ben neden önümdeki bu anlamsız hayata doğru yürüyorum ki diye düşünülen andır. dünyanın en güzel insanın yanından ayrılıp nasıl gider ki insan zaten, geri geri giden adımlara direnmek niye? elleri sevdiceğin avuçlarında terletmek, üşüyen bedeni onun kollarıyla ısıtmak, sarılmak, o baş döndürücü kokuyu derin derin içe çekmek varken gitmek ya da gitmek zorunda olmak etinden et koparır insanın, canından can götürür. gözler ağlar sizden gizli, o doyumsuz güzelliği seyredemeyeceği için, ayaklar en büyük düşman olur bedene sizi sevgiliden ayırdığı için.
ya sahi, ben neden önümdeki bu anlamsız hayata doğru yürüyorum ki?
Herkese göre değişen durumdur.
Kimisi sevinir terk ettiği için, terk ettiğinin yaşadığı hüznü düşünmeden
kimisi ağlar terk ettiği için, terk ettiğini sevdiği için.
hiç bişey hissetmez insan. daha olayın farkında değildir. boş gözlerle etrafı süzer. olan biteni kavramaya çalışır. yüzünde tuhaf bi ifade oluşur. acı desen değil rahatlık desen hiç değil. öyle ortaya karışık tuhaf bi ifade.
ve sen daha demincek,yıllar da geçse demincek,bıçaklanmış dal gibi ayrı düştüğüm,ömrümün sebebi,ustam,sevgilim.. gerçekten seviyorsanız ilk bir dakikasıyla ilk beş senesi arasında hiç bir fark olmadığını hissedeceğiniz durum.
gülmek,ağlamak çığlık atmak,aynı zamanda sadece olece durup kalmak gibi birbirinden farklı duyguların hissedildiği bir zaman dilimidir ve ayrıca hafızaya kazınacak olan hiç silinmeyecek olan bir andır.o anda bunu bilio olmanızda acınıza acı katacaktır ama yaşanacaktır.Heleki alışılmamış bir ansa değmeğin gitsin.