sığ bir erkek mantığıdır. ''gidemediğin yer senin değildir'' önermesinin libido karşılığıdır. bugün derste iken dışarıdaki kanalizasyon çalışmasından dolayı biraz sesimi yükselterek dersi anlatmak zorunda kaldım. amfide olmamıza rağmen mikrofon sesi yetmiyor. tabi amfide olduğumuz için kalabalığız millet arasında kaynatıyor bu arada.
konuyu bitirdim, tam toparlayacakken dışarıda çalışan hazır beton tankeri sustu, bende sustum, ilginç bir tesadüf, kurgulasanız olmaz yani. bir anda sessizlik hakim olmuşken anfinin en üstünden bir ses;
--spoiler--
sikemediğin hatun senin değildir oluuummm!
--spoiler--
bu anlattıklarım saniyeler içinde gerçekleşiyor. sınıfta yankılanan bu ses defalarca eko yaptı, herkes metamfetamin çekmiş gibi bana bakıyorken, bende bu sesin sahibi kutsal adama dikmiştim gözlerimi. * tabi sınıf yarılmış vaziyette.
şimdi ne denir ki bu durumda.
-öyle mi düşünüyorsun?
+şeyy... hocam, afedersiniz.
-affedilecek bir şey yok, demokratik bir ülkeyiz, fikrine katılmıyorum ama saygılıyım.
+hocam....ık mıkkk!
-tamam kendini sıkmana gerek yok, sana peçete alırım fakültenin önünde satarsın olur mu? şahsen ben olsam öyle yapardım bu utançla yaşayamazdım. *
tabi sınıf koptu bu arada. ders bitiminde yanıma geldi, kızıp kızmadığını sordum hayır dedi ve güldük, utancını yenmesi için bir çay ısmarladım kendisine. insanlık hali, biraz gülmek için sebebimiz oldu.