sezer in arinc in yuzune bakmamasi

entry37 galeri0
    24.
  1. eski başbakanın kafasına anayasa kitabı fırlatmamış ''bakınız efendim anasayada yazıyor '' diyerek önüne koymuş blinmeyen bir konuda kendisine yardımcı olmuş bir cumhurbaşbakanının karşı tarafın cunhuriyeti yıkma çabaları içinde oldukları düşünülürse az bile kalmış tavrıdır...
    2 ...
  2. 25.
  3. 26.
  4. "sezer'in arınç'ın yüzüne bak"a"maması" gibi argümansız bir iddiaya kaynak gösterirken başlarda faşişt, iş tribünlere oynamaya gelince azıcık kıvırıp demokrat olmak da kanaatimce yobazlığın gerektirdiklerindendir.

    siyasi tartışmayı mahalle kavgasıyla karıştıran siyasi rakibinin elini "soğuk" sıkmasından, toplumsal infialler çıkacağını düşünmek ise en basit tabiri ile kaos şakşakçılığıdır.

    ne bekliyordun ki, süper iki arkadaştan jazz seven birisinin sırf arkadaşı ilahi seviyor diye "sordum sarı çiçeğe"ye tahammül etmesini mi? görüşler taban tabana zıtken arınç'ın önünde reverans yapmasını mı?

    şimdiye kadar savunduğu şeylerin tersini söyleyen adamın elini sıkmıştır. benim fotoğrafta gördüğüm odur.
    1 ...
  5. 27.
  6. yanlı bir başlıktır.

    sezer'in arınç'ın yüzüne bakamaması

    sezer'in arınç'ın yüzüne bakmaması

    sezer'in arınç'ı s*klememesi

    şeklinde düzeltilmelidir bu başlık.

    sonra da ilke ve devrim düşmanı insanları kaale almanın doğruluğu tartışılmalıdır
    sonuçta o yüze tükürmek isteyenler de olabilir.

    * *
    2 ...
  7. 28.
  8. jazz dinleyen ve ilahi sevmeyen ama ilahi dinleyen birisine de sırf ilahi dinliyor diye köpek gibi davranmayan, elini sıkan, hatta beni rahatsız eden bir tanesinin de elini soğuk sıksam da "sen benim için zerre değerli birisi değilsin, sen itsin ve elime güç geçtiği an seni ezecem, mahvedecem" bakışı atmayan, böyle de düşünmeyen birisi olarak söyleyebilirim ki, birisine soğuk davranmakla köpek gibi davranmak arasındaki farkı bilebilecek, olaylara objektif bakmayı bırak, sadece insan gibi ortalama bir insan gibi bakabilecek bir kimsenin rahatlıkla irrite edecek boyutu anlayabileceği olaydır bu.

    tavırlarıyla bir insanı sevmediğini belirtmek vardır, bir de tavırlarıyla peşinde koşan kitleye "ben bu insandan nefret ediyorum, tiksiniyorum, sırf benim gibi düşünmüyorlar diye bu yolda yürüyünlerden de tiksiniyorum ve daha fazla gücüm olsaydı hepsini yok ederdim" alt mesajı vermek vardır. ve bu çok tiksinç bir şeydir, nasyonel sosyalistçiliktir bu.

    ve benim aralarında yaşamaktan utanç duymama vesile olan düşünce de ortada sıçılmış bir bok varken bile, bu boka sırf onun yoldaşı sıçtı diye "burada bok yoktur arkadaşım sen ne diyorsun ben bunu yerim bile" diyebilmektir. gerçekten utanç verici, iğrenç, taassupta son nokta, yobazlık her şey denilebilir. sadece takke takah yobaz olmuyor. boka bok denir ulan, pisse pistir, boku temiz gösterme çabası nedir, bu nasıl bir demokrasi anlayışıdır, bu ne pis bir bölücülüktür lan.
    3 ...
  9. 29.
  10. cumhuriyetçi,atatürkçü,laik türk vatandaşlarının hislerine tercüman olmuş bir durumdur...
    asıl ayıp olan nedir acaba cumhuriyeti korumak mıdır yoksa yıkmak mı?
    1 ...
  11. 30.
  12. ayıbını bilmem ama sanırım birşeyi koruyorum derken yıkmak da eblehliğin en güzel örneğidir.
    0 ...
  13. 31.
  14. yüze biraz baktıktan sonra, soğukça el sıkmayı

