aslında kırmızı kabloyu kesmesi gerekirken mavi kabloyu kestiğini fark eden bir bomba imhacısının gözünün önünden geçen bir film şeridi gibi, sevgilinizle yaşadığınız her anı içine büyük bir çöküntüyle sığdıracağınız bir dakikadır. bomba içerde patlayacaktır ne yazık ki. ve sizden ve belki de sevgilinizden başka hiç kimse o bombanın sesini ve o bir dakikalık parçalanışınızın sessiz haykırışını duyamayacaktır.
Olay yeni olduğu için bir şey anlaşılamayan dakikalardır.
Bu dakikaların acısı daha sonra çıkar , ilk önce kalp acır sonra gözler hafif yaşlanır biraz daha zaman geçer hafif yaşlanan gözler artık sel olup akar.
artık özgür olduğunu düşündüğün ilk dakika.. bundan sonra (taa ki bi sevgilin olana kadar) hep özgürsündür.. hayatın sadece senindir.. kimseye hesap vermek zorunda değilsindir.. ve tek kişilik yaşamanın tadını çıkarma zamanıdır..
muhtemelen kendime sessiz bir köşe bulsam da ağlasam modunda geçen bir dakikadır yada insan kendi kendine allam ben nerde hata yaptım diye sorar.
yada hiç bir şey olmaz her bitiş bir başlangıçtır dersin kendi kendine ve yeni umutlara doğru yol alırsın hele hele ayrılans ensen ve kız okadar da önemli değilse amaann boş ver, (bkz: adam sende keyfimiz yerinde) diyerekten yeni ufuklara yelken açmak için geçen zaman dilimi olur.
ayrılan sen isen bunu daha önce planlamışsan sorun değilidir oh be dersin lakin; şok karşı taraftan beklemediğin bir anda gelirse. pek sağlıklı düşünemezsin üzerinde bi hassiktir havası vardır.
artık yalnız olduğunu anladığın ilk dakika.. bundan sonra (taa ki bi sevgilin olana kadar) hep yalnızsındır.. hayatın sadece senindir.. kimseye hesap vermek zorunda değilsindir.. ve tek kişilik yaşamın hüznünü taşıma zamanıdır..
şaşkın bir yüz ifadesiyle geçen bir dakikadır. bir arkadaşınız, yanınızda, telefondaki sevgilisiyle kavga edip ayrıldıysa, şahit olmuşsunuzdur. o suratta, her duygu vardır. üzüntü, kızgınlık, aşk, "ne yapsam şimdi?" dercesine dört dönen gözler. herkesin başına gelmiştir. aklımıza gelse de, o anda koşup aynaya baksak. yıkıldığınız dakikadır, o bir dakika. berbattır. yaşamak bile istemez insan.
pişmanlıktan önceki zamandır. o 1 dakika içerisinde kişi kendini devamlı haklı çıkartan şeyler mırıldanır kendi kendine fakat sonra kafasına bir şeyler dank eder ve pişmanlık baslar.
üzüntüden bacaklarınız titrer ve tüm o aşk dolu günler bir film şeridi gibi gözünüzün önünden geçer. şaka lan şaka, hiçbişey olmaz. gençsiniz, güzelsiniz, elinizi sallasanız ellisi. mutlaka sizi daha çok seven çıkar.