neresinden başlasak, önce sigaranın tek kişilik ve 'benim sağlığım benim kararım' denilebilecek boyutta bir zarar olmaktan çok etrafımızdaki diğer bireyleri de etkileyebilen bir zarar olduğunda hemfikir olmak gerek.
bir insan bir sigaradan dumanı içine illa dudaklarını sigaraya değdirerek çekmiyor, ve etrafından soluduğunda da azaltılmış da olsa bir zarara maruz kalıyor.
yeterince uygar bir toplumda , bir insanın vücuduna zarar vermek kendi tercihinde olmalı (bunda hemfikir değilsek çok yanlış gelmişsiniz zaten) insan hakları bildirgesinde söylendiği ve hiç uygulanmadığı gibi yani.
şimdi sigara yakmak istediğin zaman, mekanın açıkhava kısmında oturuyosun seninle beraber oturan insanlara sakıncası var mı diye sormak edebinde bulunan bir insansan seni tenzih edelim.
vapurdan otobüsten indiği ;sinemadan , tiyatrodan çıktığı anda o kalabalık dağılmadan sigaraya yapışan insanlar var.
bu kadar mı zaaf, yoksa şov mu?
(sana ne lan y.rram, keyfimin kahyası mısın ister 10 sn de yakarım ister 10 dk sonra diye bir şeyin söz konusu olmadığını, benim sağlığıma zarar veriyosan konunun beni de ilgilendirdiğini söyledik)
bir de işin açık hava boyutu var, şimdi tam da bahar mevsimi, hava dışarıda ılık güneşli, herkesin çıkıp biraz özgür olası var. ama o da ne oturmak istediğiniz tüm kafelerin tek bir açık mekanı var ve sigara içenler burada takıldığından içeri geçiyorsun ister istemez. şimdi devlet bu dumansız hava sahasını çıkarmasına çıkardı ama iyi mi yapmış kötü mü bilemedim. sigara içenler daha bir özgür oluyor, içmeyenler faşizanca iç mekana tıkılıyor.
belki kapalı kalmaktan sıkıldık anasını satayım, dumanınızın yoğunlaştığı 5-6 metrekare alana bizim de ihtiyacımız var. buna bir çözüm olmalı. aynı mekanın mesela bir terası bir bahçesi varsa içlerinden biri sigara içenlere diğeri içmeyenlere tahsis edilmeli gibi gibi.
sonracıma koku meselesi var, yolda yürürken her sigara içenin yanında 3 sn den fazla eş adımlı gitsem sabah yeni yıkanmış saçım işe/okula varıncaya kadar leş gibi kokar. e sen bu kokuya alışkın ve önemsemiyor olabilirsin ama ben insanlara buram buram kimyasal solutmak istemiyorum. insanları geçtim kendi kokumdan kendim tiksiniyorum.
gelgelelim en kötü duruma, olan çoluk çocuğa oldu. topluca bulunabilinecek kapalı mekanlarda içmek yasaklanınca sigara içenler topluca yeşil alanlarda, parkta bahçede, lunaparkta vs. takılmaya daha meyilli bu da tabii ki aramızda en çok dışarı çıkmaya koşuşturmaya meyilli olan ufaklıkları etkiledi. çocuk parkları sigara eşliğinde çekirdek çitlemeyen 4-5 kişilik genç gruplarının favori mekanı oldu.
en sinir olduğum tipse sigara yakacağı zaman, sigara içmeyen biri ondan yakmamasını rica ettiğinde rahatsız olduğunu söylediğinde illa genel geçer tıbbi bir mazaret vs. bekleyen tiptir. evet şu anda astımım bronşitim yok diye senin dumanını paylaşıp ileride her türlü solunum yolu hastalığına yakalanma riskimi senle beraber arttırmaya gönüllü olmak zorunda değilim. benden bunu talep etmek için bana ne sunuyosun ki karşılığında? -bak 5 dk bu sigarayı içersem bütün dertlerim çözülücek, ve ben aslında çok zeki bir insanım kişisel streslerden kurtulunca da vinciye dönüşücem öyle bişey tasarlıycam ki en az 100 insanın hayatını kurtarıcam vs. gibi bir önerin var mı ? neden beni de kendinle beraber ( burada azıcık etkiliyo pasif içicilik diye bir savunma olamaz. o zaman yolda yürürken stres atmak için birbirimize ufak , fazla acıtmayan tokatlar da atma hakkımız olsun. nasılsa birbirimizin stresini, depresyonunu gidermek için kendimizden fedakarlık yapmaya hepimiz doğuştan mecburuz) zehre maruz bırakman bir hakmış da ben bu hakkı gasp etmişim gibi davranıyosun?
işin en kötü savunması
-amaa bu şehirde soluduğun hava zaten zararlı sigaradan nolcak
- ama yediğin yemeklerin hepsi sağlıklı mı sanki
-ama yolda giderken kafana saksı da düşebilir
tarzı savunmalar. evet kardeşim bunlar da benim sağlığımla ilgili kişisel durumlar ve seni zerre ilgilendirmez.belki soluduğum havanın daha temiz olması için de çabalayan bir derneğe kuruluşa katılmışımdır, belki hiç ilgilenmiyorumdur. ne de olsa bunu yaparken sana ekstra bir zarar vermiyorum. cips filan yerken sana zorla yedirmiyorum (ki yemiyorum da zaten) 21. yy modern şehrinin zararlılığından kendime düşen payı alırken sana ekstra bir zarar veriyor muyum? hayır. ama sen sigara içerken benim sağlığıma kendi isteğim dışında müdahale ediyosun ve buna karşı çıkıyorum. şu yaptığınız savunmaların atıyorum hayvansever birine gidip - kedi köpeğe sıra gelene kadar milyon tane aç insan var demekten ya da feminist bir insana 'ohoo feminizme sıra gelene kadar ne adaletsizlikler dönüyo gelir dağılımı kapitalist sistem vs.' demekten farkı yok. bir insan bir şey için çabalıyor diye her şey için aynı anda çabalamak zorunda değil. ve bu sizin onu yıldırmanız için yeterli bir sebep de değil.
en son durum da şu, bunlar çok minör, mini minnacık şeyler sadece sizi ve çevrenizdeki 3-5 insanı etkiliyor gibi görünen ama işin görünmeyen tarafı. sigaranın sizin sağlığınızda açtığı zarar dahi başkalarını da ilgilendiriyor çünkü ülkemizde devlet hastaneleri vergi sistemiyle işliyor ve sigara kaynaklı akciğer kanseri, solunum yolu hastalıkları, koroner rahatsızlıklar vb. hepsinin tedavisine tonla para akıtılıyor. amerika obez insanlardan ekstra vergi alma ya da şişmanlığa sebep olan yiyeceklere eksta vergi bindirme gibi yöntemler göz önünde bulundurdu mesela. acı ama gerçek ve gerekli yaptırımlar çünkü kimse kimsenin sefasının, cefasını paylaşmak zorunda değil.