üçüncü sezon üçüncü bölümünün çıkmasıyla yine sezon finali vermiş dizi. yaşlandık be. bir sonraki sezonu torunumla izlerim bu gidişle.
bölğümü izledikten sonra gelen edit: sana küfretmek istemiyorum ama içimden geliyor be moffat. oç moffat. adi moffat. evlerine ateşler salsınlar moffat evlerin de değil kesin villarındır moffat. of moffat of
3 sezon, ilk iki sezona göre çok durgun ama ilk bölümde ne verseler yerdik zaten sherlock geri dönüyordu, şükretmek gerekirdi. ikinci bölüm daha bir ilginç geldi bana. romantik komedi, drama ağırlığında başlayınca sherlock sikletindeki her izleyiciye haliyle sıkıcı gelmiştir. bir şey izlerken genelde dalar giderim, durup düşünmedikçe değerlendirme yapamam, durup düşünmeyi de sevmem ama ilk yirmi dakika biterken lan noluyo amk sherlock mu izliyoruz yoksa iki kankanın gerdek öncesi heyecanını anlatan başka bir yapım mı bu diye irkildim fakat senaryo zorlama da olsa yine yapacağını yaptı. o düğün dernek olayının içine yine heee öyle miymiş vay amk dedirtecek bir suikast girişimini işlemeyi başardı. azıcık da sherlock'un iç dünyasına seyahat imkanı sunması da güzeldi. ama üçüncü bölüm de böyle olursa hayal kırıklığı olur bu sezonu.
bir de sherlock'un ölüm tezgahıyla ilgili bir şey takıldı kafama. üzerinde duruldu mu bilmiyorum da watson olay yerine başka bir güzergah üzerinden gelse bütün plan göte gelecek amk. watson oraya dolmuşla değil taksiyle geldi, sherlock'un olduğu binanın önü trafiğe de açık, ne bok yemeye bir sokak arkada indi watson. ileri zekaaalı olabilirsiniz ama mükemmel değilsiniz aha da böyle ipinize un serer çıkarırım pazara.
Hannibal kadar sıkıcı bulduğum dizidir. Bir şeyi abartmaya gerek yok. Titanic , sherlock , hannibal vs. gibi çok tutmuş filmlerin dizisini birkaç süslü kıyafet ve birkaç süslü kelimeyle sunmak kadar saçma bir şey yok. Fakat görüntü kalitesine söylenebilecek laf yok. Oldukça kaliteli.
Bbc yapınca bir başka oluyor sona ermesi ile üzülecegim bir dizi çok keyif alıyorum izlerken ayrı bir tadı var diğer popüler dizilere göre tarifte edilmiyor ki izleyin film tadında ama son çıkan 2 fimden daha iyi bence.
3. sezonun 2. bölümü efsane olmuş dizi. böyle dizi mi olur ya. bildiğin sinema filmi çekmişler. ayrıca 3. bölümün 5 şubatta olması hangi akla mantığa sığar.
ilginç bir bölümdü zannımca. ilkten normal, ardından sıkıcı, ardından çok güzel!
--spoiler--
3. sezonun 2. bölümü şöyleydi, doldurma bir bölüm olduğunu düşünüyorum. alışık olmadığımız atrakrasyonlar yoktu. dr. watson'ın düğününde sadıçtı (the best friend). düğün olaylı geçti tabi. bölümün ortalarında sıkıldım (olağandışı bu!), zaten bir ara koptum. bir an karmaşık geldi, oradan oraya atlıyor vs. ama sherlock bu! yine şaşırttı. sıkıcı dediğim bölüm sonlara doğru güzelleşti, bu davayı da çözdü.
