Mecnûn:
- Nice gerçek dostlarım, Leylâ'yı sevdim diye beni kınadılar. Ama onu bir gün görmüş olsalar, bana hak verirlerdi.
Hükümdarın gönlüne Leyla'yı görme arzûsu geldi. Bunca fitneye sebep olan güzelliği bilmek istiyordu. Kızı bulmalarını emretti.
Adamları, Arap kabîlelerini dolaştılar. Leylâ'yı getirip hükümdarın karşısında durdurdular.
Pâdişah onun şekline baktı. Kara yağız, zayıf endamlı bir kızdı. Leylâ, gözüne hakîr göründü. Kayda değer bir güzelliği yoktu. Mecnûn, hükümdarın gönlünden geçenleri anladı. Dedi ki:
- pâdişahım, Leyla'ya Mecnun'un gözü ile bakmalısın ki, ancak o zaman eşsiz güzelliğini fark edersin.
güzellik göreceli bir kavramdır lakin, bu kıstas kime göre ve neye göre yapılmaktadır?!
"dünyanın en seksi kadını" seçilen mila kunis, makyajsız iken şu halde görüntülendi: https://galeri.uludagsozluk.com/r/364520/+
buna göre, kaç erkeğin sevgilisi makyajsız iken, bu iki örnekten daha güzeldir? bunu düşünün derim...
nitekim, günlük hayat içerisinde hiçbir kadın porselen makyaj, spot ışıklar ve photoshop ile gezemiyor yazık ki.
öyle bir imkan olsa idi zaten, kimse sokakta yürüyen kadının kezbanlığını tartışmazdı sanırım.
sevgilisinin güzelliğini aptal victoria secret melekleri ile kıyaslayan, onlar kadar aptal olan erkeğin -güya- iltifat etme biçimi(!)
insan akıllı davranıp "bebeğim senin kadar güzel kimse yok, inan bana..." der. kız buna inanmaz tabii ama siz yine de "ondan daha güzelsin." gibi kıyaslama içerikli cümleleri değil benim söylediğim cümleyi söylemeyi tercih edin, daha iyi olur. ciddiyim. valla diyorum...
