sevgili hakkında daha kötü, daha karanlık hissiyatlar yaşamış olanların, kimi zaman sadece özleyecek ve özlenecek kadar sevilmenin mutlu ettiği bünyelerin dayanabildiği manevi zorluk. galiba insan sadece daha kötüsünü gördüğü zaman özlem duygusunun güzelliğini anlayabiliyor, ve fakat haddinden fazlası her daim seven insan için ağır oluyor.*
çoğu zaman duygusal yazılması gereken şeyler vardır veya hissederek yazılanlar.
bu öyle değil arkadaşım, sevgili gelir ve gider,
biz onun hep bıraktığı yerde kalırız, son durakta, son öpücükte.
gözlerine bakamayız gidişleri ağır olmasın diye,
ama hep aynı yerde, aynı sigara markasıyla bekleriz,
sevgili hep gelir ve hep gider,
sarılıp uyuma hevesi, sex kokusuna bırakır herşeyi,
özlem ordadır, tendir, ruhtur.
dedim ya;
biz hep bıraktıkları yerdeyiz,
sevgili gelir ve gider,
herşeyin olup herşeyin öleceği gibi...
sen ona taparcasına aşıkken seni bırakıp gittiyse sevgili daha çok özlersin. onu unutmak için bir çok şey denersin. saçma sapan hobiler edinmeye başlarsın fayda etmez, başkalarını sokarsın hayatına başka tenlerde unutmaya çalışırsın onu sonra başarısız olduğunu görürsün, içmeye başlarsın sürekli içersin sabahlara kadar içersin karaciğerinin ağzına sı*ılana kadar içersin ama o da değiştirmez birşeyi unutamazsın. unuttuğunu sölersin herkese sanki onları inandırmak birşeye yarıcakmış gibi ama kendini kandırırsın aslında köpek gibi özlemeye devam edersin. ta ki sana onu gerçekten unutturcak biri karşına çıkana dek.
genellikle insanların sevgilisinin uzakta oldugu zamanlar daha fazla gösterdigi eylemdir sevgiliyi ozlemek.insanlar her zaman sevdiginin yanında olmasını isterler ama bu çogu zaman olmaz.ya başka şehirde okuyodur ya başka şehirde çalışıyodur boyle sebeplerden dolayı istedigimiz zaman goremeyiz sevdigimizi.ama şu varki uzakta olmanın bir yararıda sevdigini özlemektir.cunku o insan özeldir senin için ve her zaman o insanı görürsen sevdigin kişi zamanla sıradanlaşır gider bence.ama uzaktaysa her zaman daha fazla özlersin o insanı onu daha çok seversin ve en güzeli de uzun bir aradan sonra onu gormek.bunu hiçbirşeye degişmezsn özlem giderirsin saatlerce. bu duyguyu ifade edemezsiniz.işte budur sevgiliyi özlemek.
güzeldir, özlediğinde seni özlüyorsa dünyanın en muhteşem yorucu şeyidir. bir aralar yoruldum ciddi ciddi kendisinin pek haberi yok ama yorulduma ra vermeye çalıştım bi ara özlemeye ara vermekten bahsediyorum yanlış anlaşılmasın, sonra kitap okumaya başladım günde kitap biterecek seviyedeyim şu an sebep aklıma gelmesin yorgun düştüm artık mesafe zor be seviyor muyum acaba kendimi mi engelliyorum, kendini bilen sevgili olmak istiyorum kendimi bi kere kaybettim şimdi kendimi kaybetmemek için uyumuyorum, rüyamda görüyorum bazen sonu kötü biten rüyalar tıpkı endişelerim gibi, her neyse bu da böyle bir anımdır, güzel şey.
sesi ile size huzur verir, belki aradığınız yegane şey bu olduğu için ısınır ona içiniz ya da onunlayken hem teraziniz hemde aynanız olmayı başarabildiği için özlüyorsunuzdur. neden, niçin gibi soruları bırakmanız gerekir. mantıklı bir tarafı yoktur sevginin, bir günde gelmez bir günde de gitmez ama tam umudunuzu kaybetmişken, artık olmaz çıkmaz derken, beklemediğiniz bir yerden çıka gelir. önce o şoku atlatmalısınız sonra da sıkı sıkı sarılmalısınız.
