zamanın durduğu, bütün seslerin sessizliğe gömüldüğü, teninizin yanmasını hissettiğiniz ve kalbinizin atışını ciddi anlamda duyduğunuz andır. o dakikanın hemen ardından da her şeyin çok hızlı hareket edip, çok gürültülü olduğu, bu yüzden her şeyi karıştırıp, başınızın döndüğü ve büyük bir gondolun en ucundaymışsınız da aşağı iniyormuşsunuz gibi içinizden bir şey söküldüğü, oluşan boşluğun karnınızı ağrıttığı diğer dakikaya geçersiniz.
gökhan türkmen - çatı katı çalıyordu.
yok yani ayrıldık diye değil zaten o çalıyordu ayrılık onun üstüne denk geldi.
bişe olmadı zaten, biraz burukluk biraz da rahatlık çökmüştü üstüme.
geldi geçti zaten.
mutluyum ben. *
edit: entry'de geçmiş zaman hakim hani eski sevgiliden bahsediliyor, ayrıldığım falan yok.
müthiş bi boşluk hissi oluşturur beyinde ki beyin neredeyse kanatlanıp uçacak gibi olur. ve başladığın noktaya döndüğünün farkına varırsın. bi kez daha kaderine söver sigaranı ateşler ve dumanını ciğerlerinde hissederek tüttürürsün
Ayrılığın yüzünüze tokat gibi indiği andır. Şok anıdır. inanamazsınız. Hayal gibi gelir, belki bir şaka. Ama değildir. Ona defalarca onu sevdiğinizi söylemek istersiniz. O an sarılmak,öpmek ve gitme demek istersiniz. Gitme, bırakma beni burda böyle,sensiz. Gitme de o ıslak keki beraber yiyelim. Gitme de beraber internet cafeye gidip lol atalım. Sıkılırsan guitar heroya gideriz. Beni yenersin yine. Gitme yeter ki ne istersen onu yaparız. istersen konuşmam sadece beklerim. Yeter ki sen gitme..Ama hiçbirini söyleyemezsiniz...