az kişinin bildiği harika dizidir. ingiliz versiyonu hakkında bir bilgim yok, ama amerikan versiyonu cidden çok güzeldir. 12 bölümlük ilk sezonu 2 günde bitirten, kendine bağlayan bir dizidir. 2. sezonu ocak'ta başlayacaktır ve türkiye'de e2'den yayınlanacaktır.*
yığınla sezonu olsa da baştan başlasam isterdim. 1 sezon izledik ve bitti doyamadık tam anlamıyla. şu diziden aldığım tadı hiçbir diziden almadım en sevdiğim dizi diyemem ama en farklısıydı. bence izlememiş olmanız kayıp.
alt sınıftan bir amerikan ailesinin hayatını anlatan, anlatırken de güldüren, 2. sezonu ocak ayında başlayacak olan dizi.
fiona, kelimelerle basitleştirilemeyecek kadar güzel ve iyi.
ama benim favorim frank baba. gayet sıradan devam ederken bir anda güldürebiliyor.
kara mizahın bile anasını ağlatıyor adamlar. son kullanma tarihi yıllar önce dolmuş olan klişelerle bezeli dizilerin hiçbirine benzemiyor, bütün karakterler en kalender halleriyle karşınıza çıkıyor, farkında olmadan benimsiyorsunuz lan. olmuş bu, olmuş.
kim ne derse desin us versiyonu can olan dizi. bütün sezon kafada şapka, boyunda atkı o karlar yerden kalkmamıştı, yeni sezon afişine bakılırsa shameless'a yaz gelmiş sonunda, pek sevindim. iple çekiyorum yeni sezonu.
güzel başlamasına rağmen ilerleyen bölümlerde pek çok dizinin kurtulamadığı sıradanlaşma olgusuna eğilim gösteren dizidir.
dizi hakkında entry girmeyi, ilk sezonu bitirdikten sonra yapmayı uygun gördüm. shameless, oldukça başarılı bir başlangıçtan sonra, kısır bir döngüye kendini kapatmaktan kurtulamadı gözümde. gerçi ilk sezonun son bölümünü bu durumdan tenzih etmek gerekir. nispeten fena bir sezon finali değildi. dizi hakkında yeniden olumlu düşüncelere sahip olma umudunu yeni sezona bıraktık artık. iyi oyunculuğa ve kaliteli denilebilecek diyaloglara diyecek lafım olmasada, şu sıradanlaşmış atmosferinden çıkartmalı kendini.
bölüm sönük geçmesine rağmen fiona'nın yine taşlığından bir şey kaybetmediğini bilakis üstüne koyduğunu gördük. yalnız o sondaki koşu olayı neydi ne alaka orasını anlamadım. ayrıca mandy ve küçük oğlan değişmiş galiba.
gecelerin dizisidir. havanın kararması ve herkesin odalarına çekilmesinin akabinde yatağa boylu boyunca uzanıp bu diziyi izlemenin keyfi tarifsiz oluyor. komedi ve dram arasındaki ince çizgi son derece güzel vücud buluyor bu dizide. bittikten sonra bi' burukluk, bi' hüzün, kekremsi bir tad bırakıyor damakta. kalitesinden ödün vermemesi dileğiyle.
her yeni bölümünü heyecanla beklediğim,çoğu drama dizisinin sahip olmadığı akıcılığa sahip,harika mesajları olan,orjinali ingiliz olan amerikan dizisi.severek izliyoruz.