yukardaki başlığı okuyun, ibret alın. bir işe yaramayacak ne yaparsanız yapın, ama yine de çabalamak isteyeceksiniz. en azından 'denedim' demek istiyorsunuz. iyi de düşünüyorsunuz...
ama kendiniz olsanız, başkalarını takmasanız bence daha iyi sonuç alırsınız.
tasmasının ipini , normalden biraz uzun tutun. çok gerildiğini hissetiğiniz zamanlarda, arada bir gevşetin. aman diyim fazla bol bırakmayın! anında takılacak başka bir tasma bulması kaçınılmaz olur. **
burada sayfalarca yazabilirim, hatta binlerce tavsiye de verebilirim ama gelin görün ki kendime bile ilacım yok. bu şu demek oluyor; ne kadar tavsiye alırsanız alın ya da ne yaparsanız yapın, ölümüne sevsenizde olay karşı tarafın isteyip istememesinde bitiyor. çünkü herşeyi hiçe sayıp gidebiliyor ansızın geride kalanları düşünmeden. tavsiyeler işe yarayabilir ama bir yere kadar, iş karşılıklı birbirini istemekte bitiyor. söylediklerim ilk anda boş gelebilir ama şu mesajı ikinci okuyuşunuzda aslında herşeyin gerçekten işin karşı tarafın istemesinde bittiğini anlayacaksınız. yaşadım ve buna eminim. gitmek isteyene ne yaparsan yap gidiyor, tutamıyorsun.
(bkz: korkunun ecele faydası yoktur) çok iyi, mükemmel, güzel, yakışıklı, ilgili, ilgisiz vs. ne olursanız olun, hangi taktiği uygulayıp, özverilerde bulunursanız bulunun, sevgili gitmek istiyorsa yani size karşı artık birşey hissetmiyorsa, sizden yorulmuşsa zaten gider. kendin olmak ve kendin olarak sevilebilmek en doğrusu... taktiklerle sadece sevgilini aslında sen olmayan, senin tarafından yaratılmış bir karaktere aşık edebilirsin ve bu karakterin içinde sıkşıp kalmak zamanla ağır gelmeye başlar ve bir yerde fire verirsin... bırakın sizi "siz" olduğunuz için sevsin... ama şu da unutulmamalı ki bir ilişki gücünü "karşılıklı" sevgi, saygı ve özveriden alır.. karşılıksız ise bunlar, hiç bir tavsiye sizi kurtaramaz. *