beterinde beteri vardır. Pencereden atlayıp ufak adımlarla balkona çıkarak sigara içmek. Özeliiklede yakalanma korkusundan hızlı hızlı içilir ve baş dönmesi yapar ve tekrar pencerenden odaya gitmek tam bir trajedidir. Sigara bu yüzden beni öldürecek.
sabah kahvaltısından sonra, koyu kahve ile salak salak etrafı seyretmek suretiyle balkondaki tozlu masaya oturup camel black eşliğinde yapılan keyfin eşi benzeri yoktur.
mevsim yaz ise keyiflidir aheste aheste içilir, varsa yanına bir bardak çay ilave edilebilir. yok eğer mevsim kış ise eziyettir arka arkaya çekilir sigaranın ateşi 4 cm olur bir an önce salona kaçmaya çalışırsınız.
ayrıca eğer kışsa tir tir titreyerek kocaa ayağı bir bayan terliğine sokmaya çalışmış vaziyette, normalde on çekimlikse üç çekimde bitirirsiniz. uhuhuhu diye de içeri girersiniz.
evli, çocuk sahibi olan ve eşi de sigara içen bir insan evladı olarak evde sigara içersek;
- ev leş gibi sigara kokuyor.
- perdeleri haftada bir yıkamak gerekiyor.
- en kötü senede bir kez badana boya işine girmek gerekiyor.
- ele hakim olamayıp yere düşen sigaranın halıyı yakma ihtimali yüksek.
- alkol alındığında içilen sigaranın evi kıraathaneye dönüştürmesi kaçınılmaz.
- balkonda içersek üç, evde içersek on üç.
- aynı evde yaşayan ve sigara içmeyen sabiyi düşünmek insanlık görevi.
kanunen yasaklanması gerekli.. yaz günleri balkonda oturup kıkırdayarak dedikodu yapan genç kızlarımız bu aktiviteyi gerçekleştiren kişiler tarafından rahatsız edilmektedir.. bir nevi taksim yılbaşı gecesi tacizcileri gibi.. aynı hükmü giyseler iyi olur..
sigara bitene kadar izmariti fırlatacak yer aramak ve bitince de iki parmak arasında sıkıştırıp karşı balkon gibi kutsal sayılabilecek hedeflere fırlatılmasının tek eğlencesi olan faaliyet.