1844.
Yokluğunla aramda inanılmaz bir dostluk başladı.
Kimseyi almıyoruz aramıza..
1845.
insandır sanıyordum mukaddes yüke hamal,
Hamallık ki, sonunda, ne rütbe var, ne de mal.
1846.
"Mutlu ol ki beni kaybettiğine değsin."
1847.
"mümkündür yol yapmaya bir ömür, yol almaya."
birhan keskin.
1848.
bunca tanışıklığımız varken
sana dair
bana söz düşmüyor...
Cahit zarifoğlu.
1849.
Yola tek çıkılır yol karşına çıkarır.
1850.
Ne ikna edici bir intihar girişimidir; şimdi seninle göz göze gelmek.
(bkz: ah Muhsin ünlü )
1851.
Vurdun, kanıma girdin, kabulümsün.
1853.
hem kötüyüm, karanlığım biraz, çirkinim.
Aysel git başımdan seni seviyorum...
1854.
"Uzanip kendi yanaklarimdan öpüyorum."
Turgutcum uyarcim
1855.
Yaşama sevinci adına bir tutamağım kalmadı Ömür hanım,
bir garip boşlukta çiviliyim günlerdir gözbebeklerimden.
Bu düzyasımsı şiirin her cümlesi ayrı vurucudur ve okunması şiddetle tavsiye edilir.
Şükrü Erbaş- Ömür Hanımla güz konuşmaları.
1856.
Hayat
dört şeyle kaimdir, derdi babam
su ve ateş ve toprak.
Ve rüzgâr.
ona kendimi sonradan ben ekledim
pişirilmiş çamurun zifiri korkusunu
ham yüreğin pütürlerini geçtim
gövdemi alemlere zerkederek
varoldum kayrasıyla Varedenin
eşref-i mahlûkat
nedir bildim.
1857.
Cumhuriyetin ilk günleri gibiydi yüzün.
1858.
''Bir kuş konmuş parmaklarıma uzun uzun ötmüştü
Bir sevişmek gelmiş bir daha gitmemişti''
o kadar haklısın ki. benim parmaklarıma da kuşum konuyor bazen.
1859.
gerekli bir olmanın yüküyüm sanki..
1860.
"sana bir şiirler olmuş sevgilim. yüzün gözün söz içinde. hangi imla kitabına baksam, 'ben' den ayrı yazılıyorsun." ~ özdemir asaf
1861.
Yalnızlık her koşulda bir sığınak bulur diyorum
Uzanıp dudağımdaki titremeyi öpüyorsun.
1862.
Gitsen de, nasıl olduğunu arada yaz,
bilirsin,
okumayı severim,
ucuz romanları...
1862.
"sevmek için geç, ölmek için erken"
akşamın acı su karanlığı içinden
soğuk kadife teması yalnızlığın
şuh bir kahkaha balkonun birinden
gizli işareti midir bir başlangıcın
sevmek için geç ölmek için erken
başbaşa çay elele yürümek derken
boğaz vapurları mı iskele sancak
telefonda kaybolmak sesini beklerken
insan insanı yeniler doğrudur ancak
sevmek için geç ölmek için erken
içimdeki gökkuşağı besbelli neden
bulutların içinden kuşlar yağıyor
bir şiire başlarsın birini bitirmeden
hiç kimse gözlerine inanamıyor
sevmek için geç ölmek için erken
sevmek sevildiğini bile farketmeden
yaklaştıkça ölüm soğuk bir yağmur gibi
sevmek zehir zemberek ve yürekten
gecikerek de olsa vuruşur gibi
sevmek için geç, ölmek için erken
attila ilhan.
1863.
benim söylemek için çırpındığım gecelerde,
siz yoktunuz.
özdemir asaf
altıncı gün
1867.
Ben sana mecburum bilemezsin.
1868.
Dünyayı güzellik kurtaracak
Bir insanı sevmekle başlayacak her şey.
1869.
ilk kıtası...
Ağlasam sesimi duyar mısınız,
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz,
Gözyaşlarıma, ellerinizle?
1870.
Varsın her şey sonraya kalsın
Sonraya, en sonraya
Sözgelimi iki bin altı yüz kırk bir mil.
Bir papatya ne kadar uzağı görebilirse
O kadar yakın kalplerimiz birbirine
Ölü bir denizi bile bir tartışmaya çevirdik
Kayaları taş devrine göre ölçtük biçtik
Kalemlerimizi kesilmiş çiçek sapları gibi attık
Kapıları açarken birbirimize ağladık.