--spoiler--
ispanyada yarım sezonda almadığım darbeyi burada bir hazırlık maçında aldım. bu nasıl futbol! bırakın ligi, ben, amatör küme maçlarında bile sadece rakibe tekme atmak için sahaya çıkan oyuncu hayatımda hiç görmedim. sadece ben değil; ernst, guti, quaresma ve nobre başta olmak üzere, bizim takımda tekme yemeyen arkadaşım kalmadı. inanın bir ara ben nereye geldim diye şaşkınlık yaşadım. ancak bu durumun özel maçta öne çıktığını söylediler, biraz rahatladım. fakat futbol bu değil...
--spoiler--
yorumum : hazırlık maçı yapacağız diye sivasspor gibi adam öğütücü bir takımla karşı karşıya gelirseniz olacağı budur simaocum.
ayağına bileklerine hakim,rakip defansın içinde kendini unutturup bir anda ortaya çıkabilen ve bizlere seyir zevki yaşatan futbolcumuz.
(şaka gibi ama şaka değil, bu adam beşiktaş'ımızda forma giyiyor,gri formada pek bir yakışmış.)
babasının vefatı dolayısıyla izin verilmesine karşın yine de portekize gitmeyip antrenmanları bırakmayarak kalbimi kazanmış oyuncudur. artık isterse boş kaleye 10 gol pozisyonu kaçırabilir yine de gözümdeki yeri değişmeyecektir.
beşiktaş açısından 20 şubat 2011 beşiktaş fenerbahçe maçının adamı. bu kadar faydalı, kaliteli ve futbol mantalitesi yüksek adamlar türkiye'ye 10 yılda bir geliyor.
--spoiler--
ispanya'da yaşadığım heyecanı burada da yaşıyorum. Ancak bir farkla... Hakemler bu heyecanımızı baltalıyor. Bu tür uygulamalar, genellikle de bizim aleyhimize yapılıyor. Bana yapılan hareket penaltı değilse, hangi hareket penaltı çok merak ediyorum. Bunu birisi bana açıklasın
--spoiler--
Kayserispor maçında maruz kaldığı hareketten sonra, yukarıdaki açıklamayı yapmış futbolcudur. Adam yerden göğe kadar haklı. O hareket de penaltı değilse, hangi hareket penaltı ben de çok merak ediyorum.
Ondan sonra isyan ediyoruz, neden Türkiye'ye yıldız futbolcu gelmiyo, gelen yıldızlar neden verimli olmuyo diye.