işte size bunları hissettiren birini özlemekten daha doğalı yoktur herhalde,
özleyin efendim çünkü aşk yanında olanı sevmek değildir, uzakta olanı yanında hissetmektir...
ne acı bir duygudur!onsuzken sabah olmaz, ansızın uyanıp onu ararsın yatağında. onun yanında uyuduğunu sanarsın. gördüğün şey ise sadece karanlık bir oda ve buz gibi bir yatak olur sadece. yoktur o, olması da imkansızdır. çaresizce ağlarsın, sadece ağlarsın.
onsuzluk sizi dibe vurdurmuştur. kokusu, sesi gözünüzde tüter. saniyeler geçmez. her arayanın o olduğunu sandığınız telefonlara bakarsınız. o aramadıkça "onu üzdüm mü? kırdım mı?" diye tedirginlik başlar. içinizde bir iç savaş başlar. "telefonla arasam cevap verir mi? "diye tereddüt edersiniz. özlemek yüce bir duygudur özlüyorsa özlenen.
sevgilisi başka şehirde olanlar daha iyi bilir acısını. telefonda hep sana ben seninleyim, sen de benimle der, kalbimin içine gömdüm seni, en güvenli, en sıcak yerdesin der. ama aslında durum böyle değildir. çok seversiniz birbirinizi. ama dokunmak istersin, sarılmak istersin ona, kokusunu içine çekmek...
o senin yanına geldiğinde yada sen onun yanına gittiğinde sadece bir düşmanınız olur, ortak düşmanınız. zaman. o akrep ile yelkovan birbirlerini kovalarcasına giderler. zaman dursun istersin, çünkü birazdan gidecektir sevgili. yalvarırsın içinden, sevgilide yalvarır. lütfen zaman geçmesin diye. ama sonuna dönüş saati gelmiştir. otogara gittiğinde dakikalarca sarılırsın ona. bırakamazsın, bırakmak istemezsin, öpersin ama doyamazsın. artık hareket saati geldiğinde arkasından el sallamaktan başka bişey kalmaz sana, için acır, ruhun akar gider onunla. özlem o anda başlar işte. yine özlersin, bu allah'ın cezası zaman bir sonraki görüşmeye kadar geçmek bilmez. o zaman sana hergün biraz daha düşman olur. bir gün daha geçsin, bir gün daha geçsin dersin. sevgilinin sesini, kokusunu, canım deyişini özlersin, öpüşünü özlersin. keşke hep benimle olsan da, özlemesem seni dersin.
ne kadar itiraz edilsede gerçektir bu durum.buram buram burunda tütmektir.sevdiğin ya! var mı ötesi... tabi ki de özlersin.araya zaman bile girmememsini istersin. özledim
çok farklı bi özlemdir.
fotoğraflarınıza bakarsın,şarkınızı dinlersin,onunla olan anılarını düşünürsün.
daha bi özlersin..
özledikçe onu düşünürsün.bi kısır döngüdür sürer gider.
(bkz: allah düşman başına vermesin)
gece uyurken bir kaç kez uyanıp su içmektir. için yanar, uyku tutmaz hem, boğazında acı bir de tat vardır. gözlerini kapatır onun suretiyle uyumaya çalışırsın ve tekrar tekrar tekrar uyanırsın...
çok uzak günler senin gelmeni beklemek
çok uzak zamanlar mutluluğumun yansımaları
artık ne ben kaldım ne de benden bi eser
ne sen varsın ne de senden bir iz
biz yoktuk, karanlıkta kaybolan ufak ışık zerreleriydik
amansız gece yarılarında
sen yoktun bende
ben ise kaybolmuştum bir yerlerde
ama yinede saçmalasamda özlemlerim vardı en içlerde
korkardım ya da kendimi bulamazdım derinliklerde
bulamayışlarım gözlerinde başlar, ellerimde son bulurdu.
seni çok özledim aşkımmmm.
günlerin geçmesine bile dayanılmıyor,saatin ilerlemesine bile bakılamıyor... özledim..hemde çok özledim...ne kadar kızgın olsamda beni ne kadar üzsende özledim!
elimden gelen birşey değil ki bu! hiç bir şey için pişman değilim.seviyorum ve özledim...