    "halkı din, dil, ırk, renk ayrımı olarak gözetmeksizin korumaya and içtiğin ilkeye ihanet etmek ve ayrımcılık yaratmak"
    ****
    "sen benim için zerre değerli birisi değilsin, sen itsin ve elime güç geçtiği an seni ezecem, mahvedecem"
    ****
    "ben bu insandan nefret ediyorum, tiksiniyorum, sırf benim gibi düşünmüyorlar diye bu yolda yürüyünlerden de tiksiniyorum ve daha fazla gücüm olsaydı hepsini yok ederdim"

    gibi son derece insancıl anlamlar çıkarabilen ve ağızda köpükle, "elinde sihirli bir değnek olsa ne yapardın" diye sorulmuş güzellik kraliçesi gibi "huzur, barış, sevgi, kardeşlik" isteyen, ancak bizim gibi boka bok demeyi bilmeyenler yüzünden acı çeken insanları fazlası ile üzmüş başlık.

    ben görüşümü tekrarlıyayım.

    şimdiye kadar savunduğu şeylerin tersini söyleyen adamın elini sıkmıştır. benim fotoğrafta gördüğüm odur.
    1 ...
  15. 32.
  16. atatürk'ten sonra türkiye cumhuriyeti'nin başına gelmiş en mükemmel cumhurbaşkanı'nın yapmış olduğu kimine göre doğru kimine göre yanlış harekettir.

    türkiye'de laikliği birinci dereceden tartışan cumhurbaşkanı değil iktidardır. (bkz: arınç'ın laikliği yeniden tanımlamak istemesi)
    iktidar kelime oyunlarını en başta isminde yapmaktadır. partinin adı adalet ve kalkınma partisi, kısaltması akp, akplilerin kısaltması ak parti peki parti ak mı yani temiz mi? hayır. 285 millet vekili hakkında dava var. 2002 seçimlerinden sonra bu davaya konu olan yasaların pek çoğu değiştirildi başta kemal unakıtan hakkında olanlar. tayyip erdoğan belediye başkanlığı'ndan önce rp istanbul il başkanıydı ne oldu belediye başkanı oldu sonra yasaklandı hapse girdi çıktı vs. yani geriye döndüğümüzde 10 yılda 12 milyon ytl'lik bir servete ulaşmış (kayıtlı gibi görünen 4 milyon ytl). bu da ayrı bir başarı tabiki. 1923 (cumhuriyetin kuruluş yılı) - 2002 yılları arasındaki türkiye'nin cari açığı toplam 22 milyar dolar. 2002-2006 yılları arasındaki cari açık toplam 25 milyar dolar. burada da seçilmiş kişilerin ekonomi konusundaki mükemmel başarısını görebiliyoruz. 2002-2006 arasında açılan fabrika sayısı nedir, işsizlik oranı ne düzeye çekilmiştir gibi soruları sormaya gerek dahi duymuyorum. bu seçilmiş kişiler %34 oy alan bu partinin normal bir durumda çıkaracağı milletvekili sayısı 187'dir ancak durum öyle basit değildir. %34 oyla %70 çoğunlukla yönetmektedirler. bu da bu hükümetin 2002'den beri meşru olmadığının bir kanıtıdır. bağımsız anketlere göre de şu anki oy potansiyeli %21 civarındadır. bu da meşruluğun seviyesini daha açık bir şekilde göstermektedir. madem ki bu zat-ı muhteremler millete bu akdar güveniyorlar neden türlü oyunlara başvuruyorlar? neden 35 kişinin "hatalı" oy kullanımı yaptığı siirtteki seçimler iptal ediliyor ve tayyip erdoğan'ın seçim yasağının kalkmasıyla oradan aday olması sağlanıyor? bir diğer tesadüf siirt'te şiir okudu yasaklandı siirt'ten yine çıktı bu nasıl bir tesadüftür? (bkz: anladın sen anladın)

