aşk ınızın kokusudur. içinde aşk olan her bir şeye şapka çıkarttığımız için de, sen ne zaman duymak istersen bu kokuyu, o zaten burnuna gelendir diyebiliriz.
söz konusu koku ''eski'' sevgilinin kokusuysa; uğruna her gün tanrıya yalvarmak zorunda kalacağınız şeydir... ''allahım yalvarırım son bir kere daha çekeyim şu kokuyu içime'' , ''keşke son bir kerecik daha çekebilsem şu kokuyu içime'' dersiniz.
öylesine bağımlılık yapar. acısı öylesine derine işlenir.
keşke son bire kerecik daha çekebilsem kokusunu içime.
kokladıkça huzur duyduğun yegane **şey sevgili kokusudur. sevdiğini içine çekip tüm hücrelerine dağıtmayı, içini onla doldurmayı sağlayan işte bu kokudur.
sevgili yanınızdayken mutluluk,huzur veren ve bir gün ayrılsanız bile belleğinizden silinmeyen kokudur. sevgiliyi her hatırladığınızda hissedersiniz. *
içinize çektiğinizde benliğinize hapsolan ve hiç bir zaman kaybolmayan kokudur. alışkanlık yapar. tekrar tekrar koklayıp biraz daha hapsetmek, depolamak istersiniz. sevgiliniz gittiğinde ondan artakalan ve hiç eksilmeyendir. fani varlığınız onu sevdiğini unutabilir; onunla geçirdiği günleri, anıları unutabilir. ancak kokusunu asla unutamaz.
bayanlarda en yoğun olduğu yer ( eğer yeni yıkanmış ve temizse ) iki göğsünün ortasıdır. o öyle bir kokudur ki sevişirken bile bazen sizi durdurur ve sizi çocukluğunuza, yani kokuları yeni tanıdığınız zamanlara götürür. sevgili kokusu bir başkadır onu diğerlerinden ayırt edersiniz. ve her buluşmada sarıldığınızda ciğerlerinizi onunla doldurur, yüzünüze renk getirirsiniz.
Biriktirmek ister insan, çaresiz kaldığında yol göstersin yolunu aydınlatsın diye yıldızlar gibi tutuşturmak için.
Ne güzel anlatmış Oruç Aruoba, işte böyle birşeydir sevgilinin kokusu, sevilenin kokusu:
"Hani, yana yana dibine varmış bir mumun içinde oluşan oyuğun çeperi bir noktasında çatlamış, eriyik madde dışarı akmış, fitili de açıkta kalıp tükenmişken, çatlağı akmış maddeyle doldurup tıkayarak bitkin fitili yeniden yakınca, ufacık, güçsüz, belli belirsiz; ama, pırıl pırıl, yoğun, direngen -altı canlı mavi; üstü parlak sarı- bir alev elde edersin ya - onun gibi işte..."
karanfilli sigara kokusu.. baştan çıkartır.. bir kafede otururken ulu orta birisi içerse sevgili hatırlandığı için o kişiye ulu orta saldırtabilecek koku..
sokakta yurursunuz, birden o kokuyu duyarsiniz,kalp atislariniz firlar tavan yapar, bakarsiniz etrafiniza deli divane gibi doner durur, onu ararsiniz ama bulamazsiniz. Buralarda olmalisin diye icten ice haykirirsiniz, bulamadan buruk bir sekilde yolunuza devam edersiniz...
Teniyle birlikte bütünleşmiş nefesinin, eşsizliğiyle her adımda biraz daha büyüleyen, her dokunuşta biraz daha kendine bağlayan, şüphesiz her daim daha çok özlenen özel koku.