Seni bir yabancı gibi karşıma alıp
Bunun dayanıklı bir şey olmadığını
Sürekli kılınamadığını, çünkü aşkın
Yapılan bir şey olmadığını
Başlangıçta bir melek konduğunu
...Sonunda bir kelebek öldüğünü
Yani kısacık sürdüğünü, oysa hayatın
Bir korkular ve alışkanlıklar bütünü
Olduğunu
Bütün bunları sana
Nasıl anlatacağım?
Saygı çerçevesi içerisinde sürmesi gereken konuşmadır.
Hep acı verir böyle konuşmalar.
Hele ki severek ayrılıyorsanız ve uzun yıllardır birlikteyseniz..
Bazen saatlerce sürer bu konuşma. iki arkadaş gibi konuşursunuz, anlatırsınız, son bir kez dertleşirsiniz, gülersiniz ama içiniz her Geçen dakikayla cız eder..
O gülüşerin ardından ikiniz de sessizleşirsiniz, içlenirsin, çünkü bilirsin; bu konuşmadan sonra o deliler gibi sevdiğin kişiyi bir daha göremeyeceksin..
Özleyeceksin.. Öyle bir özlemle dolacak ki için, sanki kalbini yerinden söküyorlarmış gibi hissedeceksin..
Aslında bu özlem konuşma esnasında başlar. Sonra bi bakarsın, sabah olmuş. Sabaha kadar konuşmuşsunuzdur.
Uykun geldiği halde uyumak yerine o canından çok sevdiğin insanla acı da olsa konuşmak istemişsindir.
Ve günün aydınlanmasıyla birlikte hüzün çoğalır.
içten bir panik kapar insanı, 'her an bitebilir bu konuşma sona erebilir' diye.
Ve o an gelir çatar. iki taraf da bunu anlar ve istemsiz şekilde göz yaşları akar ikisininde..
'Beni güzel an ve hayatına devam et' diyerek sonlarsın o konuşmayı..
Bunu söylerken içten duâ edersin 'lütfen gitmeme engel olmasın' diye.
Çünkü engel olursa gitmek daha zorlaşır..
Çünkü engel olursa gözün arkada kalır..
Belki egoistce ama bazen gitmek en doğrusudur.
Ve ayrılırsınız. Defalarca elin telefona gider, aramazsın..
Bir aramanla bir mesajınla sana geri döneceğini bildiğin halde yapmazsın bunu, çünkü kalbinle değil; aklınla hareket etmen gerektiğini bilirsin..
kimseyi onu sevdiğin kadar sevemeyeceksin.
bir kere aşık oldun, bir daha olamayacaksın!
Kimse o insanın yerini tutamayacak, hiç kimse..
Duâna katmaya devam edeceksin onu.
Ona duâlar edeceksin. 'Onu herdaim koru, beni unutsun, acı çekmesin' diyerek yaşvaracaksın allaha.
Bazen en doğrusudur ayrılmak.
Bir karar verdiysen; sonuna kadar o kararından vazgeçmemen gerek..
zaman öyle akip gitmis
bir bakmisim sabah olmus
farketmedim düsünmekten
yanlisligi aramaktan
nasil düzelir bu iliski
sana olan askim tükenmisken
beni mahvetti bu celiski
ayrilmam lazim senden
bilemiyorum becerebilecek miyim seni üzmeden bu isi
sen de az cok farketmissindir bendeki degisikligi
seni seviyormusum gibi rol yapmak bana yakismaz
dilerim anlarsin umarim ayrilik sana cok koymaz
ister ah et ister kin duy
kendine göre haklisin
adimi kötü an sonumu elinle yaz
sen de bir gün anlarsin
dilerim anlarsin umarim ayrilik sana cok koymaz.**
+böyle olsun istemedim, gerçekten iyi birisin ama mecburuz ayrılmaya.
-ben gittiğine değil aptal yerine konduğuma yanıyorum.
+hani kötü ayrılmayacaktık?
-iyi olan her şeyi yıktığın için bir tek kötü kaldı elimizde.
+bana gitme dersen şu anda her şeyi siler sana gelirim.
-koşullu birleştirilen hayattan ikimize de fayda gelmez, ayrıca bana acıyarak gözümde daha çok küçülüyorsun... git artık.
+bankadaki parayı da bloke ettirdim. (evlenmek için ortak hesab açmıştık)
-o para olduğu gibi senin hiçbir şey yaptırtma paraya, güle güle harca, helali hoş olsun.
+hayır olmaz o zaman kabul etmem o parayı.
-bende yakar atarım o zaman. ne olursun git artık, lütfen.
edit: dediğimi de yaptım sözlük, 4 yıl evvel 8.000 tl'yi yakıp üsküdar'da sahile döktüm.