Serin ve sakin bir sabah balkonda kahvaltı ediyorduk. Saçların dağınık, gözlerin uykuluydu. Kalbimi kazanmak için hiçbir şey yapmana gerek yoktu. (bkz: emrah serbes)
(uykudan gözler kapansa da)
-yok yok uykum yok özledim seni azcık daha konuşalım.
(uzak bi yere giderken)
-bi' kirli bi tşörtünü verir misin ? seni çok özlerim, dayanamam.
yanımda bulunsun.
ama bi hayvan arkadaşımın olayı var ki şööle anlatsam;
kız arkadaşının içinde iş görürken kız kendinden geçip "ohh seni seviyorum! seni seviyorum!" der
bu da bu fırsat deyip "yalançıyı sksinler mi" diye sorar.
kız arkadaşa sorulan kaotik sorulardan yanayım ben.
"seni öylesine seviyorum ki bebeğim... seni hissetmeye, sana dokunmaya kıyamıyorum.en iyisi evlenmeden olmaz sevgilim."
ahanda budur. evlenmeden olmaz da dedinmiydi dünyanın en güzel sözünü söylemiş olursun.