Tarif edilecek bi yanı olmayan gündür. Yaşanmadan asla kimse anlayamaz. Gerçekten sevmişsen hele, büyük bir boşlukta hissedersin. Ne yapacağını bilemezsin.
Erkekler ağlamaz demeyin, o da oluyor. Elin telefona gider, lan ne yapsam diye düşünürsün, bir şey diyemezsin... Ya gençler tarifi yok, yıkıntı günüdür. Darma duman. Alkolu sigarası olan onlara sarılır, ayrıca ne kahvaltı ne öğle ne akşam yemeği, iştah kapanır bir şey yiyemezsin, neyse geçmişi anmak istemiyorum, zamanında olanlar oldu...
4-5 shot tekila 3-4 long island ve dertleşeceğin sıkı bir dost ile atlatılabilecek hatta içki ile haşır neşir olduğun ortamda hoşuna giden bir kadınla flört ettiğinde o an sona eren melakolik ruh halidir. geçer. kimilerinde deler geçer. ama geçer. sonrası yeni ilişkiler ve yeni ayrılık sonrası ilk günlerdir.
ilk gün güçlü görünme acı çektirme isteği.
devamında güçlü görünmeyi boş verip acı çektirme isteği.
devamında zayıf görünüp acınma isteği.
devamında biraz güçlenip merak isteği.
nihayetinde güçlenip siktir etme ile gelişen ruh halleridir.
bir söz vardır bununla ilgili, leyla ile mecnun izleyenler bilir. ''bir iken iki oluyorsun onunla birlikte, o gidince tek kalman gerekir ya, kalmıyorsun işte yarım kalıyorsun.''
çok severken, terk edilen tarafsanız; ilk günlerde hep aynı soruyu sorarsınız kendinize = neden?
bu soru kemirir sizi, yarım kalmışken hiç' e dönersiniz.
iki seçenek vardır önünüzde ama siz hep size acı verecek seçeneği seçersiniz, çünkü bir kere yıkmıştır sizi, egonuzu, kendine güveninizi.
sonra kendi kendinize düşünürsünüz. ulan ben neden o gidince yarım kaldım? hiçbir zaman tam olamadım mı? işte burada gizlidir cevap. sizden yarımınızı başka bir değişle sol yanınızı alıp gitmiştir giden. eğer eksik kaldığınız şeyleri onunla doldurduysanız bugüne kadar, hayatınızın sonuna kadar eksik kalma duygusu hissedersiniz. ah şu kalp, o kadar aptal ki. önce kendini sevmeli insan, kalbine söz geçirmeli. ama olmuyor dostlar, hayat kuruyor bir zindan ve içine atıyor sizi.
sevmeyin demeyeceğim, çünkü çok güzel seviyor insan sevince.
ama biraz da kendinizi sevin, hiç etmeyin hayatınızı bir hiç uğruna.
ne demiş cemal süreyya '' üzülme değmez lafını duymaktan çok sıkıldım, değmeyenlere zaten üzülmem; üzüldüğüm şey, değmeyenlere yüreğimin değmiş olması.''
böyle bir hafiflik, bir vurdumduymazlık olur. 13000 feet den atlayıp bir süre kendini rüzgara bırakmıssın gibi bir özgürlük hissi uyanır. sonrası mı? sonrası yeni bir sevgili.
alkollü bir şekilde gözler ağlamaktan şişmiş bir şekilde sabaha karşı uyursun. rüyana girer sıkı sıkı sarılır ve ''salak ben seni bırakır mıyım hiç'' der.biliyordum iyi ki kabullenmemişim gidişini dersin. sabah bir uyanırsın. hangisi rüya hangisi gerçek ne doğru ne yanlış bilmeden nefes almaya devam edersin.
durumumuz biraz kötüydü buluşmaya gidemiyordum bunu bahane edipte ayrılmıştı ilk gün çok acı çektim arkasından agladım baktıgım gördügüm her yerde o vardı aradım özür diledim artık olmaz arkadaş olmalıyız dediginde herşeyin bittigini anladım.
mevzudan anlayacagınız üzere maddi durumlarım yüzünden ayrıldı
22.6.2015 evleniyorum dügünüme gelmek istersen buyur diye mesaj atmıştı mesajı attıgı gün ben kızlarla bodrum yahşi camel beach'ta parti yapıyordum telefonumda mesajı görünce kendi kendime kim lan bu dedim aradım sesini duyunca tanıdım sonra içimden dedimki.
batuhan dur oglum bu kız seni maddi olarak zor durumda oldugun için terk etti artık sen zengin itibarı ve prestiji yüksek bir adamsın gidipte imajını zedeleme dedim mutluluklar dileyip telefon numaramı degiştirdim.
bok gibidir. hele ki güne uyandığın ilk an. o acının tarifi yok. rüyamıydı dersin önce sonra rüya olmadığını anlarsın. yıkılırsın. etrafinda olan herseye tepkisiz kalırsın önce sonra yasamaya devam edersin. Gün gelir azalır acın. Gün gelir nefret edersin sevdiginden. Gün gelir hiç birsey hissetmessin.
Okula gitmemiştim ama dershaneye gitmiştim. Arkadaşımla ona aldığım hediye çikolatayı yemiştik. Önceki gün de sabahtan akşama ağlamıştım. Geceleri içimde buruk bir acıyla uyanıp uyanıp ağlıyordum. Çok sevmiştim lan. Neyse artık yüzünü şeytanlar görsün onun. Başka diyeceğim bir şey yok.