    gelelim bülent arınç'a vestel manisa'nın 1. lig'e çıktığı sezon 2. lig'te ne gibi ayarlamalar yaptırdığını söyleyebilir mi? peki abdüllatif şener (kendisini çok takdir ederim) sivasspor'un 1. lig'e çıkmasında ne çeşit katkıları oldu? yada abdullah gül'ün 2 kayseri takımına yaptığı katkılar? antalyaspor'un 1. lig'e çıkarılma sözünün verilmesi? iktidar'ın özerk olan bütün federasyon seçimlerinde açıkça "benim adayım bu" demesi? peki ya 12 milyon ytl serveti olan başbakanımız'ın cocuklarının remzi gür'ün bursuyla okuması? (hani eğitimsizlik diyoruz ya türkiye'de binlerce fakir çocuğu okula gidemezken türbanını çıkarmamak için, hem de başkasından burs alıyor bravo alkışlamak gerekir) adamlar türkiye'yi aleni şekilde sömürüyorlar. yimpaş başkanı açıkça "şirketlerin içini boşalttık" diyor (bkz: dünkü milliyet gazetesi) adam devlet protokolünde. başbakan gurbetçi vatandaş durumdan şikayet ederken "paranı verirken bana mı sordun" diye azarlıyor. neden çünkü yimpaş bu boşalttığı paraların %40'ını 2002 seçimlerinde akp'ye aktardı.
    bu adamlarda allah korkusu var, harama el uzatlazlar üstelik de seçilmiş adamlar. destekleyelim.. cumhurbaşkanı el pençe divan dursun. asker selam dursun neden çünkü seçilmiş adamlar. meşru olmasalar da seçilmiş adamlar.
    cumhurbaşkanı ali babacan'ı bir toplantıdan sonra ekonomi hakkında bilgi almak için 30 dakika kalmasını rica ediyor ama ali babacan diyor ki; "başbakanımız istanbul'da iftar'a bekliyor" meclis başkanına "bakmamasını" yakışıksız bulanlar bu açıklamay ne diyecekler merak ediyorum doğrusu. ama seçilmiş adamlar cumhurbaşkanı'nı elbette sallamayacak değil mi? cumhurbaşkanı'nın yaptığını yakışıksız bulanlara da sözüm şudur. bülent arınç tc tarihindeki belki de en çok yorum yapani konuşan meclis başkanıdır. bu kadar fazla yorum yapmayacak. kendisini 2. bir iktidar olarak görmeyecek, tutarlı olacak. işine geldiğinde konuşup, işine gelmediğinde susmayacak. askerlerimizin başına çuval geçirildiğinde en ufak laf etmeyen meclis başkanı kurtlar vadisi ırak filminin galasında "soluksuz izledik, tebrik ediyorum çocuklar, gözlerimiz yaşardı" vs gibi popülist yaklaşımlarla açıklama yapmayacak. seçilmiş seçilmişliğini bilecek. cumhurbaşkanı bile sağlık için katkı öderken nedense bir yasa hamlesiyle milletvekillerinin katkı payları tbmm tarafından karşılanmayacak. biz asiliz, onlar vekil.

    özet olarak meclis başkanı haddini bilirse ve her halta burnunu sokmazsa cumhurbaşkanı onun suratına bakar.
    9 ...
  17. 33.
  18. laiklik karşıtı(!) birine laikliği ilke edinmiş bir ülkenin cumhurbaşkanının yaptığı son derece doğal hareket. (bkz: ben olsam elimi bile vermezdim)
    5 ...
  19. 34.
  20. "şimdiye kadar savunduğu şeylerin tersini söyleyen adamın elini sıkmıştır" temcit pilavıyla savunması yapılan hareket.

    hatırlar mısınız, ilkokulda boktan bir şaka yapardık. ben çok yaptım. ataç açıp dümdüz yaptıktan sonra yüzük gibi yapılarak, ama bur ucu uzun kalacak şekilde bükmek suretiyle parmağa geçirirdik. sonra da naber ali, naber osman diye gider milletin elini sıkardık. elini sıktığımız kişi "aaah ibne laz" derdi. ben halbuki onun elini sıkıyorum ama o bu işten hiç memnun olmuyordu, ne kadar şerefsizlerdi değil mi, ben ellerini sıkıyordum onlarsa bana küfrediyordu. ben iyi niyet gösterip ellerini acıtırken onlar bana kızıyordu. sonraları düşündüm de ben haksızmışım. çünkü onlara iyi niyet gösterisi yapmıyordum, asıl amacım zarar vermekti.

    eğer yüzü başka bir yöne çevirip, ite kemik atar gibi el sıkmak, yüze biraz bakıp soğuk bir şekilde el sıkmaksa bunun daha kötüsünü düşünmek, elinde kasaturayla kendi fikrine zıt kişinin boğazına hamle yaparken görmeyi hiç istemiyorum. çünkü bu zihniyettekiler, hiç yok yere yaptılar bunu, birbirlerini öldürdüler ve sadece bir hiç uğruna, ve ne yazık ki görüyorum ki, bunu yine yaparlar. yazık.
    2 ...
  21. 35.
  22. türkiye cumhuriyetinin cumhurunun başının bile ne tür saçmalıklara bulaştığının göstergesi.*
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük