kişinin kendisine benzer bir sevgili istemesinden çok kendisini anlayabilecek bir sevgiliyi bulma,yaratma çabasıdır. işler bazen istenildiği gibi gitse ve küçük kızımız/oğlumuz büyüdükten sonra-ki amcam/yengem eğer yaşlanmamışsa bir de-gerçekten hoşlanmaya,takdir,saygı ve sevgiyi karıştırmaya başlayabilse de çoğu kez umulduğu gibi gitmez ve kızımız/oğlumuz fırsatı kaçmakta bulabilir. Yahut başka birine aşık olur * ve olaylar gelişir...
En güzel taraflarından bir tanesi edebiyat ve sanat zevkidir. Artık büyümüş olan kişi kendisini yetiştiren kişinin aşkını reddetse de ne şairane sözleri özlemekten,ne de yerleşik sanat kültüründen kurtulabilir. Kalan konular hakkında yorum yapmamak adettendir.
Sübyancıların herdaim yaptığı olaydır. Kendi yaşıtlarının mantığına uymamaları sebebiyle bu durumlara sokarlar kendilerini. (bkz: liseli kızla çıkan sübyancı üniversiteli)
kadın yapınca uzun vadeli işe yarayabilir de,erkek o işe kalkışınca ya ölerek bu dünyayı ardında yüklü bir servetle terkeder ya da boynuzlanır. ama tabi ki tercih meselesi.*
16 yaşındayken bulursunuz. 8 yıl pamuklara sarıp sarmalarsınız. Sonra defolup gider. Olan sizin viran olup giden yıllarınıza ve yaşanmadan heba olan istikbalinize olur.