sevgiliyi özlemek

entry333 galeri5
    33.
  1. nerede olursanız olun, kimlerle olursanız olun, aklınızın hep onda olmasıdır.
    1 ...
  2. 32.
  3. ayrılığı kaldıramayan, ona hala aşık olan bünyenin özlemidir...

    ama, eğer bu ayrılık kısa bir süre içinse, yani sevgili uzak bir yere gitmişse insanı fena yapan özlemdir...

    şöyle ki; tam aşkınızın en doruk noktası yaşanmıştır. her şey o kadar mükemmel, o kadar huzur ve mutluluk vericidir ki, başka bir şey değil, sadece sevgiliniz kollarınızın arasında olsun, hep öyle yaşayıp gidin istersiniz...
    ancak bir an geliyor ki, mecburiyetten bir süre ayrı kalmanız gerekir. kendinizi hazırlarsınız. sürekli olarak; "birkaç ay canım... nolucak, dayanırız" dersiniz kendi kendinize... ancak ayrılık günü geldiğinde karnınıza ağrılar girer. daha önce "kısa" görünen o zaman, birden gözünüze sonsuz gibi görünür. eliniz mahkum, ayrılırsınız...

    işte bu noktadan itibaren bekleme süreci başlar. ilk bir iki hafta iyi geçer. bol bol konuşursunuz, mesajlaşırsınız. ancak, sonraları yavaş yavaş eksiklik baş göstermeye başlar. alışmışsınızdır yanınızda olmasına. ama şimdi istediğiniz anda yanınızda olamayacak olması, sizi hararetli bir özleme sevk eder.

    sürekli "seni çok özledim" dersiniz. tekrar kavuşacağınız günün tasvirini yapar durursunuz. ama olmuyor da olmuyor işte. hala çok zaman vardır önünüzde.
    sabır taşı çatlayana kadar bir süre daha dayanırsınız. kendinizi işinize, dersinize falan vermeye, biraz olsun unutmaya, zamanın hızlı geçmesini sağlamaya çalışırsınız...

    ancak yine düşüncelerinizle başbaşa kaldığınız bir anda, yine aklınıza sevgiliniz gelir... ve hemen arkasından da, onunla geçirdiğiniz o güzel günleri anımsarsınız. yine başa dönülmüştür...

    böyle bir kısır döngü içinde sürekli olarak melankolik bir tavıra bürünür, agresif olursunuz. çevrenizdeki en ufak şeye bile ters tepki gösterir, insanları şaşırtırsınız bu davranışlarınızla... kendinize de gülersiniz. bu davranışların lüzumu yoktur aslında... sanki bir daha kavuşamayacakmışsınız gibi bir hava yaratmaya ne gerek vardır ki?...

    zaman salyangoz hızı kıvamında ilerler de ilerler... zaman kavuşma zamanıdır... işte o zaman, bütün o dönem boyunca yaşadığınız hezeyanlar, bunalımlar geride kalacaktır...

    (bkz: sevgiliye uzun bir aradan sonra tekrar kavuşmak)
    3 ...
  4. 31.
  5. bulunduğun yerin ve anın ne olduğu önemsenmeksizin, gözlerin boşlukta yüzüne onun tebessümünün konması.
    5 ...
  6. 30.
  7. 29.
  8. sevgiliyi özlemek demek, yasamayi özlemek demek...
    1 ...
  9. 28.
  10. insan hain,

    en sevdiğinin yüzünü unutur mu ?

    6 ay...

    unutuyor !
    4 ...
  11. 27.
  12. sevgiliyi görememenin, dokunamamanın,hissedememenin sonucunda oluşan, acımsı duygu yoğunluğudur.
    2 ...
  13. 26.
  14. hiç görülmeyince; yüzü giderek silikleşen ve bu durumda imkansızlaşan şey. insan, sahip olduklarını özler.
    2 ...
  15. 25.
  16. sevgili sevdiğimizdir. sevdiğimizi özleriz. sevgili dediğimiz özlenir.

