lakin burda yazar kişisi 'eski sevgilinin kokusu'nu tarifleyecektir, baştan uyaralım!
burnuyla yaşayan insanların en büyük sıkıntısıdır ve de kahretsindir. bu öyle bir şeydir ki bir kokuyla geçtiğini zannederken bir anda tüm geçmiş çat diye hatta çattadanak gözünüzün önünde canlanıverir. bu hissiuyat, her şeyin bu kadar pamuk ipliğine bağlı olması durumu sizi korkutur, korkutmalıdır da.
bu öyle bir durumdur ki her zaman gittiğiniz cafenin garsonu da aynı kokuyu kullandığını fark ettiğiniz için önce adamın peşinden gider sonra da 'artık bu parfümü kullanmasanız olur mu? lütfen' bile dersiniz. allah'tan devamli müşterisinizdir de adam sizi manyak sanıp atmak yerine 'neden hanımefendi, çok mu kötü kokuyor?' diye telaşlı bir sesle sorar.. o an siz de yaptığınız şeyin mantıksızlığını fark eder ve kaşlarınızı buruşturarak 'yok.. yani.. şey. parfümüzün bana birini hatırlatıyor da.. yani yoksa yok çok güzel kokuyor da hani..of..püff..'
yaa, öyle işte sevgili okur.
spesifik kokusu olmayan sevgililer bulunmasını salık veriyorum, ben bizzat kendim.
kişinin salgıladıgı feromonlarıdır bunu ozel yapan. zira koku beyinle direk baglantısı olan tek duyudur ve en kalıcı bilgiler koku ile gelenlerdir. bu koku da olene kadar unutulmaz. en mutlu eden kokudur ayrıca.
ayrıldıktan sora başka sokakta orda burda yürürken aynı kokuyu başkasından koklamak kadar da berbat bişe yoktur. 5 dk falan gelemezsin kendine, donuk adam oluverirsin.*
sevgilinin kullandığı parfümün kokusu bile olsa o koku tek başına koklandığında aynı hazı vermez.sevgiliyi hatırlatmaktan başka bi işe yaramaz.sevgilinin kokusu tektir özeldir.
insanın bu kokuya maruz kalmasından sonra koku fetişi olabilceğini düşünmesine neden olabilcek durum. ama sonradan anlar ki koku sahibide aynı şeyleri kendisi için hissetmektedir yanlız olmadığını anlar... ve bir kez daha anlar ki aşk kokusu sarıp sarmalamışdır onları.