bir keresinde annemin parmağını akrep soktuydu. kimi şöle kimi böle yap demiş kimi de parmağını tavuğa sok demiş. annem de...
neyse ben sonra o tavuğu gözledim iki gün yalpalayarak dolandı durdu. sarhoş gibiydi yem aysan yemiyor su koysan içmiyordu. ne yaptığını bilmiyor tavukların arasına karışmıyordu.
işte insan o dakikada bu tavuğa benzer.
bu arada ilğinç ama annemin parmağı iyileşti tavuk da iki günden sonra kendine geldi.
balık hafızasına sahip olmak istenen an. 3sn sonra yeni bir hayat başlardı. 1 2 3
- nerdeyim ben?
- ne oldu ?
- gözümde neden yaş var ?
- anlamadım ama neyse?
ilk 10 saniye şok anıdır(eğer terkedildiysen) geri kalan 50 saniye ise üzgünlük içerisinde geçirilir; fakat eğer ayrılan tarafsan 1 dakika boyunca dünya umrunda değildir sadece yeni bi sevgili nerden bulacağım diye düşünürsün..
sevgili son noktayı koyduktan sonra geçen 60 saniyedir.
ok yaydan çıkmıştır ve dakikada kaç kmh'ile gittiği belli değildir.
...ve izlersin...öylesine uzaklaşır gider gözlerinin önünde.. asvalt seni geriye sürüklerken onu da tam aksine ileriye sürükler. rüzgar eser, göz yaşların üşütür yanaklarını, burnun şıpır şıpır akıyormuşcasına olur ki, boğazın kurur, yutkunamazsın...
attığı her adım, bir nebze daha yakar canını. aptalca şeyler düşünürsün, filmleri getirirsin aklına, acaba dönüp bakar mı dersin? sen öylesine bitik bir haldeyken.
bu asvaltın işleyişi değişir mi? onu geriye beni de ileriye sürükler mi dersin..
bir umut vardır halâ içinde. sevgili gider, durmaz bile, bir kere olsun dönüp bakmaz geriye, bir dakikada bir çok şey düşünüp bir çok şey yaşarsınki, sevgili bu bir dakikadan asla haberdar değildir ve olmayacaktır...
tüm dertlerden tasalardan kurtulmuş olmanın verdiği geçici rahatlık duygusunun yaşandığı andır. mamafih ertesi gün olan bitenin farkına varıldığında sabah ilk sigarasını yakmaya çalışan tiryakinin pakette sigara kalmadığını anladığı andaki boşluk ve çaresizlik hissi kaplayabilir bedeni. dikkat etmek gerekir.
-bütün kızlardan nefret ediyorum
-artık kendimi derslere verecem
-yonja'dan da kaydımı siliyorum
-MSN de onu engellicem
-artık kızlarla uğraşmıcam, öyle denk gelirse belki...
-çok pişman olacak o,çoook
-artık kimseyi sevmicem.
.
.
.
-seliiiin bekle beni bu konuyu tekrar konuşabiliriz.
kötü bir zaman dilimdir, bir türlü geçmek bilmez. kafada binbir türlü düşünce belirir. eskiyen bir sonu ve yeni bir başlangıcı ifade eden anlardır. doldurulması gereken boşluklar açılır ruhun içinde. ben şimdi napıcam demek yerine, olayı kabullenmek en iyisidir. eğer kabullenmek istemiyorsanız, uzunca bir süre (en azından kabullenene kadar) canınız yanar. güçlü olmayı bilmek gerekir, hayat herşeye rağmen devam etmektedir ve yaşamaya değerdir. güzel hayata en kısa zamanda kalınan yerden devam etmek gerekir. çünkü hayat bir kişiden ibaret değildir.
aglamamak için aptal aptal sırıtılan zaman dilimidir. zira ayrılıgın koydugunu ilk anda kimse kabul etmez, ancak zaman gecince acı dibe cökünce itiraf eder kişi kendine bile. konusulmaz, konusulursa gözler dolar. *
sevgiliden ayrıldıktan sonraki 1 dk oldugu için bu kadar koyar, yoksa her ayrılınan sevgili değildir.
-alo,bodurgül naber?napiyosun?absolute vardi ya benim,gecen dolapta gorup de indirelim hemen diodun,hıhı hadi bekliorum,tamam optum gorusuruzz!!
(bkz: hayat güzeldir)
Hede,höde moduna girebiliceğiniz arkasından ufak bir tebessüm göndererek "way be bu da bitti" diyebiliceğiniz,telefon rehberinin tekrardan karıştırılmasına olanak sağlayan durum.
beyin işlevini omuriliğe devretmiştir o dk da...refleks olarak alkol, sigara vb. kotu alişkanlıklara baş vurulur, önünüzdeki bira göz yaşlarınızla tazelenir, ilk öpüşmeniz gelir belki akla, belkide ilk gördüğünüz an, fakat 60 sn yetmez onun bir daha gelmeyeceğini anlamaya...