yaşadığınız her an yavaşçekimde an ve an gözünüzden geçer. Fonda bir ayrılık şarkısı...içiniz kan ağlar ama gözünüzden bir damla gelmez ki gelirse kaybettiğinizin ilk anıdır. yürümek iyi gelir uzunca ama geçilen hiç bir sokak, bakılan hiç bir surat hatırlanmaz. 1 dakikadır geçen ama bir ömrünüz gözünüzden geçer ve yarın şekillenir gözünüzde. sadece 1 dk geçmiştir evde karanlık odanızda ağlıyorsunuzdur. o an hep 1 dakika önce yaşanmış gibi yaşarsınız alışıncaya kadar yalnızlığınıza...
Hayatının anlamının artık gittiğini düşündüğün ve kocaman bir boşluk hissettiğin bir dakikadır. Bir daha hayatın asla aynı olmayacak diye düşünmeye başlarsın...
eğer çok seviyorsan ya da çok sevdiysen ve de karşı taraf bitirdiyse senin için 1 saat gibi olan bir dakikadır. her mili saniyede aklından o kadar çok şey geçer ki adeta boyut değiştirirsin. salak salak gülmeye başlarsın daha sonra nedenini anlayamadığın şekilde ağlamaya başlarsın. yanlız olduğunu hissedersin. birden yanında annenin olmasını istersin. onun dizlerine yatmak ve saatlerce ağlamak istersin. telefon elinde kalır. kapattığın gibidir aynen. çalmasını beklersin ama çalmaz maalesef. onsuz bir hayatı düşünmeye başlarsın. yok yok dersin olamaz, onsuz hayat olamaz. ölümü düşünürsün vazgeçersin. başından aşağı kaynar sular döküldüğünü hissedersin. vücudun titremeye başlar. bir anda tüm gücünün bittiğini hissedersin. sizin şarkınızı mırıldanmaya başlarsın içinden. gönderdiği aşk mesajlarını okursun.ama herşey bitmiştir.
edit: bunların hepsi 1 dakikada nasıl olcak diyorsun, olur yavrum bal gibi olur.
boğazında bir kaya olduğu hissiyle yutkunarak, hiçbişerseyin tam olarak dusunulemediği ve daha sonra da hatırlanamadığı zaman dilimidır ki 1 dk sonra rahatlama hissi verir. akabinde
gidene 'GiT' denilebilen tek zaman dilimidir. ki o dilimden sonraki dilimler (c vitaminindenmidir nedir) idrak yollarındaki enfeksiyonların açıldığı ve aklın tam anlamıyla başa geldiği zamandır. bununla birlikte dünyanın o başa yıkıldığını anlamakta kaçınılmazdır. zira onunla ilgili her şey anlaşılmaya başlamıştır.
o ana kadar yaptığın herşeyin anlamsızlaştığı hiçbir şey düşünmeden ve söylemeden çekip gitmeyi düşündüğün ama gözlerinin içine bakıp bir umut ışığı aramaktan başka çarenin olmadığı andır. sonra gidersin o orda kalır senin ruhunun yarısı kesilip alınmıştır elinden. ama aslında kötü olan o 60 saniye değildir. akşam eve gittiğinde karanlıkta tüm pencerler açık o şarkıyı dinlerken içinden kopup giderken bir şeyler binlerce yıllık mutsuzluk ve hüznün esiri olursun. kendini öldürmek dahil herşey geçer aklından. o akşam işte her dakika bir bıçak gibi saplanır kalbine nefes alamazsın, konuşamazsın, karanlıkta oturursun öylece bütün pencereler açık, ayrılmadan önceki o bir dakikayı düşünürsün durmadan...