--spoiler--
sonunda john'un düğününü gördük, eh tabi aksiyonsuz geçemezdi ya. neyse konu o değil. sherlock'un bambaşka bir yanını gördük bu bölümde: arada bir insan gibi davranabileceğini. soru-cevap oyununda john'un da dediği gibi bazen insan. kesinlikle sağdıç olarak yaptığı konuşma sherlock'un standartlarına göre çok çok iyiydi. ben bile duygulandım. john'un ağzına eder, bir de güzel rezil eder diyordum. tabi az biraz onları da yaptı ama konuşması cidden başarılıydı.
mycroft daha çok görünmeli. en az sherlock kadar cins ve bir o kadar da sevimli. bu çılgın-dahi kardeşlerin ailelerini görmek için sabırsızlanıyorum.
lestrade'ın sherlock'u bu kadar sevdiğini açıkçaso hiç tahmin etmemiştim. adam her şeyi bıraktı, gitti ya sherlock'tan gelen çağrı üzerine. oysaki aylarca o soyguncuları yakalamak için uğraşıyordu. sherlock'un gereksiz yere çağırdığı da çok barizdi. ilk bölümde john'a da aynısını yapmıştı hatırlarsanız.
ama bölümün en güzel anı sherlock'un mary'in eski sevgilisi ile olan muhabbetiydi. "i'm a high functioning sociopath with your number" dedikten sonraki gülüşüne haykırdım resmen. hatta o sahneyi birkaç defa izledim.
ayrıca ne çıkarsa çıksın mary'yi sevdim. kadın sherlock'u bile kontrol edebiliyor. ayrıca watson jr. geliyor, eneeeem!
diğer bölümlere göre oldukça sakindi ama karakterleri özellikle sherlock-john-mary arasındaki ilişkilerin pekiştirilmesi açısından güzeldi.
sherlock'un mary ve john için beste yapması filan çok şıktı. hatta kendisi oldukça güzel dans ediyor. azıcık insan gibi davranabilse tam evlenilecek erkek işte.
molly'yi gördükçe içim parçalanıyor yemin ederim. sherlock'a attığı hüzünlü bakışlar beni bitiriyor. bana dert oldu vallaha.
o değil de bir bölüm sonra bunlar yine sezona girecek. sonra kimbilir ne kadar bekletecekler.
3. sezon için, aha şu söyleyeceklerim çıkmazsa, allah beni arkeolog etsin, kazılarda sürüm sürüm sürüneyim, hasır şapka takayım, amele yanığı olup toz yutayım. her şarap muhabbetinde dionysos'tan bahsederek hatun düşürme olayına giren bir arkeolog olayım:
molly ile sherlock bina çıkışında konuşurlarken, hep sosyopatları bulma muhabbetinden bahsettiler. herkesin, yazık kıza, çakma sherlock bulmuş, dediği adam da sosyopat, gerçek moriarty'nin adamı çıkacak.
çakma moriarty mycroft ile anlaşmak zorunda bırakıldı, bunu kendini güçlü hissetmesi için, diyerek anlattı sherlock. asıl anlaşma, çılgın matematik profesörü olan gerçek moriarty'ye ulaşmak için çakma moriarty'nin de anlaşmalı olarak ölü taklidi yapmasıydı. çatıdan atlama olayının bir kısmını sherlock düşündü ve uyguladı, ama büyük planın içindeki bir parçaydı o ve büyük plan mycroft'un dehasına aitti.
velhasıl çakma moriarty de ölmedi. sherlock'un suç ağı diye çökerttiği ise tamamen mycroft tarafından yönlendirilmiş, yönetilmiş ve potansiyel teröristlerin hükümeti karıştırmadan elimine edilmesine yönelik bir operasyondu. sherlock yazık suç ağı çökerttiğini sanıyordu. oysa sadece dışarıdaki eylemci terörist kolunu çökertti. sherkock'u sal gitsin, koysun ve gelsin. nasıl irene'i kellesi kesilecekken kılıçtan aldıysa, bunu da yapabilirdi, kanıtlanmıştı.
en yakın adamından kazık yiyen moriarty ise sherlock hayranlığından ötürü o ortaya çıkana kadar bekledi. ölmediğini adı gibi biliyordu ve sherlock'un dışarıda işini bitirdiğini anladığı an basit bir şekilde sherlock'a üstesinden gelebileceği bir terörist yemi attı. bu arada bomba düğmesi, sherlock'a yakışmamış bir olay değil, tam aksine, böyle bir düğme olmasa, teröristler çok sorun yaşardı, dedirterek, bombalı film ve dizi sahnelerinin saçmalığını, işlerin aslında böyle yürüdüğünü anlattı.
moriarty, mary ve çakma holmes ile çoktan sızdı bile içeriye, ilkinde yaptığı hata molly'yi görmezden gelmekti, işe direkt ondan başladı.. mycroft'un önceliği de moriarty olmadığı için adam iyice ince ince 2 yılda yediği darbeyi bertaraf edip tekrar güçlendi.
