"adamın birisi vakt-i zamanında aşk nedir? sorusuna cevap aramaya karar vermiş. diyar diyar gezmiş, bilenlere sormuş, cevaplar almış. hiçbir cevap kendisini memnun etmemiş, en nihayetinde bir ülkenin hükümdarına sormasını tavsiye etmişler. gitmiş hükümdara sormuş:
- aşk nedir?
- gel göstereyim demiş hükümdar zindanların bulunduğu bölüme götürmüş. ilk gösterdiği mahkumu göstermiş. adam saç baş dağınık, meczup görünümünde, üstü başı perişan. ve hükümdar durumu açıklamış:
- bak bu adam bir güzele aşık oldu, kavuşamadı.bu hale geldi.
daha sonra ikinci bir mahkumun zindanına götürmüş ama o da ne, bu adam ilkinden de beter. ve hükümdar açıklamış bu adamın durumunu da:
- ilk mahkumun aşık olup da kavuşamadığı kadın vardı ya...bu adam da o kadını sevdi ve kavuştu."
insan doğasında bulunan "olmayana değer verme" eyleminin ortaya çıkardığı a$k tanımı... en güçlü duygular "elimizde olmayan"a beslenir. onu elde ettikçe bu duygular zayıflar. ama bundan bağımsız olarak, elde ettiği zaman, elde ettiğine beslediği a$kı zayıflamayan insan ise farklıdır ötekilerden. *