki ne yapı denetime girmektedir ne de arsaya para vermektedir. maliyetleri yarı yarıya düşürerek çok daha ucuza konutlar yapmaktadır. yalnız burda yanlış olan elma ile armutu birbirine karıştırmasıdır sinan aygün'ün. tokinin konutları ile ankara'da kendisinin yaptığı konutların müşterileri birbirinden apayrıdır. sinan aygün'ün müşterileri cash para sahibi varlıklı insanlardır. toki ise daha orta direklere ve onun altındakilere hitap etmektedirler. ki bu sebepten dolayı 2 yıldan beri her yerde bağıran, nerdeyse her hafta kendi benzeri, sözde ekonomi yazarı yiğit bulut ile program program dolaşan bu zat kendi reklamını bedavaya yapmıştır, ankara'da konut alacak olanlara.
artık sıkıldık ya gerçekten sıkıldık. her şeyin aslında öyle olmadığından sıkıldık.
ben halkın sesiyim diyen yoz politikacılardan sıkıldık.
ekonominin sürekli kötüye gittiğini söyleyerek kendi reklamını yapan, konutlarını bir bir satıp cebini dolduran yalancı iş adamlarından sıkıldık.
medya patronlarının 'hadi şimdi karşıyız hükümete saldır', ya da 'yok olmadı yanındayız hükümetin destek ver' diye görevlendirdiği sözde ekonomist başkalarının adamlarından sıkıldık..
ulusalcı saçlamalarına son örnek, karşılarında bilgi gelince, haç görmüş vampire dönüşüyorlar, konumlarını unutup, karşıların daki kişinin kim oldugunu unutup hakaretin bini bi paraya dönüşüyor.
ermeni soykırımını tanıyım diyor ab diye bunlar bu söz üzerine onlarca program yaptılar, ama ab nin sadece asırı sagcı,( onların ulusalcıları ) açıklamalarından ibaret bir konuymuş, resmi belgelerde şart surt degilmiş. vural öger bunu söylemek şerefsizliktir diyince, sinan aygün susup oturdu, demekki biliyordu bunun ab karşıtı bir cephe olusturmak için söylenen bir yalan oldugunu. yazıklar olsun, gerçekten sinan aygün gibilerinin ekranlarda yer buldugu bir ülkeye yazık.
siyasetini ankara esnafına finanse ettiren, eski zaman siyasetci tipine sahip, demirelle siyasette karşılaşsa, siyasetten atacagı muhtemel kişilik. oda dernek federasyon başkanlıklarının agalık düzeni oldugu ülkemde, trilyonluk bütceleri kendi kişisel siyasetleri geregi kullanan kişilerin en çok sesi çıkanı.
siyaset meydanın da ortaya çıkatıgı gibi, tamamı hikaye konusmalarının çogu yalan, ya da gerçegi çarptırma, türlü ulusalcı kanallar da boy gösteren, demagog.
çinle ticarete karşı, buna karşı da rapor yayınladı, malları çinden degil türk malı alın diye, tv programları yaptı, ama, türkiye nin çinden en büyük ayakkabı ithalatcısı, ato da, 1 numaralı yardımcısı.
kurduğu cümlelerle ekonomiden hiç anlamayan adam intibası uyandırmaktadır. ama aynı zamanda ato başkanı olmak için biraz ekonomi bilmesi gerekmez mi diye düşündürmektedir de.
uyanık bir şahsiyettir. dyp ile anapın birleşemeyeceğini anlayınca döte gelmemek için "ben kendi sıramdan feragat ediyorum, yeter ki bu iki parti birleşsin" diyerek demokrat partiden istifa edip, hüsranla sonuçlanacak bir seçimin sorumluluğundan yırtmış bir amcadır.
belli bir görüse sahip olmayan, sadece makam sahibi olabilmek için birgün mhp öbür gün dp diye ortalik malina çikan, milletvekili olursa da bol transfer yasiyacagini dusundugum simdilik baskan.
