zaman olur kendinizi sevinçten, üzüntüden, kıskançlıktan, öfkeden, tutkudan, hırstan veya şefkatten tutamaz ve sevgilinin karşısında ağlarsınız. ne kadar acıklı veya ne kadar sefkatli olduğu içinde bulunduğunuz duruma göre değişir. nasıl olursa olsun dokunaklıdır ve unutması zordur.
ağlayan sizseniz, sevgiliniz sizin için yaslanacak bir omuz olabilir. ağlayan sevgilinizse asla onun için yaslanacak bir omuz olmayın sanırım en güzeli onunla ağlamak olur.
karşısında önünüze bakarak değil de kollarında ağlıyorsanız,çekinmeden kıpkırmızı bir burunla hıçkıra hıçkıra sarılabiliyorsanız ona o sizin "sevgi"linizdir. saçma bir sebep bile olsa ortadaki;
bir gün ayrılırsak
bir gün ölürsen
ya da sadece çok sevmektense gözlerden akan yaşlar..
her şeye rağmen şefkat gösteriyorsa ve sevgiyle öpebiliyorsa ıslak yanaklarınızı güzel şeydir sevgilinin karşısında ağlamak.
kor alevleri, kocaman yangınları gözyaşlarıyla söndürme çabasıdır. direnirsiniz sonuna kadar ağlamamak için ama süzülüverir gözyaşlarınız gözlerinizden. sonra konuşmaya çalışırsınız çeneniz çoktan bağımsızlığını ilan etmiştir bile. salya sümüğe dönüverir yüzünüz karman çorman olur. ağlayışlarınız yakarışlara dönmez fakat sevgilinizin omzu bi an yüzünüzün önüne geliverir. birden o da ağlamaya başlar. kısaca sezenin dediği gibi ağlamak güzeldir süzülürken yaşlar gözünden.