Bir akşamüstü
Sadece denize bakalım,
Girmeden içine yüzelim,
Aklımızın içinde sarılalım,
Yüzleşelim,
belki birleşelim,
Belki yalnızlıklarımı çıkartırız üstümüzden.
Belki tek bir kelime ederiz,
Bu akşamüstünden.
Bu heba edilemeyecek gözlerden.
Yeşile,
Yenile, yenile.
Şimdi artık kelimeler yetersiz anlamı yok
Yitirmişiz anılarla beraber faydası yok
Gel bunları bırakalım artık bir tarafa
Gerçeği görmeliyiz dostum başka çaresi yok.
Biliyorum, kolay değil yaşamak;
Ama işte
Bir ölünün hala yatağı sıcak,
Birinin saati işliyor kolunda.
Yaşamak kolay değil ya kardeşler,
Ölmek de değil;
En son teftişine çıkana değin
Koştururken ardından o uçmaktaki devin
Daha başka tür aşklar, geniş sevdalar için
Açıldı nefesim, fikrim, canevim
Hayatta ben en çok babamı sevdim...
Bilmezdi ki oturduğumuz semti
Geldi mi de gidici-hep, hep acele işi!
Çağın en güzel gözlü maarif müfettişi
Atlastan bakardım nereye gitti
Öyle öyle ezberledim gurbeti
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Mademki aşk tablosunun takdirinden acizsin..
Git de çağdaş ressamlar modern tablolar çizsin.
Hadi git ne bir adres ne bir hatıra bırak
Zannetme ki pişmanlık mutluluk kadar ırak.