genc delıkanlı evlenmeyi düşündüğü kızla evde oturmaktadır. zaman ilerledikçe , kızın kanı kaynar ve soyunmaya başlar ancak delikanlı kahramanımızın bütün hayalleri yıkılmıştır , kıza döner ve der ki :
en yakın arkadaşımla onu sarmaşdolaş gördükten sonra;
-o senden daha güzel..
o zamanda sorgulamamıştım.saolsun bütün hemcinslerinden beni 2 yıl kadar tiksindirmeyi başardı. özgüvenimi yerlerde süründürmeme yardımcı oldu.şimdi ne mi oldu? umarım biride ona aynı sözleri aynı pişkinlikle söylemiştir.bense oturdum o kafamdan silemediğim anı buraya yazıyorum.
öldürmeyen güçlü kılıyomuş kanıtladım.*
biz bittik, her şey bitti.büyümüz üzerimizden uçup gitti, bize dü$en tek $ey a$ık halde ba$ladığımız gibi, a$ık halde tartı$masız bitirmek..elveda..gidiyorum senden sevgilim..
*bunu yapan sevgili olamaz, bunu yapan sevemez.*
çok ciddi bir ilişki bitmiş, aradan 5-6 ay geçmiştir.ancak etkisi hala hissedilmektedir.
cebinize bir mesaj gelir.
'doğum günün kutlu olsun.''
şu sonda ki nokta sizi herşeyden koparır.
bu sözlerle kendilerini geçmişin hüznüne gömenlere yılmaz erdoğan'ın bir şiirinden alıntı göndermek farzdır:
"hoş geldiniz sevgili eski sevgililerim. biliyorum hepiniz biriciksiniz. bu çoğul tanımlama rahatsız ediyor hepinizi. hiçbiriniz eski sevgililer grubu içinde anılmak istemiyorsunuz ama hep birlikte gelmişsiniz işte. yapacak bir şey yok.
elbette pis işlere de bulaştık bazılarınızla. yanlış zamanlarda yanlış şeyler söyledik birbirimize. ama hiç birinizin yüzünü silemedim yüreğimden. sadece birinizin fotorafını yaktım mesela. yaşadıklarımı hep taşımak istedim sonrakilere. hepinizin adım göğsüme işledim ve taşıdım göğsümde muska gibi...
bir tek sen hariç. ki, burdaki herkes çok iyi biliyorki en çok "sen"i sevdim."