aslında kırmızı kabloyu kesmesi gerekirken mavi kabloyu kestiğini fark eden bir bomba imhacısının gözünün önünden geçen bir film şeridi gibi, sevgilinizle yaşadığınız her anı içine büyük bir çöküntüyle sığdıracağınız bir dakikadır. bomba içerde patlayacaktır ne yazık ki. ve sizden ve belki de sevgilinizden başka hiç kimse o bombanın sesini ve o bir dakikalık parçalanışınızın sessiz haykırışını duyamayacaktır.
1. saniye: şimdi ne yapıcam lan ben ?
11. saniye: çokta alışmıştım ya.
23. saniye: şimdiden özledim bak.
33. saniye: ağlamamalıyım. sokak ortasında olmaz. hayır hayır hayır, ağlamamalıyım.
38. saniye: kalbimide alıp gittin diye mesaj atsam, güzel sözler söylesem yumuşar mı acaba?
43. saniye: geceleride yanlız yatıcam. bari `youporn' kapanmasaydı be. tühh..
52. saniye: dns yi değişsem youporn açılır. ama dns nasıl değişiyodu? ahmet e sorsam anlatır bana. offff... telefondada sadece iki kontor kalmış. kızada mesaj atacaktım. neyse, kıza sonra mesaj atarım. ahmet oltm dns nasıl değişiyodu? hay mını s.kim tuş gibi. nasıl değişiyodu. bassana lan..değişiyodu. hah oldu. youpornnnnn. kızda gitti ama olsun.youpornnnnnn
en iyisi; o bir dakikada saygı duruşunda bulunmaktır.
daha da iyisi; her yıl aynı zaman, bu saygı duruşunu tekrarlamaktır.
tabii sevgili sayısı artıkça, problem çıkabilir. saygı duruşu için ayrılması gereken süre artabilir.
artık bu planlamayı herkes kendine göre yapmalıdır.
insanı esas üzen ilk dakikalar değil...bir kaç gün/hafta sonrasıdır...ilk dakikalar çok sıcaktır her şey...yavaş yavaş anılar,düşünceler soğumaya ve hayatın aktığı farkedilmeye başlanır...esas üzen budur kişiyi.
birdir, bir dakikadır ama o geçen kısacık zaman diliminde gözlerinizden gittikçe uzaklaşır ya sevgili, hani "git" dersiniz gururdan ya da kızgınlıktan, fısıldarsanız sonra "gitmek istiyor işte bırak gitsin" diye ama "gitme" demek istersiniz ya hani o an, diyemezsiniz, boğazınız düğümlenir, yutkunamazsınız, ağlayamazsınız bile, sarılırsınız belki, belki de öpersiniz son kez, ya da bir hoşçakal bile demeden çekip gidersiniz öylece.. 59,58,57,56.. ve bilirsiniz ki artık dakikalar hep o.. 35,34,33,32... bir dakikayı hatırlatacak.. 22,21,20...3,2,1,0. git-me !!!
en yalancı,riyakar hatun bile gözyaşlarına boğulabiliyormuş,bunun görüldüğü an ve o an içinde " oha lan ! bu kadar da güzel rol yapılır mı ? pes vallaha !" denilen bir dakikadır.
dakikaların hesaplanamayacağı dakikalardır. bir yan keskinin kopardığını sıçrattığı anda duyulan kopuş sesi gibidir o an... bedelli kanat siparişlerinin, sizi uçurmaya yeltenemeyeceği bir yas sessizliği peydahlanır yoklaşan renginizin sancılarından. mum eriğinden ceninler düşer gözlere ve kilitlenmiş dudaklardaki sesizliği yalar; akarken ayrılığın aykırılına... çoğul susarsınız. ve susacak ne çok şeyiniz olduğunun ayırdına varırsınız. sevgiliden ayrıldıktan sonraki bir dakika'nın susmak olduğunu bilip, susmanın insanın içiyle konuşması olduğunu öğrenirsiniz. sevgiliden ayrıldıktan sonraki bir dakika'da susarken kendinizi bölmeyin.