    10 dakika bakkala çakkala gider. ürperti gelir, o ev aman allahım ne kadar boş olur. dakikalar şerefsizlik yapmaz, kola değen sıcak el hemen içimizi gülümsetir.

    bir sürü iş olur; 3 gün, 5 gün. yastığa koyduğumuz kafamız hiç boş durmaz, düşünür, kurar, hatırlar, sinir olur. gündelik hayata okkalı bir küfür sallar. ıssız adalar kulağa daha hoş gelir. sonra o an olur, sarılmak 50 milyarlık ilaçlara 5000 basar.

    yurtdisi seyahati olur, ne biliyim, asker olur. içimiz ezilir, kamyon çarpar suratımıza suratımıza, pizza hut pizzası bile mide bulandırabilir. oha deriz, nefes almak da zorlaşırmıymış? uykuya dalarken mızmızlanırız, insanlar bir süre sonra kabalık etmememiz gereken ve suni gülümsemeden başka bir şey sunmadıklarımız olurlar. sinirlerimiz bozulur, plastik ve cam eşyalar kırılmaya daha müsaittir.
    o an gelir. simulasyon sanıp korkarken, nefes alamayacak gibi sarılırız, bu his yükünü sindiremeyen bünye sadece aptal bir sırıtışla ya da mütemadiyen ziyarete gelen gözyaşlarıyla tepkisini belirtebilir. evet yercekimi kanunu belki de şaibelidir.

    sevgiliyi ozlemek güzeldir, yaşadığımızı hatırlarız.
    5 ...
  17. 24.
  18. acıdır, acılıdır, acıtır.. bağıra çağıra ismini haykırmak istersin.canın hiç birşey yapmak istemez. herşey tatsız tutsuz gelir. mesela en basiti televizyon seyretmek bile boş gelir yanında sevdiğin olmadan. onunlayken yaptıklarının tadı bambaşkadır çünkü. hiç bir tat onu yaşatamaz. bazen elin kolun tutmaz olur onsuzluktan.kaçmak istersin onun olduğu yere. kaçmak ve bir daha ondan hiç ayrılmamak istersin.
    6 ...
  19. 23.
  20. hiçbir şeyin tadı yok sensiz bu şehirde. havalar desen yokluğunla eş değer. cehennem sıcağı yaşarken şehir yokluğun ağır geldi güneşe. bulutları da mı götürdün ne. yağmur sadece gözlerimde..
    3 ...
  21. 22.
  22. susamak gibi birşey, açlık duygusunu hissetmek gibi birşey, hayat damarlarının kesilmesi gibi birşey. *
    3 ...
  23. 21.
  24. Zaman kavramından çok uzak olan duygu. Öyle ki bazen onun yanındayken bile özleyebiliyor insan.
    2 ...
  25. 20.
  26. kavuşunca bile insanı sarsan acıdır. insan hiç kavuşmak istemez çoğu kez uzakta kalsın ister beklenenin * . akan göz yaşlarıyla neotetis ülkenin ortasında yeniden hayat bulur. atlantis tamamen sulara gömülür o an..