sherlock dahi vs olabilir lakin ingiliz çakalı abisiyle birleşmedikçe moriarty'nin hakkından gelemeyecek. moriarty el altından kimliğini açığa çıkarmadan tüm ilginin terörizme verilmesi, kendinden uzaklaşması için ve suç ağını tekrar kurabilmek adına mycroft'a ve dolayısıyla sherlock'a destek oldu bu arada.
he amk, 5 dakkada ne uydurdum hıammına.
ama göreceksiniz, hepsi çıkacak ve ben arkeolog olmaktan kurtulacağım. allah korusun, arkeolog ne lan?
öncelikle sherlock'un garson kılığında watson'a süpriz yapma çabaları, çizdiği bıyık ve fransız aksanı bizi çok güldürdü. sherlock'un dönüşüne watson'ın verdiği tepkiler tam kıvamındaydı, martin freeman'ı buradan kutluyorum, helal olsun. (not: bu hareketler bize house* ve dr. wilson'ı hatırlatmıştır. özledik efendim.)
watson ve mrs. hudson arasındaki gey muhabbeti, watson'ın pornocu hastasını sherlock sanıp üzerine çullanması, mycroft-sherlock diyalogları, watson'ın sherlock'un bir lafı üzerine bıyıklarını kesmesi, molly'nin gidip sherlock'un ikizini bulmuş olması gibi daha aklıma gelmeyen ama bizi eğlendiren bir sürü ayrıntı vardı. 90 dakika nasıl geçti anlamadım.
sherlock'un ölümünü nasıl tezgahladığına dair teorilerin her biri çok güzeldi, gerçekte ne olduğunu hala bilmiyoruz. böyle olması da iyi olmuş seyirci değişik teorilerle daha çok doyurulmuş.
diziyi eleştirmeye kıyamıyorum ama söylemesem de olmaz, bombanın kapatma düğmesi olmamıştı. ilk iki sezonun aksine suçun çözülmesinden çok sherlock'un geri dönüşü ve ilişkileri işlenmişti bu bölümde, o nedenle bomba olayını es geçtiler belli ki. ama kalan 2 bölümde yine sherlock'u iş başında görücez umarım.
sherlock'un nasıl kurtulduğuna dair senaryolar üreten adamın sherlock'tan gerçek hikayeyi dinleyip beğenmemesi üzerine, sherlock holmes'un "herkes eleştirmen olmuş." cevabı da aslında dizi yazarlarının seyirciye olan ince mesajıdır. mesaj yerine ulaştı.
ayrıca sherlock'un anne ve babası rolünde oynayanlar aslında benedict cumberbatch'in gerçek hayattaki anne ve babası ve aynı şekilde john watson'ın sevgilisi mary rolundeki kadın ise oyuncu martin freeman'ın gerçek hayattaki sevgilisi imiş. enteresan olmuş.
o kadar bekleyince insanın izlemeye kıyamadığı dizi.
--spoiler--
hala düşüşün nasıl planladığını tam anlatmadılar. aslında bu bölüm internette dolanan senaryoların doğru olmadığını gösterdiler.
sherlock oraya gittiğinde 13 farklı olasılık olduğunu söyledi. hepsini tek tek hesapladığını söyledi. ama moriarty'nin kendini vurmasını beklemediğini söyledi.
bana kalırsa moriarty de bu hesapları yapmıştır. moriarty'nin tek amacı sherlock'un ne kadar iyi olabileceğini görmekti. ne yani sırf bunun için mi kendini vurdu diyebilirsiniz.
aslında o şahıs gerçek moriarty değildi. esas moriarty bu bölüm sonunda gördüğümüz kişi. büyük ihtimal kitaplara uyularak matematik profesörü olarak diziye katılacak. büyük ihtimal sezon finalinde ortaya çıkacak ve dizi bir sezon daha uzamış olacak.
--spoiler--
ayrıca bu bölüm mycroft'un da aslında ne kadar zeki olduğu gösterilmeye çalışılmış. ama üzgünüz mycroft bi sherlock değilsin.
sherlock da irene adler dan sonra mary yide okuyamadı. ilginç.
--spoiler--