eline bi oyun ya da oyuncak verilince gözlerindeki o çocuksu mutluluğun seyrine doyum olmuyor. oyuncağını kurcalarken ya da oyun oynarken izlerken insanın içi eriyor. al sok onu içine öyle bişey!
sizi beklerkenki hali
dizlerinize yatıp hayal kurduğunuz zamanlar
siz onu izlerken mutfakta onun size pür dikkat yemek yapması
uzaklara bakıp bakıp sigarayı içine çekmesi
dünyanın en önemli olayı gibi yaşananları size anlatması ve önemli olan yaşananın değil onun anlatış şekli,heyecanı,ciddiyeti
ve tabiki kollarınızda uyurken..
kesinlikle onu mutlu ettiğinizde.
ona hazırladığınız yemeği zevkle yediğinde.
yaptığınız çaya şekerini karıştırıp ilk yudumu aldığında ''ohh '' çekmesi.
film izlerken duygusal bir sahnede gözünün yaşardığı ve elinizi daha sıkı tuttuğu o an.
esnemeye başlayıp kafasını bebek gibi göğsünüze dayadığı ve saçının kokusunu içine çekebildiğiniz an.
yüzünüze hayran hayran bakıp suratınızı koca elleriyle okşadığı an.
direksiyon başında sizin tüm saçma sapan konuşmalarınıza rağmen konsantrasyonunu toplamaya çalıştığı an.
sizin için ağladığı veya güldüğü an.
uyurken muhtaç muhtaç elini belinize attığı ve terlediği an.
en sevdiği arkadaşıyla tanıştırdığında ki o tatlı heyecanının yüzüne yansıdığı an.
ilk kez çıkılan tatilin sabah kahvaltısında keyifli keyifli size gülümsediği an.
iş yerinde sevmediği arkadaşlarını anlatırkenki halleri.
bağlamasını eline alıp gözlerinizin içine bakarak şarkı söylediği an, hem insanı utandırır hem de o an her şeye değerdir.
sabah uyandığınızda ısınmak için kedi gibi koynunuza girdiği, sabah uyandığındaki kollarınızdaki o en mahmur, gözleri çapaklı hali. pozisyonunuzu bozup onu uyandırmak istemezsiniz. fazlaca da temiz kokuyorsa, aboov. yeme de yanında yat.**