Tiryakiler için nenden içiyorsun ya, neden başladın, keşke yapmasaydın, sağlığına zarar, bırak sigarayı sen vb soru, dilek cümlelerine maruz kalmak.
Bırakılması kolay olmayan, her gece bırakılan sabah tekrar başlanan madde.
dudakların kadar yalnızsın. birisini öpersen yalnızlık öptüğün kadar azalır. işte sigara da o masum öpücüğün ikamesidir. gece sabaha karışırken hatırlamayayım diye sigaranın dumanına sığınırsın..duman ki perde olsun gözlerine...
Üzerinde sigara sağlığa zararlıdır ibaresinin olduğundan dolayı bu kadar yaygın olduğunu düşündüğüm meret. Eğer üzerinde sigara gribe, öksürüğe, kansızlığa bilmem diğer bilumum hastalıklara iyi gelir yazısı konsa, çoğu insan sigara içmeyi zaman kaybı olarak nitelendirerek terger.
eğer içmeyen bir kişi tarafından çok nadiren kullanılıyorsa ilkinde gayette uçuran bir modeldir. bağımlılığı ise insanlarımızın şahsi güçsüzlüğüne, kayıp gitmişliğine dayanır.
psikolojik olarak rahatlatmaz lakin bırakıldığında şiddetli bir yoksunluk hissi verir bağımlılık yaratır. kendi kendinize triplere girersiniz. yok ulan o öle dediydi, şu şöle yaptı aslında kimse bi halt yapmamıştır. gider içersiniz rahatlarsınız, mutlu mesut gülümsemeye başlarsınız çevreye. hiç içilmemesi gerekendir.
psikolik olarak rahatlattığı hissini verse de, bir halta yaramayan zıkkım.
altı senedir kullanmakta olduğum bu merete, hala bağımlı mıyım? yoksa değil miyim? çözemedim. işin kötü yanı bırakmak istemiyorum. bırakmam gerektiğini bilmeme rağmen.
zamanında kullanıldığı takdirde karizma sağlar,
bazen kafayı boşaltmaya yardımcı olur,
sadık dostur,
son bir tanesini dünyanın yıkılacağını bilseniz veremezsiniz,
çocukken yarıştırılanların başında gelir,
andım olsun ulan bırakıcam dersiniz vazgeçemezsiniz bağlar sizi kendine, ama aslında dünyanın kalanına bakınca size en az zararı olandır o..*
edit: sigara sağlığa zararlıdır
bir kere lise 3'te birkaç kere de üniversitenin ilk senelerinde içtikten sonra, bu ne len diyerek bir daha içmediğim bol dumanlı nesne.
fiyatları hakkında çok bilgim yoktu ama okuduğumuz kadarı ile ayda 100-120 ytl'lik bir gider oluşturuyormuş. 12 ay taksitle orta boy bir plazma veya ps3 alırsınız lan diyerek gazlamak istiyorum içenleri. *
yıllarca içilir içilir, sonra düşünürsün yahu ben bunu niye içiyorum ki diye.. bir ara bırakmaya karar verilir. 15 gün kadar sonra bir gün arkadaşlarla dışarıya çıkılmıştır; kalabalıktır, hep beraber oturulur, şakalar, gülücükler vs. gel gör ki bir türlü elleri koyacak bir yer bulamazsın. masaya koyarsın, kavuşturursun, aşağıya sallarsın, telefonla oynarsın, peçeteyi parça pincik edersin ama hala birşey eksiktir, bir boşluk vardır. bir an için cız eder, ortamdaki sesler birleşerek etkinliğini yitirir, bulutlar yavaş yavaş dağılır, çok yakınlarda 3-5 nesne tüm ihtişamıyla parıldamaya başlar ve en yakın pakete uzanıverirsin...
hastalık sebebidir. yok öyle damar tıkanıklığından falan bahsetmiyorum, onları zaten bilmeyen yoktur artık burada bir daha tekrarlamanın gereği yok.
bu meret çok daha değişik yollarla da hasta edebilir sizi, örneğin eğer hava soğukken ev kokmasın diye camı açıp içerseniz üç güne kalmaz hastasınız demektir.
şu an ben soğuktan ayak parmaklarımı hissetmiyorum mesela.
"ben sigara dumanının altında
yana yana en sonunda kül oldum
sen kibritin hiç yanmayan ucunda
birinin hayatından geçmiş oldun" derken şair burada bre sorumsuz, bre alçak, sen birini üzdün, üzdüğünü bile bilemedin bilemeyişinle daha çok üzdün. sadece üzdün yaktın demek istemiştir.
güzel şarkıdır vesselam. özellikle bu kısmı çok şey anlatır anlayabilene, yükü ağır gelse de.
