Sevilmek öyle yüce bir duygudur ki, yeri gelir, o kişiyi var eder. Yeri gelir, hayatla tüm bağlarını koparmış çaresiz birini hayata bağlar. Mutluluğunuzu artırır. Yerli yersiz gülmenize, kendinize daha iyi bakmanıza neden olur. Sevildiğinizi hissettiğiniz an, yaşamak daha bir keyif verir. Sevmekten daha güzeldir bazen sevilmek. Ne acıtır, ne kanatır,ne de yorar. Sevildiğinizi hissettiğiniz an, şımarmayın, vazgeçilmez olduğunuzu düşünmeyin. Şımardığınız zaman, onun sevgisi anlamsızlaşacak çünkü. Ve kaybedeceksiniz.
Fuzuli'ye sormuşlar, en güzel şey nedir diye, sevmek demiş.. Ya sonra demişler; sevilmek demiş.. Neden önce sevmek demişler, Fuzuli demiş ki; insan sevdiğinden emindir ama sevildiğinden hiçbir zaman emin değildir..
sudaki yansımasına vurulup yüzme bilmediğini unutacak kadar kendini kaybeden o mitolojik dangalağın kapıldığı hezeyana bazen istemeden yuvarlanıyoruz. sonra yeteri kadar sevilmediğimizi, hak ettiğimizden çok daha azını aldığımızı filan düşünmeye başlıyoruz. getirisi sadece daha fazla mutsuzluk oluyor. karşısına geçip "ayna ayna söyle bana, benden güzeli var mı dünyada?" diye sorulduğu vakit her defasında "yok, hayır" cevabını veren o aynanın önündeki uzun kuyrukta beklerken o kadar da önemli bir insan olmayabileceğimiz ihtimalini unutuyoruz. sevilmek güzeldir. sevmek de öyle. ama sanırım önce kendimizden kurtulmamız gerekiyor.
sevilmek ve sevmek arasında pozitif korelasyon olması gerekir. peki neden bu sevilme oranı yükseldikçe uzaklaşma saçmalığı? insan sevildikçe daha çok sevmeli. sevilmek sevmeyi beslemeli. güven, huzur mutluluk vermeli sevilmek. şımarmayın kurban olduğumun. insan gibi yaşayın, komplekssiz, fazlasını istemeden.
sevmek ve sevilmek,dünyadaki en önemli iki şey.Para,kariyer hepsi önemsiz.Ölürken yanında kimseyi göremezsen işte o zaman hayatın anlamsız olduğunu anlarsın.
içine yalnızlık işlemiş bir şahsın, uzun bir ara sonrası ilk defa defa seviliyor olmak duygusunu tatması, buruk bir duygu, tuhaf bir pişmanlık bırakır o şahısta.
(bkz. ben