msn ifadelerinden, skypedan, telefonu kulakta tutmaktan nefret etmektir. zaman zaman durduk yere sinirlenmektir. bazen hırçınlaşıp hiç suçsuzken birbirinize çatmaktır. birlikte olan sevgilileri kıskanmaktır. bir zaman sonra sevgilinizi telefonda bir ses yada karşıdan cevap yazan bir bilgisayar programı zannetmeye başlamaktır. içten içe tükenip sessiz sessiz ağlamaktır. iyi yada kötü hayaller kurmaktır. yoğun baş ağrıları ve gece krizleridir bazen. istemeyerek birbirinizi kırmak, olur olmazdan sorun çıkarmak, kendini kaybetmektir. kıskançlık zirvesinde krizler yaşamadıktır. nefes zorluğudur. zindanlarda çürüyen bir kalptir. (bkz: allah kurtarsın) yanyana geldiğinizde de nefessiz geçen zamandan sonra oksijen çarpması ile hiç birşey anlayamamaktır. birlikte olunacak zamanı düşünüp çıldırtası bunalımları atlatmaya çalışmaktır. uzaktan ne o sevdiğiniz insandır ne de sen sensindir. boğulma hissi yaşatır sık sık. sonuna sağlam çıkılırsa aşkın çok güçlü olacağı kesindir. *
iki taraf da ne kadar aşık olursa olsun sonu genelde hüsranla bitecek ilişkidir. çünkü insanoğlu doğası gereği şüphecidir ve çok sık görmediği, birlikte olmadığı birini zamanla unutmaya meyillidir. birbirlerine sırılsıklam aşık olan çiftimiz belki bir sene, iki sene bu durumu idare ettirebilecekler, 'aa aslında gerçek aşk böyle bir şey, birbirimizi özlediğimizi hissediyoruz böyle, aşkımız bir nevi sınavdan geçiyor' diye orada burada gezeceklerdir, fakat arada mesafa olan bu ilişki bir süre sonra bitmezse, çift birbirine kavuşamazsa zamanla problemler baş göstermeye başlayacaktır. taraflardan biri ne kadar aşık olursa olsun, sevgilisine ne kadar güvenirse güvensin içi içini yiyecektir, 'acaba başkalarıyla arasındaki samimiyet düzeyi nasıl?' tarzı soruları her geçen gün kendine daha sık sormaya başlayacaktır. yanında görmediği, ihtiyacı olduğunda baş ucunda bulamadığı sevgilisi yerine zamanla yanında bulunan insanlardan birini 'alternatif' olarak benimseyecektir. bunlardan hiç biri olmasa da 'aşk' her şeyden önce paylaşım demektir ve birbirlerine uzak olan iki sevgili ne paylaşabilir? ilişkinin heyecanını nasıl koruyabilir? nasıl o ilişkiyi ayakta tutabilir? kısacası çoğu kişinin ilişki anlayışıyla çelişen beraberlik tipidir.
Sürekli bahanelerin ortada dolaştığı ve artık sürekli ekilen Tarafın eken taraftan nefret etmesiyle sonuçlanan ilişki türü.
Bahanelerden biri:
yarın sabah buluşalım
Yarın sabah olur
Öğleden sonra buluşalım
Öğeden sonra olur
Cuma namazından sonra buluşalım
Cuma NAMAZI tutmayınca
Annemi karşıya götürüp geleyim öyle buluşalım
Anne mevzusundan sonra
Işık ihlali yaptım ,Arabamı çektiler , ehliyetimi Alınca buluşalım
Ehliyetsiz karşıya geçmeye çalişirken polise yakalandım
Işim bitince buluşalım
Bu geceyi nezarethanede geçireceğim
Başka bahara buluşalım...
bi yaz aşkım vardı. herşeyim olmuştu farkına varamadan, hergün gözlerinin içine bakabilmeyi, elini tutabilmeyi, belki de dudağına dudağımı değdirmek istemiştim sadece ama yaz bitmişti. sahile yatıp yıldızları izlememizi özlemiştim aslında, bilemeden geçmişti 9 ay yine birlikteydik, sanmayın ki kız arkadaşım hamile sadece ayrı şehirlerde oturuyoduk. yine birlikte yıldızlara bakıp koklaşırken anladım ki aşk sevgiliyi özlemekmiş meğer..
görüşme periyodu daha uzun olanlar için şükredilesi durum. nankörlük etmeyin sayın yazarlar. beterin beteri var. ne zaman görüşeceği muamma olanlar var. açmayın şöyle başlıklar. * mesafeden ilişki biter falan demişsiniz de ilişkiyi mesafe değil şartlara uygun davranmamak bitirir. "davranamamak" değil, davranmamak...