Bundan daha kötüsü "sevmeden" evli kalmaya devam etmektir.
Evliliğinizde "perde"nin yırtıldığını hissediyorsanız bilin ki perde dikiş tutmaz. Evlilik gibi medeni bir kurum olan boşanma yoluna girin. iki yılda bir avukatı ziyaret edip "şimdilik beklemedeyiz, biraz daha deneyelim dedik, aile büyükleri araya girdi" döngüsünden kurtulun. Kolay olmayacak ama mevcut durumunuzdan zor da olmayacak. Parasına kıyın işinin hakkını veren bir avukat tutun. Türk avukatlarının hakkı yenmez boşanma davalarında özellikle. Çoğu aynı zamanda bir psikolog gibi hizmet ediyor müvekkiline.
Kimi zaman sıkıntı olsa da eskiden yapılan evlilikler ve uzun ömürlü olması durumu çok enteresandır. Acaba insanlar flört ederek evlenince bütün heves ve aşk kavramı bitiyor mu. Bu analizi yapmaları lazım.
Düşmanlarım daha fazla çıkarsa yapmak zorunda kalacağım durum. Oysaki hiç yapmak istemiyorum. Yine de Allahın buyurduğu mühimdir her zaman. Olursa affedin beni üzgünüm ama kötülerin aklı kurnazlığa çalışır...
birgün evlenirsem yapacağım evlilik türü. benim sevmem önemli değil beni seven biriyle evlenirim heralde. kankiminde dediği gibi sevdiğini alamadıysan aldığını seveceksin. kim sevdiğine kavuşabilmiş ya da istediği bir evliliği tam manası ile yapabilmiş.
Sevmeden de sevilmeden de zor... Bunu yapmak zorunda olmak istemem diyorum... Çok zor... Mavinin üstüne lacivert yapmak gibi... Mutluluk olmaz.Olsa da ileride kimse kirlenen bir insanı sevmez... Yani bu yolu tercih edersem finalde de tek başıma kesileceğimin garantisi olurdu.Yani olasılık tabi bunlar.Oysaki laciverde bulanan evlilik ileride namusu korumak için yapılan olacaktı.Artık dünyaya göre hareket edeceğiz.Yapacak bir şey yok.Seviyorum elbet bazılarını ama aksiye giderse olmaz...
Evlilik sevince muhteşem güzel olabilen birliktelik ama sevmediğin zaman zulüm! Sevmeden evlenmeyin, sevmiyorsanız da sevmeye çalışın! Olmuyorsa çay demleyin ;)
sevmenin boyutlarından ne anladığınıza bağlıdır biraz da. bir tane yazar, karşınızda ki saygılı, sadık, ahlaklı vs ise neden evlenilmesin yazmış mesela. şimdi bu sayılanın sevmekten gelen bir sayımlar olduğunu da varsayabiliriz, sevmeden ama "mantık" çerçevesi anlamında evliliğe karşı getirilen bir bakış ile de sayabiliriz. ama eleştirisel, ama doğru. orası tartışılır. hayatımızda bazı şeyleri sevmememize rağmen o kadar çok şey yapıyoruz ki herhangi bir konuda, evlensek ne olur ki diyemiyorum asla. çünkü sevmek ile sevilmemenin, yürütmek ile yürütememenin gibi şeylerin evlilik konusunda anahtar şeyler olduğunu düşünüyorum. ve yine de bilemiyorum şunu söylemek istiyorum. insan sevdikçe hayatı kolaylaştırıyor, bunu da unutmamak gerek.
Dürüst olmak gerekirse evlilikte sevmekten sonraki kriter cinsel arzudur. Şayet ben sevmesem de cinsellik yaşayabilir miyim diye düşünürüm. Çünkü bazı kadınlara kafamı kesseler bile tenine bile dokunamam. Yani çok zor durumdaysan sen de cinsellik yasayabilirsen bi nebze hazmedilebilir durum. Yani ömrüne ortak olmicak sonuçta. Karşılıklı sorumluluklarinizi yerine getireceksiniz. Ha herkes ister ki evinde yüreğini hoplatan, dünyayı yaşanılır i lan biri olsun ama ne yazık ki hayat o kadar şefkatli davranmıyor.
Aptallıktır. Evlilik ciddi bir iş. Ailelerle de evleniyorsun ne yazık ki. Ve aileler/akrabalar/gelenek/gorenek tantanası sevmeden katlanılacak şey değil.