bırakmaya karar verdikten;
20 dakika sonra: canın sigara çeker gözün kayar ama yapamazsın.
8 saat sonra: uykun gelmez. yediğin abur cuburların çöpleri her yanı sarmıştır.
24 saat sonra: tırnakların yemekten tükenmiş, kafan kaşımaktan yara olmuştur.
2 gün sonra: arkadaşlarının hepsine küfür ettiğin için çevrende kimse kalmamıştır.
3 gün sonra: yeni bir ev aramaya başlamıştırsın.
4 gün sonra: 1000 ytl kira isteyen ev sahibini gırtlaklayıp öldürmüşsündür.
5 gün sonra: cezaevindeki koğuş arkadaşına " müdür sigaran varmı?" deyip yeniden başlamıştırsın.
herhangi bir şeye şiddetle bağlanmaya müsait bir yapıya sahibim, bu yüzden sigarayı da, bana ait olan her şeyde olduğu gibi çok abarttım. iki paketi geçtiğim gün oldu, yemek yemeden tüm gün sigara içtiğim günler oldu. zor günlerimdeydi bunlar, aptalca zor gün=sigara denklemine inanmıştım. klasik mevzular bunlar uzatmayayım.
daha önce sigarayı bırakmayı çok denedim. ailem/arkadaşlarım bunlara şahittir. ancak hiçbir girişimimde kendime inanmamıştım. asla gerçekten bırakmak istememiş, yalnızca "ara vermek" istemiştim. 3 ay içmeyip sonra kaldığım yerden devam ettiğimi bilirim. ama bu kez farklı, bu kez inanıyorum. yalnızca 1 haftadır içmiyorum ama bu kez eminim. bitti. bu entrimde, bu başlığa yazan çoğunluk gibi motivasyon amaçlıdır. aylar sonra editleyip hala sigara içmediğimi belirtmek benim için gurur olacaktır.
edit: bu entriyi yazdıktan kısa bir süre sonra vizelerim başladı ve en başından beri "vizelerde dayanamam ben başlarım" dediğim için tekrar başladım. lakin pes etmedim ve vizelerin bittiği akşam yeniden bıraktım. o günden beri ne zor zamanlarım oldu ne finallerim oldu ama ağzıma sigara koymadım ve artık eminim sigarayı kesin olarak bıraktım. geride kalanlara başarılar diliyorum.
mümkünatı teminatı olmayan, olamayan, oldurulamayan bir bırakıştır. tiryakisi için yalnız kalıştır, acıdır. o kitlenin sağlığa rağmen kararıdır. ciğer karartandır.
bir kaç ay içinde balon gibi şişmenize, biraz da psikolojiyi dağıtmanıza rağmen, sabırlı olursanız sağlıklı bir yaşama attığınız sağlam bir adımdır. öyle ki bir gün kokusundan tiksindiğinizde * kendinizle gurur duymaya başlarsınız.
Kesinlikle alternatif tıp yöntemleri denendiğinde bırakılan bi alışkanlıktır.
sigara bırakma merkezine gidilir , çip takılır. vücuttaki sigara isteği sıfırlanır. bi süre sonra şahsın kendisi dahi inanamaz.zira ne canı istiyordur , ne sinir-asabiyet vardır.maliyeti 150 ytl. dir.bu merkezlerden hemen her şehirde her yerde de vardır.
insanı derin bir boşluğun içine düşürecek bir olay. Ayrıca asabiyet katsayısı ilk 1 hafta yüksek derecede seyredebilir. ama sigarayı bırakmak güzeldir, hoştur, bırakmak lazımdır. Yoksa akciğer kanserinden öleceğiz animallah..
bırakılması çok zor olan durum, benim bu konuda ki çözümüm basit. %100 garantisi var.
kişi gönüllü olarak akıl hastanesine kayıt olur, 1 2 ay boyunca duvarları sünger olan odada sigara diye yırtındıktan sonra eski haline dönücektir. tabi hayata salındığında kişinin azına sigara sürmemesi şart yoksa yine madde bağımlılığı tetiklenir.
(bkz: garanti çözümler)
(bkz: madde bağımlılığı)
dün akşam denemeye başladığım eylemdir.
daha önce 1000 kere denemişimdir en az. kolay değil zaten insanın 15 yıllık alışkanlığını bırakması.
abartı gibi gelebilir ama sigara benim bir parçam gibiydi.
yollarımızı ayırdık.
sanki sevdiğim birini kaybetmişin hissi var içimde.
ayrılalı daha 24 saat olmamışken bu özlem neden?
bu sinir neden?
sakız çiğnemek, çekirdek çıtlatmak bunların hiçbiri efkar anında yakılan bir sigaranın yerini tutamaz.
bu cümleler çok sevdiğim bir dostu terkediş cümleleridir.
dost artık zarar vermekte. düşman oldu.
hoşçakal dostum deyip arkamam bile bakmadan, son bir kez sarılma hissi içimde kalarak
yollarımıza ayrı ayrı devam etmemiz gerekmekte.
(bkz: #2217878) o zaman pek bir kötümsermişim şimdi bakıyorum da altı ay olmuş, ama iyiki bırakmışım.
o kadar gururla söylerdim ki, ölsem de bırakmam diye; işte büyük konuşmamak lazımmış;
bir gün gerçekten ölüyordum ve bırakmak zorunda kaldım.
ve anladım ki bu mereti içmek için bile sağlıklı olmak gerekiyor.
sigarayı bırakmakla ilgili bir arkadaşım babasının anısını anlattı. ben sigara içmiyorum o yüzden ne derece doğru olur yazdıklarım bilmem. bir de biraz mide kaldırıcı hafiften. buyrun:
adam bütün gün sigara içip içip külleri biriktirdiği kültablasına hafif su koymuş. yatarken de yatağının yanındaki komidinin üstüne koymuş. burda amaç o ıslanmış külün tiksindirici kokusunun sigara içmesine mani olması. gerçekten de ilk gün fazla bir şey olmamış ama bir kaç gün daha devam ettikçe sinen o iğrenç koku yüzünden ağzına sigara alamamaya başlamış. bir müddet sonra da sigarayı bırakmış.
dediğim gibi yöntem biraz mide bulandırıcı ama sigarayı bırakmayı deneyip de bırakamamış her babayiğidin * bir denemesini isterim. fikir bana ait değil o yüzden olumsuz tepkinizi bana bildirmeyin. ben içmiyorum zaten. *
boş bir eylem. bırakacak olsam neden başlayayım ki? insan hiç ilerde terk ederim nasıl olsa diyerek birisine aşık olur mu? yok ölecekmişim genç yaşta, yok kanser olacakmışım filan. bunlar tamamen sigara endüstrisinin kazandığı korkunç paraları kıskanan diğer büyük kapitalist sermaye ağalarının uydurmasıdır. hem sanki hayat çok güzeldi anasını satayım. üç-beş senenin hesabını yaptırıyorlar adama. ciğer benim, ağız benim. kim ne karışır? sıcak bir yaz akşamı yemişim ızgara köftemi, közde patlıcanımı, buz gibi karpuzumu. mide full dolduğunu geğirmek suretiyle afişe ediyor. ne lazım bu durumda? sigara! dünyanın en güzel tatlısı.
yani; ya hiç başlamayın buna ya da delikanlı gibi sonuna kadar götürün. ölüm korkusu etkilemesin kararlarınızı. sigara güzeldir, iyidir. sinirini/stresini alır adamın, rahatlatır. dertliyken de içilir neşeliyken de. "abi hayırdır suratın asık" diye kafa şişirmez. takılır kendi aleminde. içiyor olmandan dolayı sevinç gösterileri yapmadığı gibi bıraktığın zaman da kahrından ölmez. cool'dur. bir tanecik sevgilimdir kendisi.
onla geçirilmiş zaman ve şarkıların öksüz kalmasıdır. başka da bir şey değildir. bi şarkıda ''o olsa'' denilir, özlenir. eski sevgiliye benzetilebilir, evet.
her yarim saatte bir "ölüm bizi ayirana dek.." diyerek yaktigim, a$iri bir tutkuyla bagli oldugum ikinci sevgilim sigaraya ihanet olarak goruyorum bu eylemi.
dün itibariyle uzun bir aradan sonra tamamen bırakmak üzere verdiğim kararırımın ertesi gününde, şu anlarda çok büyük bi gerginlik yaşıyor olabilirim. aklıma ben sanki güzel bişey yapacaktım diyorum, sigara aklıma geliyor ve sigara yok etrafta, geriliyorum. bu belki burdaki ifadelerime bile yansıyordur * internetten zararlarını okuyorum. bırakırken ve bıraktıktan sonra ilk saatlerde neler yapılmalı? tavsiyeler, öneriler... sözlükte soluğu aldım... ama bırakılabilir bu meret, ilk 24 saat çok önemli gibi. bu defa harbi bitti bu iş... **