helal - ı hoş olsun . cumhurbaşkanlığı ' na ayrılan bütçeden 46 trilyon lirayı maliyeye iade ederken hiçbir bok söylemezsiniz , onları kulaklarınız duymaz , gözleriniz görmez , diliniz maşallah pabuç gibi olduğu halde konuşmazsınız . oğluna köşkte düğün yapmıştır , o gece harcanan elektrik parasını bile kendi cebinden ödemiştir , bunu da biliyorsunuz ama söylemezsiniz sizzzzzz ... Sevgili hanımefendiyi hastaneye makam arabasıyla değil , kendi arabasıyla götürmüş ; üstüne üstlük ben cumhurbaşkanıyım çekilin yoldan dememiş , halkın beklediği sırada yerini almıştır . Sevgili hanımefendi kızının evini temizlemeye tek bir emriyle adeta bir temizlik şirketi gönderebilecekken büyük bir alçakgönüllülükle kendisi yardım etmeye gitmiştir . Düşünebiliyor musunuz , koskoca ülkenin cumhurbaşkanının hanımefendisi ev temizliğine kızına yardım etmeye gidiyor . Ama sizin bunları söyleyecek yüreğiniz yok ; çünkü işiniz gücünüz fesatlık , yalan ve iftiradır . Zira sizin misyonunuz yeryüzünde fesatlık çıkartmaktır ve sizin bu yalan ve iftiralarınız aslında anormal karşılanmamalıdır . Turgut özal ve süleyman demirel döneminde işe alınan gereğinden fazla sayıdaki personelin sayısını önemli miktarda azaltmış , sayıları bilmem kaç olan başdanışmanları 1 veya 2 ye indimiştir . Kendisine görevi sırasında tahsis edilen birçok makam arabasını iade etmiştir . Görevden ayrılırken kendisine görevi sırasında verilen birbirinden değerli 1243 tane hediyeyi arkasına bile bakmadan köşk envanterine kaydettirmiş ; yani devlete bağışlamıştır .Size göre yanlış yapmıştır ; aksine başbakanın kendisi ve karısı gibi kendilerine hediye edilen tüm hediyelerin üzerine atlamalıydı değil mi ? Siz göreve yeni gelen abdullah gül ün karısının köşkte yapcağı tadilata bahane uydurmak için '' köşk pislik içinde , her taraf dökülüyor '' diyerek iftira ve yalanların en aşağılığını atarsınız . siz kendi küçük akıllarınızca sayın cumhurbaşkanı ahmet necdet sezere çamur atmaya çalışmayın ; namuslu , şerefli , onurlu , haysiyetli ve görevini layığıyla ve başarıyla yerine getiren vatansever bir insanı ne kadar uğraşırsanız uğraşın kirletemezsiniz . o iftiralarınız sizin üstünüzde kalır,müfteri olursunuz. siz başkasına iftira atarken kendi aşağılıklıklarınızı söylüyorsunuz . halk ahmet necdet sezer in ne olduğunu çok iyi biliyor . örümcek ağı kaplanmış beyinciklerinizle namuslu ve şerefli bir insanı halka kötü göstermeye çalışmayın ; zira bilinçli halk size asla inanmaz . Ancak türlü yalanlarla kandırdığınız zavallı , cahil ve çaresiz insanları bu yalanlarınıza inandırabilirsiniz .
yazi yine yilmaz ozdilden,
yine tokat gibi bir cevap...
**
Sezer'den kurtulmaya 4 gün falan kaldı...
SAAT.
Halı.
Kilim.
Kalem seti.
Gümüş tepsi.
Takı.
Şifoniyer.
Kaftan.
Vazo.
Madalyon.
Heykel.
Biblo.
Tablo.
*
Hepsini bırakmış Ahmet Necdet Sezer... Kendisine verilen 1243 parça hediyenin, 1243'ünü de bırakmış...
Götürmemiş.
*
Bu benim cumhurbaşkanım olamaz...
*
Zaten, kırmızı ışıkta durmasından belliydi... Kimse durmuyor ki, o niye duruyor?
isveç mi burası?
*
Bakıyorum gazetelere... 94 parça gümüş, 22 vazo, 9 takı, 27 hatıra para, 4 tabanca, 83 parça değerli süs eşyası, 55 tablo, 86 porselen, 7 madalyon, 4 saat... insanın içi gidiyor!
Al, götür di mi...
Bırakmış, gidiyor.
*
Üstelik, liste eksik...
Kendisine tahsis edilen "kafana göre harca" denilen ödeneği de harcamadı.
Hediyeleri bıraktığı gibi...
Papelleri de bıraktı.
46 trilyon liracık!
Ye, yemedi... Gez, gezmedi.
O zaman bırak biz yiyelim...
Ona da izin vermedi.
"Yetim hakkıdır" dedi, görevi boyunca tasarruf ettiği 46 trilyonu, Maliye'ye iade etti...
Kemal Abi'ye.
*
Çocukları hálá memur... First Lady desen... Bi Atıl Kutoğlu'nu bile tanımıyor... Belediyeler, bizim paramızla simitçilere Cemil ipekçi'den köstüm hazırlattı; o hálá kendi cebinden giyiniyor.
*
Aşçıyı, garsonu azalttı. "Suyla çalışmıyor bunlar" dedi, 14 makam aracını geri verdi. Okluk'taki yazlık köşke hiç gitmedi. Oğlunu evlendirdi, elektrik parasına kadar cebinden ödedi. Eşi düştü, bileğini kırdı; hastaneye sivil araçla götürdü, röntgen için kuyruğa girdi, sıra bekledi. Annesi vefat etti, gene sivil plakayla gitti; flap flap flap, fors yapmadı... Resmi yemekler hariç, kimseye davet vermedi. Mutfakta yerli ürün kullandırttı.
abdullah güle ile çankaya'nın bütçesinin yüzde 67 artmasını kapamak ve üstüne kum dökmek için bok at izi kalsın kampanyasıdır.
adam makamdan indi hala eleştiriyorlar.
akla bu kindir, hazımsızlıktır dedirtiyor bu acizane durumlar.
yahu oğluna gemicik alanlara * söylesinler hemen çözüversin olayı cnn sen niye kafa yoruyorsun ki? diye sormamızın gerekli olduğunu düşündüğüm hadisedir.
Cnn türk olunca haberin objektifliğinin ve ciddiyetinin ne kadar payidar olduğu açıktır.
Ayrıca şahsen atatürkten beri gelen en olgun ve o koltuğun hakkını layıkıyla vermiş adama araba bile az derim,bu halkın menfaatini yıllar boyu muhalif kale olarak en iyi o savundu.Aldıysa helali hoş olsun...
kriz zamanında bile mecbur olmamasına rağmen makam giderlerini azaltmış bir insana atılan boktur. daha önce de şemdinli iddianamesi ile bir başka saygıdeğer insanımızı yemeye çalışmışlardır. yani ilk değildir, son da olmayacaktır.gün olur devran döner mi? düşünme özürlü halkımız olduğu sürece zor...