    herşeye rağmen farklı bir tadı vardır onu özlemenin ve bir yerlerde sizi seven birinin olduğunu bilmenin..
    4 ...
  27. 19.
  28. onun varoluşunu, yanında oluşunu özlemektir.
    3 ...
  29. 18.
  30. 17.
  31. uzaklarda olmanın verdiği acıyı en yoğun biçimde hissetmek.
    onsuz olmanın ne denli zor bir şey olduğunu azcık da olsa yaşamak...
    uzaklar sevgilinin değerini hatırlatır.
    2 ...
  32. 16.
  33. avcunda hissettiğin soğukluk, yüreğinde hissettiğin yanmadır sevgiliyi özlemek.
    saatlerce yol gözlemek,
    telefon çalsa diye beklemek,
    her an yanında hissetmek,
    içindeki şairi keşfetmektir sevgiliyi özlemek.
    11 ...
  34. 15.
  35. 14.
  36. hayata bir anlam ve amac katan durumdur.
    rutin hayata devam edilir ancak puzzle'in en ehemmiyetli parcasi her daim zayidir. etrafta bir cok insan olsa da, arkadaslarla cikip gezilse de, cok eglenilse de ait olunan insanin yoklugu her zaman kalbin sol kulakciginda hissedilir. o parca sadece ona aittir. uykuya dalmadan once takvime atilan centikler buradan aya yol olur amma ve lakin ucaktan indikten sonra, elde bavullarla cikis kapisinda onunla goz goze gelme sahnesi canlandirilarak hayata tutunulmaya calisilir.
    2 ...
  37. 13.
  38. elini tutmaya başladığınız, sarıldığınız ilk gün akıldan çıkmazken bir anda onu yaşadığı şehirde yalnız bırakmak zorunda kalırsınız. telefon en yakın dostunuzdur o durumda. sesini duyabilmek istersiniz, ama o ses kötü gelmemelidir bir gram bile. hep gülmelidir. biraz kötü gelse içinizden bir şeyler kopar ilk uçakla atlayıp yanına gitmek, yüzünü görmek istersiniz..

    rüyanıza girsin diye beklersiniz, bari orada görebileyim diye. gece yatarken en son aklınızda olan, sabah ilk aklınıza gelen, gece rüyalarınızın da baş kahramanı olmalıdır. gördüyseniz rüyanızda güne güzel başlarsınız, bir de telefonunuzdaki birçok mesaj ondan gelen, sizi daha da mutlu eder. güne güzel başlamak için birkaç neden yaratmış oldunuz bile onu göremeseniz de..

    onu hatırlatan her şeyle, göremeyecek olmanın verdiği acıya rağmen baş etmeye çalışıyorsunuz ama olmuyordur. yine onun yanında olmak, sizin için en önemli hale gelmiştir. onunla birlikte yaptığınız hiçbir şey tat vermez olmuştur. sinemaya gitmek zevksiz, şarkı söylemek, oyunlar oynamak, gezmek, dolaşmak yalan olmuştur sizin için, her kapı ona çıkmaktadır.

    hayatın sizi sınadığını düşünürsünüz. her zamanki acımasızlığıyla size yine bir oyun oynamaya çalıştığının farkındasınızdır ancak bu sefer daha öncekilerden farklı bir şekilde güçlü ve dimdik ayakta kalmak istersiniz. sizi deviremeyeceğinden eminseniz sevgiliyi özlemenin değerini onu ilk gördüğünüz yerde anlayacaksınızdır, yok hayata yenik düşerim diyorsanız, özlemek diye bir şey yoktur zaten sizin için...
    12 ...
  39. 12.
  40. can yakar, yürek acıtır..
    ciğerlerinize dolanın oksijen olduğundan emin olamazsınız..
    sigaradan sararan parmaklar, sabahları alkolün bıraktığı kekremsi tat ise cabası..
    elden ayaktan düşüştür, her yerde onu görüştür bi nevi..
    çareler içinde çaresizliktir, en şiddetli ağtıların sancıların sebebidir..
    insanların küskünlüğünüze anlam verememesinin sebebidir..
    8 ...
  41. 11.
  42. ölüm gibi bir duygu; zaman yavaşlar gece uzar. hele aranıza bir de yollar girmişse iyice cekilmez olan insanı türlü duygular içine sokan cok kötü bir duygu..
    3 ...
  43. 10.
  44. telefonda her alo deyişte sesinizin titremesi, saatleri degil, dakikaları hatta saniyeleri hesaplamaktır.
    3 ...
  45. 9.
  46. çoğu zaman bi telefon kadar yakınındadır ya da 1 saat uzaklıktadır ama yine özlersin.en kötüsü sevgili yanındayken onu özlemek. allah kimseye göstermesin efendim denilesi durum.
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük