orospu çocuğu bir grup yapımcı tarafından dünya dizi sektörüne kazandırılmış mükemmel bir dizidir. senede 3 bölüm yayınlayınca kendilerini bi bok zannediyor piç kuruları.
sherlock, john'u kurtarmaya tünele geldiğinde general shan'a elindeki silahı ateşlerse merminin sekeceğini ve rastgele birini vuracağını söylüyor. buradan sonra yaklaşıp, sarah'nın elini çözerken diğer eleman gelip boğazını sıkmaya başlıyor falan. yalnız silah konuşmasından sonra general shan tamamen kayboluyor ekrandan, 2 dakika sonra john ve sarah'yı kurtardıktan sonra tünele bakıp shan'ın koştuğunu görüyor sherlock. yani john ve sarah bağlıyken ve sherlock'u boğan eleman da iş başındayken, shan rahatlıkla ikisini de vurabilirdi ancak ortadan kayboluyor uzun bir süre. ben mi bir şey kaçırdım bilmiyorum.
asla bir sherlock holmes değildir tırnağı olamaz. o başröldeki malın tipler ne öyle amk emine erdoğan suratlı ya. tayyip gibi kaşı var mı yok mu belli değil.
henüz bunun kadar iyisini bulamadığım için midir yoksa özlediğim için midir bilmem, ilk bölümlerini tekrar izlemeye başladığım mükemmel dizidir. diziden çok film gibidir.
film kalitesinde dizi. bölüm sayısının az olması bu yüzdendir. sherlock'un "şunu içmişsin, şuraya gitmişsin, gömleğinde şunun izi var..." gibi tespitlerini bazen gereksiz bulsam da kaliteyi bozduğunu söyleyemem.
2010 yılında Bbc one'de yayınlanmaya başlayan mini bir dizi. Şahsen dizinin kurgusunun güzel olmasıyla birlikte Benedict Cumberbatch'ın güzel ingilizce'si de cabası.
belki beklentiyi çok yüksek tuttuğumdan olacakki hayal kırıklığına uğradığım dizidir. sherlock'un kendi şahsına münhasır özellikleri iyi yansıtılmıştır, replikler ve özel karakter hoştur fakat dizinin polisiye yönü zayıftır. csi, cold case, bones, criminal gibi dizilerde işlenen polisiye hikayelerden pek farkı yoktur, yalnızca olayı çözen kişi ekip değil özel bir insan olan, danışman dedektif sherlock holmes'tur.