yaşanan dejenere hayatlarda artık karşı tarafında istediği durum.
nerde o eski aşklar geyiğine girmicem tabi ki ama çok şaşırarak ve hayretler içerisinde izliyorum bu durumu.
bunu isteyen insanları da anlamıyorum, iki günde aşktan bahsedip birbirlerine "aşkım aşkım" diye dolanan tipleri de.
ne oldu da bu kadar çabuk aşık oldunuz birbirinize böyle, de ağzınızdan aşktan başka bişey çıkmaz oldu.
karşındaki insanın beylik laflar edip, atıp tuttuğunu ama en ufak bi engelde arkasına bakmadan uzaklaşacağını artık okadar iyi bilirsiniz ki, artık o kişiye dürüst olmak da içinizden gelmez ve zaten onunda sizden istediği dürüstlükden ziyade hoşlantı aşamasında olan duygularınızı ona aşk gibi anlatmanızdır.
bunun henüz hoşlantı düzeyinde olduğunu yani gerçekleri duymak istemez yalandan da olsa abartılı duygular duymak ister ve ben buna bir türlü anlam veremiyorum, ama artık oyunu kurallarına göre oynamayı öğrenmiş biriyim çok şükür biraz geç oldu ama öğrendim nihayetinde.
evet bu gece "seviyormuş gibi yapanlar" kervanına bir kişi daha katılmıştır efendim..
(bkz: bunu yapan insan olamaz) ama yapar bazıları, küçüklüklerine verin siz gözyaşı bile dökmeyin arkalarından. maskeleri yüzlerine yapışınca neyleyecekler onun düşünün, yazık deyin içinizden lal olun sonra. deneyimdir atın cebinize o çakıl taşını yürüyün yolunuza ama efeler gibi yürüyün eğile büküle değil.
Aslında hiç yapılmaması gerekendir.
Eninde sonunda sevmediğini öğrenecek bir insana seviyormuş gibi yapmak onun daha çok canını acıtmayacak mı?
Bu zamana kadar beni kandırmış, hayallerimle oynamış diyecek.
Bu yüzden belki senin kalbin kırılacak.
Olmayacak bir şeyi sürdürmenin mantığı yok.